"Hayır, sonra kilitleyeceğim.Bu tehlikeli artı dışarda yağmur var." Jackson anahtarı vermedi.
"Hayır, anahtarı bana ver.Ben kilitleyebilirim." İnatçı.
"Hayır!"
"Evet!"
"Hayır!"
"Evet!Lütfen?Kapıyı kilitleme sırası bende çünkü sen her zaman yapıyorsun.Şimdi, yapmama izin ver." Young Ji köpek yavrusu bakışlarına büründü.
"Ahhh!Tamam! Dikkatli ol!" Young Ji neşeyle başını salladı.Jackson ona anahtarı verdi.
"Teşekkür ederim!" Sonra Young ji oturma odasından çıktı ve dosdoğru kapıya gitti.Kapıyı açtı ve giriş kapısına koştu.
...
...
...
"Offf!Neden bu aptal şeyi kilitlemek bu kadar zor?" Young ji sinirlendi ve giriş kapısını tekmeledi.
"Burada daha fazla kalamam, önce kazağımı almalıyım." Young Ji tekrar evin içine koştu ve kapıyı kapatmadan odasına gitti.
Tekrar alt kata geldi.Kayıp bir şeyi farketti.
"Bekle, benim...Küçük Jackson'ım?Neredesin?Miyav miyav, Miyav miyav" Young Ji her yerde onu aradı ama ses yoktu.Kapıya baktı.
"Eyvah!Kapıyı kapatmayı unutmuşum!Evden dışarı çıkmış olmalı!Yaaa! O hastalanmadan onu hemen bulmam lazım!" Young ji evden çıktı ve kapıyı kapattı.
...
...
...
Jackson'ın BA
Nerede bu kız?Ne bu kadar uzun sürer ki?Kapıyı nasıl kilitleyeceğini bilmiyor mu?Off.Odamdan çıktım ve aşağı kata indim.
***Oturma Odasında***
'Nerede bu?' Jackson Young ji'yi evde göremeyince somurttu.
"Young ji!" Cevap yok.
"Bebeğim!" Cevap yok.
"Yeobo/Hayatım/!" Tekrar, cevap yok.
"Aman Allah'ım!Jagiya /Canım/! Nerdesin?" diye bağırdı Jackson.Hala, cevap yoktu.Endişelenmeye başlamıştı.Kazağını aldı ve karısını bulmak için dışarı çıktı.
***
"Jackson!Nerdesin?Miyav miyav!" Young Ji kedisini arıyordu.Yürüdü.Sessiz ve karanlık yollarda durana kadar yürüdü.Çünkü miyav sesi duymuştu.
"Jackson!Miyav miyav!" Young ji tekrar ona seslenmeye çalıştı.Karanlık ve sessiz yoldan kediyle birlikte üç adam çıkageldi.
Onlardan biri, "Senin kedin mi?" dedi.Young Ji ona baktı. 'Yakışıklı ama hayduta benziyor!Hahhaha!Neyden bahsediyorum ben?'
"Evet." Young ji başını salladı.Kediyi Young ji'ye uzattı.Young Ji kediyi aldı ama o adam aniden bileğini yakaladı.Kedi elinden zıpladı.Young ji şoka girmişti ve kavradığı elini kurtarmaya çalıştı.
Young ji titrek bir sesle "ah, elimi bırak lütfen! Gitmem gerek şu an!" dedi. 'Ahhhh! Yağmur yağıyor şu an, bu salak adamların istediği ne?!Brrr!' Young ji surat astı.Kedisi hala ayaklarının dibindeydi.Kedisine sonra adama baktı.
Adam aniden "Çok güzelsin!" dedi.Ama Young ji onu duymazdan geldi ve elini ısırdı.Adam Young ji'nin ısırdığı elini okşadı.Kaçmak için şansı vardı.
"Sı*ayım!Peşine düşün!" Çetesine talimat verdi.
Young Ji koştu ve bileğinden birisi yakalayana kadar koştu.Karanlık yola çekti onu, orada gizlendiler.Young Ji'nin ağzını kapatmıştı.Young Ji titredi.
"Ki-kimsin s-sen?" Young Ji kekeleyerek sordu.Hala kedisine sarılıyordu. 'Jackson'ımın tehlikede olmasına izin vermeyeceğim!Aynı tehlikede olduğu gibi!'
"Şşşt.Benim, Yeobo/hayatım/.Jackson." Jackson onun kulağına fısıldadı.Young Ji rahatlayarak iç çekti.
...
"Şimdi güvendeyiz!Hadi eve gidelim!" dedi Jackson ve Young ji'nin sol elini tuttu.Young ji başını salladı.Aşırı yağıştan dolayı koşuyorlardı.
***
Young ji'den anahtarı aldı ve giriş kapısını kilitledi.Eve girdi, o kapıyı da kilitledi.Havluyla, hala Young Ji'nin sarıp sarmaladığı kediye baktı.Kediyi kafesine koydu.Yavaşça ona yaklaştı.
"Young ji" diye seslendi ona.Young ji bedenini ona çevirdi.
"Ah, Jackson." Sonra, aniden Jackson ona sıkıca sarıldı.
"Lütfen, bunu tekrar yapma." Jackson yalvardı.
Young ji şaşırarak sordu; "Neyi yapmayayım?"
"Beni endişelendirme.Lütfen?Kedini bulmaya gece ya da gündüz, tek başına gitme, bu tehlikeli!" Jackson ağlamaya başladı.Ağlayan bir bebek değildi ama sadece çok endişeliydi.
"Oh, özür dilerim Jackson!Ben...Ben üzgünüm.." Young ji özür diledi ve ona sarıldım.
"Ağlama!Bunun beni incittiğini söyledim değil mi?" Young ji geri çekildi ve iki kez gözyaşlarını sildi.
"Evet, bana söyledin! Ama, beni ağlatan tek kişisin!" Jackson sinirlendi.
"Ah, özür dilerim." Young ji özür diledi.
"Sorun yok.Şimdi iyiyim.Yani, belki beraber uyuruz?Ama üzerini değiştirdikten sonra...benimle uyu."
"Tamam. Seninle uyumak mı?A-ama ben..." Young ji cümlesini bitirmedi çünkü jackson yarıda kesti.
"Bahane yok!Git şimdi!"
"P-peki." Young ji üst kata çıktı.Jackson kendi kendine güldü ve sonra oda odasına gitti.
***
Young ji Jackson'ın yatağına uzandı.Favori yastığınıda beraberinde getirdi ve yatağın ortasına koydu.Jackson ona baktı, yastığı aldı ve arkasına koydu.
"Yaah!Neden aldın onu?" Young ji Jackson'ın eline vurdu.
"Aramıza neden yastık koydun?Benden korkuyor musun?" Hah, Jackson onu kızdırmaya başladı.
"Hayır!Geri koy!"
"Hayır" Jackson ona yaklaşmaya başladı.
"Jackson!Dur!" Young ji yataktan zıpladı.
"Benimle uyumak istemiyor musun?Kendi kocanla?Nasıl yap.." Jackson üzgün hareket etmeye başladı.
"Yaa.Tamam, tamam!" Young ji pes etti çünkü Jackson'ın hüznü Young Ji'nin zayıflığıydı.Tekrar Jackson'ın yatağına uzandı.Sağ tarafa yüzünü çevirdi, gözlerini bakışlarından çevirmeye çalıştı.
"Young Ji buraya bak." Jackson ona seslendi ama onu görmezden geldi.
"Young Ji!" Jackson sesini biraz yükseltti.Young ji iç çekti ve Jackson'a döndü.
Karşı karşıya gelince sordu "Ne?"
"Utandın mı?" diye sordu aniden Jackson.
"Ne utanması?" Garip.
"Benimle uyumak için?" Hah, Young ji kızardı. "Utandın, değil mi?" İşte yakalanmıştı.
"Ah!Tamam!Açık olcağım.Utandım!" Young Ji yüzünü yastıkla kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)
FanfictionHerkese merhaba! Türk JackJi shipperlara bu hikaye ile sürpriz yapmak istedim. Bu hikayeyi ben yazmıyorum.Hikayenin orjinal ismi 'Obsessed' ve yazarı @Littleprincesssss'dir. Çeviri için yazarından bizzat izin aldım.Umarım bu sizi sevindiren bir habe...