Biri Daha

15 4 4
                                    

Kırgınım sana her an
Kızgınım kimi zaman
Bana senden geri kalan
Hep yalan, hep yalan
Dolu Kadehi Ters Tut- Yalan
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Randevusu bitip Nesli ile dışarı çıktıklarında derin bir nefes aldı. Nesli çantasında arabanın anahtarını bulmaya uğraşırken Kayla ayaklarıyla "rolling in the deep"in ritmini tutmaya çalışıyordu, Bora'nın hayaletiyse yüzünde bir tebessüm kızı izliyordu.
Nesli nihayet arabanın anahtarını bulup kapıları açtığında oturdular.

Kemerlerini bağladıkları sırada Nesli biraz tereddütle konuştu: "Kafeye falan gitmek ister misin? Merkeze yeni bir tane açılmış, bir şeyler yer sonra da alış veriş yaparız. Ne dersin?". Kayla birkaç saniyeliğine düşündü, aylardır kendisi için neredeyse hiçbir şey yapmamıştı. Belki de biraz dışarı çıkıp eğlenmenin zamanı gelmişti. Gülümsedi: "Olur.", böylece Nesli sevinçle direksiyonu şehir merkezine kırdı.

Kafeye gidip birkaç mağazayı da dolaştıktan sonra Kayla insan kalabalığından bunalmıştı. Nesli bunu fark ettiğinde kızın koluna hafifçe dokundu: "Şu mağazaya da girelim sonra seni eve götüreyim, olur mu güzellik?" diye sorduğunda Kayla burnundan güldü. Bu söylediği kesinlikle Bora'nın söyleyeceği bir şeydi. "Olur." diye mırıldanarak Nesli'nin koluna girdi fakat telefonunun çalmasıyla Nesli'den ayrıldı ve ona birkaç dakika içinde mağazada olacağını söyledi.

Arayan kardeşi Yusuf'tu. Boğazını temizleyerek telefonu açtı: "Alo, Yusuf.". "Alo, abla. Naber?" diye karşılık verdi hattın öbür ucundaki kardeşi. "İyiyim, sen nasılsın yer elması." dedi yaklaşık 1.90 olan kardeşiyle dalga geçerek. "Ha ha ha, çok komik ablacığım. Bu arada ben de iyiyim. Bay Centilmen ile tatiliniz nasıl gidiyor?".

Kayla bu soru üzerine irkilerek gözlerini yerden çekti ve Bora'nın hayaletiyle göz göze geldi. Keyifsizce gülerek kardeşini cevapladı: "İyi gidiyor. Denize giriyoruz, barlara gidiyoruz, içiyoruz ve sabahlara kadar-", Yusuf sözünü böldü: "Fazla ayrıntıya gerek yok, siz vıcık vıcık sevgililerin ne yaptığını bilmek istemiyorum. Bora ağabeye selam söyle, görüşürüz.", "Görüşürüz, yakışıklım." dedi Kayla acıyla gülümseyerek.

Kardeşine yalan söylemekten nefret ediyordu fakat onu üzmek de onunla uğraşmak da istemiyordu. Hayalete bakarak derin bir iç çekti ve buğulanmış gözlerini sildi.

Ağzından bir hıçkırık kaçtığında ağlamamak için elini yumruk yaparak ağzına götürdü ve hızla içeri girdi.

Nesli, onun bu halini gördüğünde endişeyle yanına geldi. "Kayla, iyi misin?", sorusuyla Kayla kafasını iki yana salladı: "Beni eve bırakır mısın?". Nesli karşısında tir tir titreyen kızı onayladı.

Arabaya bindiklerinde Kayla ağlama krizine girdi, Nesli onu sakinleştirmeye çalışırken eve gitmek için yalvardığından Nesli öne geçip arabayı sürmeye başladı.

Evin önüne geldiklerinde Kayla'nın ağlaması durulmuştu. Artık sadece göğsü titrerken iç çekiyordu. Nesli iç çekerek kıza baktı, aklına küçükken annesiyle babası kavga ederken çalışma odasına gidip ağlamalarını getirmişti bu manzara. İçi, karşısında sarsılan kız için ezilirken gülümsemeye çalıştı.

"Kayla sen eve geç, ben marketten bir şeyler alayım hatta senin şu arkadaşın Harun'u da çağırayım ve film gecesi yapalım olur mu?", Nesli'nin bu sorusu üzerine itiraz edecek gücü kendinde bulamayan Kayla onu güçlükle onayladıktan sonra arabadan indi. Nesli ise markete doğru yola koyuldu.

Kayla eve girdiğinde o ağlarken sabırla yanında bekleyen Bora'nın hayaleti konuşmaya başladı: "Daha iyi misin?". Kayla bu soru üzerine ciğerlerine tüm havayı doldurarak: "Siktir git!" diye bağırma isteğini içinde bastırmaya uğraşarak kafasını iki yana salladı. Mutfağa gidip elleri titrerken su doldurup içti.

Ghost Of YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin