Geri Dönüş

51 15 113
                                    

Madem kimse okumuyor o zaman niye yeni bölüm atmayayım ki? *Random. Şaka bir yana birkaç okunma iyi olabilirdi.

İyi okumalar!
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Saat 18.00'a gelirken Kayla, Nesli'nin arabasından inerek 3 yıl boyunca başarılı bir şekilde kabul etmediği ama şu son zamanlardaki çöküşü ve Nesli'nin hava değişikliği iyi olacaktır demeleriyle taşındığı babasının villalarından birine girdi.

Lüks fakat hiçbir anıyı barındırmayan bu yere girdiği her seferinde değişik hisler yaşıyordu. Ev gerçekten ferah ve güzeldi ancak onu genel olarak boğmaktan öteye gidemiyordu ayrıca babasına yenilmiş olma duygusu içini darlıyordu. Yine de küçük dairesinde olduğu kadar hüzün hissetmiyordu.

Derin bir nefes aldı, kapıdan girdikten sonra sağda kalan Amerikan tarzı mutfağa geçti. Buzdolabından salçalı makarna çıkardıktan sonra ısıtmaya tenezzül etmeden tabağa doldurdu ve hiçbir şey düşünmemeye çalışarak yemeğini yedi. Sonra aşağı kata babasının kütüphanesine indi. Başı ağrıdığından kitap okumanın iyi gelebileceğini düşünmüştü.

Duvarları çepeçevre sarmış olan raflara elini sürterek bilim kurguların olduğu rafa vardı. Eline geçen ilk kitabı alarak hızla odasına çıktı. Üstüne Tom ve Jerry'li pijama takımını giydi ardından ışığı kısıp çarşafları yeni serilmiş olan rahat yatağının içine girdi. Birkaç saat içerisinde uyuyakalmıştı bile.

"Uyan artık!" dedi biri yakınarak. "5 dakika daha..." diye karşılık verdi uyku sersemi olan Kayla. "Olmaz, güneş doğdu hadi." dedi kime ait olduğunu çıkaramadığı ses, buna karşın Kayla: "Nesli, Allah aşkına söyler misin, sana göre ben fotosentez falan mı yapıyorum?" dedi. "Yani yapsan iyi olurdu tabii. Ekosisteme katkı sağlamış olurdun biraz. Bu arada Nesli kim?", son duyduklarıyla beraber Kayla gözlerini açtığında bir çift yeşille karşılaştı.

"Günaydın..." diye mırıldandı Bora'nın hayaleti, elini ensesine götürdü: "Beni gördüğüne pek memnun olmadın sanırım.". Beceriksizce gülümseyerek devam etti: "Gerçi ilk seferde de pek memnun değildin, ağlama krizine falan tutulmuştun...". Söylediklerine karşı Kayla deliriyorum diye düşündü, tekrar.

Birkaç saniye sonra onu umursamamaya karar verdi, böylece geldiği yere geri dönerdi belki de. Yastığının altına koyduğu kitabı çıkararak masaya yerleştirdi.

Çarşafını serip yastığını düzelttikten sonra yere düşmüş olan yorganını kaldırıp üstlerine serdi. Bu sırada içinden bir şarkı mırıldanmayı da ihmal etmedi böylece hayaletin söylediklerini umursamaması daha kolay olmuştu.

Üstüne bir hırka yanına da kitabını alarak mutfağa indi. Pratik olsun diye aldığı mısır gevreğinin üzerine süt döküp, fındık ezmesi ve muzu da içine attıktan sonra kahvaltısını yapmaya başladı. "Yaptığın çok kabaydı." diye söylendi hayalet yanına gelip dikilmeye devam ederken. Senin yaptığın da haneye tecavüz ama ben bir şey demiyorum, diye düşündü Kayla; hayalet kesinlikle sinir bozucuydu.

Dün masanın üzerine bıraktığı kulaklıklarını telefonuna takarken hayalet sordu: "Neden anlaşmaya uymamakta bu kadar ısrarcısın.". Takvime baktı, dün 1 ay tamamen dolmuştu buna rağmen o buluşma noktasına gitmemişti. Eğer hayalet, beyninin bir oyunu olmasaydı yeni evi bulması imkansız olurdu, kendi kendine şizofren olduğunu tekrar onayladı. Gerçi bir aydır hayaletin dediği gibi tek bir imge bile görmemişti.

"Gün boyunca konuşmayacaksın sanırım..." dedi hayalet, birkaç saniye konuşması için onu bekledi ancak Kayla sessizliğini korumakta kararlıydı. "Tamam, şizofren olduğunu düşünmeye devam yani. Hem de bir aydır hiçbir imge görmemene rağmen... Neden bir ay önce kabul ettiğin teklifi şu an elinin tersiyle itiyorsun ki?".

Ghost Of YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin