25.Bölüm

1.5K 99 25
                                    

Miran'dan

Aden ve Arden hızla büyüyor,günden güne güzel ve tatlı oluyorlardı.Ne de olsa 4 ayı geride bırakmışlardı.Minicik yavrularım artık tombullaşmış,tam ısırmalık olmuşlardı.Ama kendi yavrularımdı sonuçta,kıyamazdım.Annem,babam,kayınvalidem,kayınbabam,ablam bizden çıkmaz olmuşlardı.Hepsi ikisini de canlarını verecek kadar çok sevseler de babam geçmişin ve çevrenin etkisinden tamamen çıkamamış olmalı ki Ardene daha fazla düşkündü.Araf baba ise bu durumu eşitleyerek kız çocuklarının korunması gereken zarif melek olduğunu savunur,minicik kızıma gözlerindeki saf sevgi ve parıltılarla bakıyor,bize gelince  kucağından bırakmıyor,uyurken bile kolları arasından alınmasına izin vermiyordu.Bir de bu duruma kuduran Asaf vardı.Aynı babasının bakışlarından bin kat daha fazla sevgi,aşk,bağımlılık,şefkat,kıskançlıkla kızıma bakan Asaf bu durumdan hiç de hoşnut değildi.Sürekli babasına şakasına! laf sokuyor,Adeni ondan almak için türlü-türlü bahaneler,numaralar yapıyordu.En basiti babasının asistanını tehdit edip aratarak acil toplantısı olduğunu bildirmesi bu numaralarından en hafifiydi.Araf babanın Aden konusunda inadını kıramasa da babamın  inadını kırmayı başarıp Ardeni almayı başarıyordu ve aldıktan sonra yeniden biri kucağına alır korkusuyla beşiğine bile koymuyordu.Melek annenin benim yanımdan ayrılmamasına ise annesine sitemleri,isyanları ile sonlanıyordu.Böylelikle Asafın konu ben ve bebeklerimiz olunca kimseye tolerans göstermeyeceğini anlıyordum.Günümüz Asafın  babasıyla didişmeleriyle,ben ve çocukları kolları altına alıp kimseye göstermemesi,5 yaşında çocuk gibi babasına,annesine küsüp dudak büzmeleriyle geçiyordu.Tabi Aden hanım onun için didiştiklerini anlamış gibi durmadan gülüyor,kardeşine düşkün oğlum ise daha şimdiden minik kızıma hayran gözlerle bakıp gülüyordu.Daha oğlumun şimdiden Adene bu kadar  hayran olması içimi ısıtıyordu.Bu hayran bakışları bir de Asaf'a bakınca görüyordum oğlumun gözlerinde.Tabi aynı hayranlıkla kocama bakan bir de kızım vardı.Onların bu denli Asaf'a düşkün olmasının sebebi de tabiki bir dakikasını bile ailesi ve işi dışında hiçbirşeye harcamayan kocamın başarısıydı.İşlerini bile dava olmadığı sürece evden yürütüyor,çok gerekli olmadıkça yanımızdan bile ayrılmıyor,miniklerimle bebek gibi oynuyordu.Gerçekten hangi sevabımın karşılığı olarak Asaf'a rastlamıştım bilmiyordum ama 'iyi ki o'diye rahatlıkla söyleyebilmem bile bana büyük bir armağandı.

Benim düşüncelerim kocamın koluma dokunmasıyla son bulunca ona baktım.

"Sevgilim,telefon geldi bana.Yeni bir dava var ve oldukça zor bir dava.Şimdi ben gitmeliyim ama annemler de Azat babalar da  burda henüz.Ben gelinceye dek gitmeyecek zaten annemler.Yalnız olmayın."

"Tamam aşkım.Sana iyi çalışmalar."diye cevapladıktan sonra kapıya kadar uğurladım.Alnıma ve dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktıktan sonra bir daha göremeyecekmiş gibi buruk bir bakış atıp arabasına binip giderken  arabanın camından son gördüğüm şey dudaklarını oynatarak 'seni hep seveceğim' demesiydi.

                         °•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Zaman geçmiş,akrep yelkovanı kovalamış,saat gece yarısını geçmişti.Asaf arayıp işlerin karıştığını,kendimize dikkat etmemizi söyleyerek uyarmış,sabaha karşı geleceğini belirtmişti.Israrlarımla Melek anneleri bu gün burda kalmaya ikna etmiştim.Miniklerimi uyutmuş,Melek  annelerle oturup sohbet ediyorduk ki içime bir öküz oturduğunu hissettim. Evin korumalarından kapıyı birinin koşarak telaşla içeriye girmesiyle hepimiz ayağa kalktık.Sonuçta kimse böyle bir edepsizlik yapmazdı ve eğer yaptıysa acil bir şey olmuş demekti.Benim bu düşüncelerim korumanın bizi takmayarak Araf babanın kulağına bir şey söylemesi, Araf babanın renginin atması,ellerinin ve göz bebeklerinin titrediğinin şahidi olmamla içimdeki kötü hiss daha da büyüdü.Araf baba ayakta kalamayıp koltuğa kendini zar zor bırakırken içimdeki öküz büyüdükçe büyüdü ve Araf babanın  'Asafın arabası yoldan çıkarak şarampole yuvarlanmış.Araba partlamış,içinde biri' diyip sustuğunda yutkunarak ve zorlukla yaptığı konuşmanın nereye gideceğini bilsem de kabul etmek istemiyordum. Elim ayağım devamını düşündüğüm cümleyle buz keserken Araf baba kalbimi kor ateşlerde cayır-cayır yakacak  o cümleyi kurdu. 'ölü bulunmuş' .'Biri' Kelimesinde sesi titrerken içten içe bu kişinin biricik oğlu olduğunu kabul edemdiği gerçeği yüzüme vurdu.Melek anne ağzından hıçkırık çıkarken hem benden güç almak ister hem de bana güç verircesine koluma sıkıca sarıldı.Artan hıçkırıklarla o da dayanamadan yere çöktüğünde içimdeki o müthiş hiss sonunda kendisini gösterirken son hissettiğim şey Aden ve Ardenin hissetmiş gibi çığlık çığlığa ağlaması ,duygu yoğunluğu ve Asaf'ın bu gün evden dışarı çıkmasına engel olamamanın verdiği pişmanlık hissiyle gözümden düşen yaşla ağzımdan çıkan ismi ve gözlerimi karanlığa kapatmam oldu.

                             🌈🌈🌈

Çok soft bölümler yazdım.Bu bölüm biraz değişik oldu.Karamsar bir bölüm oldu.

Ah Miran'ım.Üzgün bebeğim.Kusura bakma aşkım bu bölüm seni çok üzdüm.

Sizce Asaf öldü mü?

Bu bölüm her kesi üzme isteğim kabardı.Sanırım hastalık piskolojisi.Midem,boğazım o kadar acıyor ki ben mutsuzsam Miran da öyle olsun kafasındayım şuan.

Narsist kişiliğimi konuşturan ben nihahahah 😈

Aşklarım bu arada sizinle güzel bir haber bölüşmek istedim.Üniversite sonuçlarımız açıklandı ve ben üniversiteyi kazanmışım.Sevincimi hastalıktan ve halsizlikten dolayı doyasıya yaşayamadım ama içten içe heyecandan ölecek gibiyim. Ve 15 Eylül'e kadar devamlı bölüm gelse de sonra derslerim başladığı için haftada ya da 15 günde bir bölüm atarım büyük ihtimalle.

Sizi çoook seviyorum ❤️❤️❤️ (Bölüm için bana sövmeyin lütfen.Arada bir kaos lazım)

        

Şurimşine(Gay/MPREG)~TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin