Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)

Takıntılı: Bölüm 41

Ç.N/3 Bölüm+1 Korku ver. bölümü kaldı ilk sezonun bitmesine.Umarım bunca zaman hikaye çevirisi hoşunuza gitmiştir.Beğeni, yorumlarınızı bekliyorum.İyi okumalar.^^

"Ve nasıl emin oldum?Ennenin ismini duyduktan sonra emin olmam için yeterliydi.Bana, annemin adını nasıl biliyorsun diye sorma çünkü senin hayatın hakkında her şeyi biliyorum...ama..."Jackson gülümsedikten sonra sessizleşti.

...

...

...

"Ama?" Young ji sessizliği böldü.

"Ama,  sen benim hakkımda tek bir şey bile bilmiyorsun." Jackson üzgündü.

"Yaaa!Biliyorum, tamam mı?Off!"

"Gerçekten mi?Nedir?" Jackson ona baktı, mutluydu.

"Baharatlı yiyecekleri sevmezsin!Hehehe" Young Ji kıkırdadı.

"N-Ne?Sadece bu mu?!Ah karıcım!Neden...Ahh!" Jackson kırgındı.

"Hehehe...Ah kocacım! Kızma! Hehehe" Young ji sırıttı.

"Iyy!Tamam, sıra senin!" Jackson tekrar ciddileşti.

"Tamam, ehemm...Ben..."Young ji cümlesini bitirmedi.Jackson merak etmişti.

"Ben...ne?"

"Seni seviyorum!Hahhaha" Young Ji yüksek sesle güldü.Jackson ciddi yüz ifadesiyle ona baktı.

"Bende seni seviyorum!Ama ciddi ol lütfen." Young ji gülmeyi kesti ve adamakıllı oturdu.Ciddiydi.

"Tamam, aslında sırrım yok."

"Ne?Hımm, tamam o zaman.Yani, bu benim için önemli.Çok önemli.İlk öpücüğün kiminleydi?" Jackson gerçekten meraklıydı.

"Seninle." Young ji iç çekti.

"Gerçekten mi?!Ah, teşekkürler Tanrım! İç çekme.Ve...daha önce bir erkek arkadaşın oldu mu?"

"Hayır!Hahaha" Young ji sessizce güldü.Eyy.

"Gerçekten mi?Voahhh! Ben son nefesine kadar, senin ilk ve sonunum tamam mı?Söz mü?" Jackson mutluydu.

"Tamam!Söz!" Young ji sırıttı.

"Ah, Young Ji!" Jackson kıkırdadı.

Young ji aniden sordu; "Ama, bana bir iyilik yapabilir misin?" 

"Evet, senin içni herşeyi yaparım!"

"Sen...Hımm, lütfen, takıntılı tutumundan kurtulabilir misin?" Young ji kekeledi, daha sonra delireceğinden endişelenmişti.

"Tabiki! Bebeğimin dışındaki başkasına takıntılı olmak istemiyorum, Young ji!" Jackson göz kırptı.

"Yaaa!Heheh"  Young Ji kendi kendine güldü.

"Hehehe" 

"Ay, Jackson, ah.Sıkıldıııımmmm!" Young Ji saçlarını topladı.

"Evet, ben de.Hım.Saçlarını toplama!" Jackson bağlanmış saçı bozdu.Young ji oun eline vurdu.

"Beni rahatsız etme!"

"Offf!Saçlarını toplamama izin ver!" Jackson onun elinden kurdeleli saç bandını yakaladı.

"Bunu yapamazsın!Saç bandımı geri ver!" Young Ji onun elinden saç bandını almaya çalıştı ama başarısız oldu.

"Hayır!Bunu yapacağım!" İnatçı.

"Ahhhşşşş.Tamam." Young Ji pes etti.

1 dakika.

...

5 dakika.

...

8 dakika.

...

15 dakika.

...

"Tamam, bitirdim!" Jackson eline yavaşça vurdu.Young Ji telefonunu çıkardı ve ön kamerayı açtı.Sonra...

"Jackson!!! Saçlarımla ne halt yaptığını sanıyorsun?!" Young Ji aslan gibi bağırdı.

"Hehehe.Amanın. Çok tatlısın!" Jackson sırıttı ve onun eline tekrar yavaşça vurdu.Young ji onun elini ısırdı.

"Ahhhhh!" Jackson Young ji'nin ısırığı yüzünden elini okşadı.

"Saçlarımı mahvetmişsin.5 yaşında yaşlı bir çocuk gibi göstermişsin beni!" Young Ji sinirlendi.

"Amanınn ya.Kızma." Jackson onu razı etti.

"Saçlarımı mahvetmek için çok fazla zaman harcadın!Offff! Kocam öyle can sıkıcı ki!" Young ji sinirlenmişti.

"Ne kadar can sıkıcı olduğum önemsiz, neyse ki hala beni seviyorsun.Hahaha" Jackson  kıkırdadı.

"Eyy! Of ya, birini unuttum!"

"Birini mi?!Kimi?"

"Küçük Jackson'ımı" Young Ji neşeyle gülümsedi.

"ya, ya, ya" 

"Tamam, hoşçakal!" Young Ji ayağa kalktı.Jackson onu bileğinden yakaladı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Küçük Jackson'ımı kafesinden çıkarıp almak ve odama getirmek istiyorum.Neden?"

"Ah, peki.Yok bir şey!"

***22:30***

Miyav miyav

Miyav miyav 

Miyav miyav

"Ayy.Yemek mi istiyorsun?İşte Whiskas'ın (Kedi mama markası) burada..." Young Ji kedisinin başını okşadı.

"Ah ya!Kapıyı kilitlemeyi unuttum!Bekle burada, tamam mı?Anahtarı alıp gelmek ve kapıyı kilitlemek istiyorum ama...Dışarıda yağmur var.Ah!Şemsiyem nereye gitti?Ayyhş." Young Ji surat astı.Sonra üst kata koştu ve Jackson'ın odasına gitti.Kapıyı çaldı ve içeri girdi.

Odaya girdikten sonra "Jackson, anahtar nerede?" diye sordu.

"Ne anahtarı?"

"Giriş kapısının anahtarı."

"Neden?"

"Kapıyı kilitlemek istiyorum."

"Hayır, sonra kilitleyeceğim.Bu tehlikeli artı dışarda yağmur var." Jackson ona anahtarı vermedi.

"Hayır, anahtarı bana ver.Ben kilitleyebilirim." İnatçı.