I don't want //Yoonmin

16) Ders aldın mı?

Denizin ortasında öylece duruyordum derin nefes alıp veriyordum sakinleşmeye çalışıyordum ama sadece çalışıyordum eski huzur yoktu sanki burada, gece olmuştu saat birdi bir gün boyunca burada kalmıştım aç susuz ve beni kimse merak etmemişti bulmayada çalışmamıştı anlaşılan, üzerim kurumuştu yaklaşık iki saat önce çıkmıştım denizden üstüm kurumuştu kurumasına ama pınarlarım hiç kurumamıştı bir dakika kuruyup geri ıslanıyordu denizden çıkmıştım ama ayaklarım hâlâ sudaydı

Ben ne yapmıştımda insanlar bana duygularım yokmuş gibi davranmışlardı benim kalbim yokmuydu hiç kimseyi sevemezmiydim keşke bende Yoongi'nin sevdiği birisi gibi olsam ideal tipi olsam olnazmıydı ama yok olamazdı çünkü Jimin asla hayallerine ulaşamazdı çünkü Park Jimin bir işe yaramazdı o yüzden sevilmiyordu işte kararlarının farklı olduğu herkesten utandığı kaçtığı için sosyalleşemediği için diğerleri gibi istediği zaman gezemediği oynayamadığı için kısacası özgürlüğü kısıtlandığı için

Açtım çok aç sevgiye aç saygıya aç özgürlüğe aç çocukluğuna aç

Yemek aklıma bile gelmiyordu zaten küçüklüğümden alışmıştım ki küçükken benimle kilolu diye dalga geçerlerdi ama o kadarda değildim abartıyorlardı okulda oyunlara, etkinliklere, sporlara hatta yemek bile yiyemezdim okulda tüm kantini ye tarzı şeyler derlerdi ve bunun yüzünden zayıflamak istediğim için kendimi günlerce aç bırakmama rağmen bir kilo bile verememiştim eğer kiloluysanız hayata bir sıfır geriden başlarsınız dışlanırsınız, durmadan utanırsınız ve en kötüsü sevdiğiniz kişinin size hiç bakma ihtimali imkansız gibi bir şeydir tabi halinizden memnunsanız sorun yok demektir

Artık yalnız değildim burada, uzağıma bir çift gelmişti ne güzellerdi birbirlerine çok yakışıyorlardı gece gece kafa dinlemeye çıkmış olmalılar onlar mutluydu denize el ele girmişlerdi girmeden önce yüzüklerini kumların üzerine koymuşlardı çift el ele gözden kaybolmuşlardı

Yüzüklerin olduğu yere doğru gidiyordum merak ediyordum acaba mutlu çift yüzüğü nasıl olur diye geldiğimde dizlerimin üzerine çökmüştüm yavaşça yüzüğü eline almış çevirmiştim bi ona bakmıştım bi benimkine

Aralarında çok fark vardı birisi evli ve mutlu bir çiftin bir tanesi de zorla evlenen birbirini sevip sevmediği belli olmayan bir çiftindi sahipleri gelmeden yerlerine koymuştum ve hemen ayrılmıştım oradan yürürken kendi parmağıma bakmıştım bu yüzüğü takmanın ne anlamı vardı mutlu olamadıktan severek evlenmedikten sonra yüzüğümü çevirerek parmağımdan çıkarmıştım denize doğru tutup incelemiştim iç kısmına gitmişti gözüm sonsuzluk işareti vardı ama bizimki sonsuzluğunun s harfine kadar gelebildi sadece, iki seçenek vardı benim için biri bu yüzüğü denize fırlatıp ailemin yanına dönmek ikincisinde ne yüzüğü atacaktım nede ona geri dönecektim yüzüğü avucuma kapatıp derince düşünmeye başlamıştım kararımı vermiştim bu yüzükten sonsuza denk kurtulacak aileme dönecektim yüzüğü denize atmak için hamlede bulunacağımda midem bulanmıştı

Karnımdaki minik bulantıyla rahatsız olup geriye sendelenmiştim biraz meditasyon yapmaya ihtiyacım vardı gözümü kapatmış derin nefes vermiştim kafamın içindekileri silmek hiç bir şey  düşünmemek istiyordum kendimi deniz dalgalarının sesine kaptırdığımda tek duyduğum ses dalga sesi değildi

Araba sesi huzuru bozan tek şey miydi gözlerimi açıp etrafa bakınmıştım arabanın ne işi vardı bu saatte burada

Gözlerim arabaya kilitlenmişti o aracın sahibi kimse benden büyük bir azar yiyecekti

Arabanın kapısını açıp çıkan kişiyi görmemle gözlerim büyümüştü burada olmaması gerekiyordu lütfen rüya olsun denize koşmuştum tüm gücümle derinlere doğru her adım attığımda su miktarı daha çok artıyordu bir adım atmamla tüm vücudum suyun içine girmişti nefesimi tutamamıştım ve dahada derine gidiyordum kurtulmak için çırpınmaya başlamıştım Yoongi'yi istiyordum gelsin beni kurtarsın  burdan çıkarsın istiyordum niye kimse yardım etmiyordu bana, yardım edin diye bağırdığımı duymuyor muydu kimseye Yoongi'nin Jimin diye bağırışları arasında bilincimi kaybetmeye başlamıştım gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu ama güçlü olacaktım hemen kendimi bırakmayacaktım sürükleniyordum boşluğa doğru, durduramıyordum kendimi onun denize doğru koşuşunu görmüştüm beni kurtarmaya geliyordu ama ben çok uzaklaşmıştım bile o beni kurtarana kadar belkide ölecektim suya nasıl daldığını hepsini görmüştüm çırpınarak biraz öne gelmeyi başarabilmiştim Tamamen gücümü kaybediyordum gözlerim kapanmak için ısrar ediyordu çırpınan kollarım yavaşlamıştı ben galiba yavaş yavaş ölüyordum Yoongi yanıma gelip belimi sıkıca kavrayıp karaya getirmişti ama ben nefes alamıyor ve gözümü açamıyordum öksürmeye çalışıyordum fakat olmuyordu "Jimin beni bırakma lütfen" baskı uyguladığında ağzımdan birazcık su çıkarmıştım "Lütfen dayan" diye yanı basımda bir şeyler yapıyordu

Herşey karanlığa gömülmüştü...

Eheheh  :)

Gözümü hastanede açmıştım kolayca nefes alabiliyordum hiç bir yerim acımıyordu ama burnumda kocaman buhar makinesi bağlıydı çıkartmak istiyordum makineyi ve aşırı derecede midem bulanıyordu lavaboya gitmek istiyordum odaya hemşire girip buharı çıkartmıştı "Lavaboya gidebilir niyim"

✧･ﾟ: *✧･ﾟ:*

Evime gelmiştim taburcu olmuştum ve yatıyordum sadece  Bayan Min Seonanın düğün hazırlıkları yapıldığı için ortalıkta değildi Yoongi ve ben evde tektik aniden midem bulandığı için elimle ağzımı kapatıp lavaboya gitmiştim klozete yediğimi çıkardıktan sonra öksürük tutmuştu öksürüp ardından tekrar öğürüyordum ama midem de başka birşey kalmadığı için sadece öğürüyordum kusamıyordum
İşim bitince yüzümü yıkamak için aynaya baktığı da yüzümün solduğunu görmüştüm

"İyi misin?"yanıma gelip "Solmuşsun"

"Gördüm farkındayım" suyu açıp yüzüme sıçratmıştı eline alıp yüzümü yıkamıştı "Ağzını çalkala gel"

"Ders aldın mı?"

"Neyden"

"Denizlerden uzak dur"