Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)

Takıntılı: Bölüm 32

Ç.N/Herkese merhabalar.İlk sezonun sonlarına geliyoruz.Bir karar aldım ve sizlerle paylaşmak istedim.Okuma ve beğeni sayısı düştü.Hikayeden vazgeçilmeye başlandı hissine kapıldım.Lütfen okumaya devam edenler yorum bıraksınlar.Şu an çeviriyi beğenip beğenmediğinizi bilmiyorum.2. sezonu çevirmemi ister misiniz?Sezonun sonuna doğru en az 20 kişi devam edilmesini isterse 2. sezonu çevireceğim.

Ayrıca bu bölüm hop oturup hop kalkabilirsiniz.Benden söylemesi. :D:D:D

İyi okumalar.^^

"Dikkatsiz!" Young Ji kendisini azarladı.Sonra odasına gitti ve kanamasını durdurmak için yara bandı aldı.Mutfağa geri gitti.Kırık bardağın parçalarını dikkatlice aldı.Kırık parçaları topladıktan sonra odasına gitti ve tekrar yatağa uzandı.

**

'Offff! Bu gürültü de nereden geliyor?! Aman Allah'ım, neden kendimi bu kadar güçsüz hissediyorum şu an?' Young Ji yavaşça yatağından zıpladı ve telefona baktı. 'Saat sabahın 01:30'u.' Oturma odasına gitti. 'Jackson ve arkadaşları mı?'

Young Ji kısık ses ile "Burada ne yapıyorsunuz siz?" diye sordu.Güçsüzdü.Bekle, bir şeyin kokusunu almıştı. "İçtiniz mi siz?!" Sesini biraz yükseltti.

"Rahatla.Bebeğim, neden yüzün soluk görünüyor?" Mark yanına gitti ve yanağını okşadı.

"Bana dokunma!Bu senin sorunun değil!" Young Ji onun elini, dokunduğu yanağından itti ve üst kata çıktı.Mark onu takip etti.Young Ji durdu ve ona baktı. "Beni takip etme!" Mark sırıttı.Young Ji tekrar odasına doğru yürüdü kapıyı kilitlemek istedi ama birisi kapıyı itti.Bu Mark'tı.Odasının içine girmişti.

"Burda ne yapıyorsun?Odamdan çık!" Sesini yükseltemese de olabildiğince bağırmayı denedi.Mark onu umursamadı ve ona yaklaştı.

"Defol!" Young Ji sinirlenmişti.Yatağına düşene kadar bir kaç adım geri attı.Mark sırıttı. 'Aman Allah'ım! Gerçekten şu an hiç enerjim yok!'

"Sen ne yap..." Young Ji sözünü yarıda kestikten sonra Mark onu öpmeyi denedi. "Jackson!" Young Ji şu an güçsüz hissediyor olsa bile bağırmayı denedi.Mark onun ağzını kapattı.

"Kapa çeneni!" Young ji onun elini ısırdı ve kaçmaya çalıştı fakat Mark onu bileğinden yakaladı.Onu tekrar yatağa itti.

"Jackson!"

"Jackson! Bana yardım et!" Young Ji şu anda sahip olduğu tüm enerjiyle tekrar bağırdı.Ağlıyordu.Korkuyordu.Mark onu tekrar öpmeye çalıştı ama birisi onu çekti ve onu yumrukladı.Young Ji bu kişiye baktı, bu Jackson'dı. 'Teşekkürler Tanrım!'

"Sen benim karıma tecavüz etmeye (kirletmeye) mi çalışıyorsun?!" Jackson, Mark'ın dudağı kanayana kadar onu yumrukladı. "Seni öldürmemi mi istiyorsun?!" diye soran Jackson, onu tekrar yumrukladı.Onu tekrar yumruklamak istiyordu ki Bambam onu çekti.

"Dur, Jackson!" Bambam onların kavgasını durdurdu.Jackson öfke dolu gözlerle Mark'a baktı.Bir aslan gibi avını bulmuştu.

Mark "Ha?Neden onu bu kadar umursuyorsun?Ona aşık mısın?" diye sordu ve sırıttı.

"Evet!Onun hakkındakileri umursuyorum çünkü ona aşığım!Kendimi sevdiğimden daha çok onu seviyorum!" diye bağırdı Jackson.Hepsi susmuştu, şaşırmışlardı.Jackson'ı hiç böyle görmemişlerdi.Bu ilk kez oluyordu.Jackson Young Ji'ye gidip sarıldı.

Jackson yumuşak ses ile Young Ji'ye "Sen iyi misin?Bir yerin incindi mi?" diye sordu.Young Ji onun sorusuna cevap vermeden ona sarıldı.Jackson'ın göğsünde ağlıyordu.

"Bir şey yok, burda, seninleyim." Jackson onu rahatlattı.

**

"Jackson, biz şu an eve gitmek istiyoruz.Mark'ın adına özür dileriz.Hoşçakal.Ve, tekrar özür dileriz." Jr sessizliği bozdu ve odalarından çıktı.

"Young Ji, sen hasta mısın?Ve eline ne oldu?" Jackson sordu çünkü ona sarılırken vücut ısısının yüksek olduğunu hissedebiliyordu.Cevap yok.Jackson onun başını yavaşça kaldırdı. 'Uyuyor.' Jackson onu yatağa yatırdı ve bir battaniye ile üzerini örttü.Mutfağa gitti, ıslak bez alıp Young Ji'nin odasına getirdi.Alnının üzerine koydu.Saçlarını okşadı.

"Seninle ilgileneceğime söz veriyorum..." dedi ve Young Ji'nin alnını öptü.Young Ji'nin boynuna baktı.

"Sana verdiğim kolyeyi hala takıyorsun...Beni seviyor olup olmadığını bilmiyor olsam bile, ben gerçekten minnettarım..." Young Ji onun gülümsemesini göremese bile gülümsedi.Sonra üzerini değiştirdi ve yüzünü yıkadı.Young Ji'nin yanına uzandı ve ona sarıldı.

"Bu sıcak kucaklamaya ihtiyacın var, iyi geceler..." dedi ve bir kez daha Young Ji'nin alnını öptü.Gözlerini kapattı ve uyudu.