Flashback
Mart 1998Her zaman olduğu gibi derme çatma müstakil evimizin bahçesinde oturmuş ağlıyordum.
Babam annemi döverken araya girmeye çalıştığımda annemi bırakıp beni dövmüştü.
Ne kadar alışmaya çalışsamda her defasında canım çok yanıyordu.Omuz silktim burnumdaki kanı elimin tersiyle silerek. "En azından annem biraz dinlendi."
Babamın kapıdan çıktığını gördüğümde yine sinirlenmiştim, hiçbir şey olmamış gibi yine pavyona gidiyordu. Hiç düşünmeden ayağa kalktım ve arkasından ona bağırdım "SENDEN NEFRET EDİYORUM! PİS ADAM! ÖL!"
Adımlarını durdurdu. Kalp atışlarım hızlandı, sanki yerinden çıkacak gibi atmaya başlamıştı. Hızla yanıma gelip karşıma dikildiğinde başımı kaldırdım ve yüzüne baktım
"Sen annemi, ablamı hep, üzüyorsun ,ağlatıyorsun!
Büyüdüğüm zaman onları da alıp gideceğim ve senide öldüreceğim!!"
Konuşmam bittiğinde kalbim hâlâ deli gibi çarpıyordu, ondan korkuyordum...Suratıma yediğim yumruk ile yere savruldum.
"Sen kimsin beni öldüreceksin lan! Babanı mı öldüreceksin şerefsiz!"
Karnıma attığı tekme ile nefesim kesildi.
"Demir, oğlum!!"
Annemin sesini duyduğunda tuttuğum göz yaşlarını serbest bıraktım.
"Kadın al şu çocuğunu elimden bir kaza çıkacak!"
Annem hemen gelip beni kucağına aldığında, babam çoktan hiçbir şey olmamış gibi pavyonun yolunu tutmuştu.
Annem beni salona getirip kanepeye oturttu.
Kanepenin hemen yanındaki eski püskü komodinden pamuk ve yarabandı çıkardı.
Ağlamam kesilse de hâlâ iç çekiyordum.
Annemin de ağlamaklı bir hali vardı."Şş tamam geçti anneciğim." Başımı okşayıp yanağımı öptü. "sen beni burada bekle, ben sana su getireyim.tamammı?"
Sorusu üzerine kafamı salladığımda, yeniden yanağımdan öpüp mutfağa gitmişti.
Annemi de ablamı da çok seviyordum. Bu hayatta bana iyi davranan 3 kişi vardı; Annem, ablam ve Ozan. Onlar dışında sevdiğim kimse yoktu.
Kasaba sakinleri olanları görse de her zaman üç maymunu oynar, kimse yardım etmeye çalışmazdı.Babam işte çalışmazdı. Parası bittiğinde pavyondan gelirken eve adam getirir, ablamı para karşılığı tek geceliğine gönderirdi. Ertesi gün ablam hep ağlayarak, eli yüzü yara bere içinde gelirdi. Babam ablamı pek dövmezdi, ne de olsa ablam onun para ihtiyacını karşılıyordu.
Ablam sürekli bir gün kendi hayatına son vereceğinden, bu cehennemden kurtulmak istediğinden,buna dayanamadığından bahsediyordu. Ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu.Annem ve ben zaten her gün babamdan dayak yerdik, geçen sene kolumu bile kırmıştı babam olduğuna bin şahit isteyen adam.
Bunların hepsi yaşanırken Ablam henüz 16,
bende 7 yaşındaydım.Ben bunları düşünürken annem çoktan gelmişti.
Elindeki pamuğu getirdiği suya daldırıp çıkardı,fazla suyu sıktı.Önce açılmış olan kaşımdaki kanları temizledi.
Daha sonra dudağımdaki ve burnumdaki kanları da temizledi.
Annem benimle ilgilenirken içeri ablam girdi.
Beni o halde gördüğünde gözleri irileşmiş ve hemen yanımıza gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
ActionDefne bir Melekti, bense Melek kılığında, sırlarla dolu bir Şeytan. Bu iki zıt kutbun beraber olması dahi imkansız iken, asla olmaması gereken bir şey olmuş ve melek , şeytana aşık olmuştu. Ya da biz öyle zannettik.. Polisiye konuludur. küfür , cins...