Defne'nin anlatımından;
Sabaha kadar uyuyamadım ve dün gelen mektubu defalarca okudum.
"Katili çok yanlış yerlerde arıyorsunuz küçük hanım. Etrafınıza iyi bakın. Belki de katil size bir nefes kadar yakındır."
Mektubu son bir defa daha okuyup masanın üzerine koydum. Dün Demir evden çıktığında bu mektubun yerde olduğunu fark etmiştim.
Ve ne yazık ki olanlardan sonra aklıma gelen tek isim o olmuştu. Kendimi çok suçlu hissediyorum ama mantığımla hareket edecek olursam Demir'i gözlemlemem gerekecek. Ve daha yakından gözlemlemek için de daha yakın olmam gerekecek.
Benden hoşlandığı aşikâr ve bunu kullanacağım.Umarım yanılırım.
Oturduğum yerden kalkıp mutfağa geçtim. İşe gitmeden önce güzel bir limonlu kek yaptım, Demir için.
Daha sonra hazırlandım ve evden çıktım.
Karakola geldiğimde Demir'i çoktan işinin başında gördüm.
Oldukça yorgun görünüyordu.
"Henüz kimse gelmemiş, neden bu kadar erkencisin?"
"Sende erkencisin, yanıma otur yeni bir vaka var."
Dediği şey ile duraksadım
" O mu..?"
"Evet, yeni kurban."
Yanına oturdum. Yüzünü incelediğimde çok soğuk görünüyordu, nasıl bu kadar sakin olduğunu hiçbir zaman anlayamıyorken şu an aklımda dolaşan sorular iyice kafamı karıştırıyordu.
Elindeki dosyayı alıp incelemeye koyuldum.
Yine kan donduran bir cinayete imza atmıştı katil.
"57 yaşındaki adamdan ne istemiş olabilir? Zavallı adam, haline bak."
"Kurbanın ağzı kulaklarına kadar kesilmiş, daha sonra dili koparılmış, dişleri kırılmış. Ardından ağzı yeniden tamamen kapanacak şekilde dikilmiş. Burnu, çenesi, el parmakları, kaburga kemiği kırık durumda ve kaburga kemiklerinin bazıları eti delip dışarı doğru çıkmış. Vücudunun sayısız yerinde köpeklere ait ısırık izleri var ve gözünün biri yok."
Demir hepsini soluksuz ve sakin bir şekilde okuduğunda midemin bulamadığını hissettim.
"Son olarak, karnına bir yarık açılmış ve içine taşlar doldurulmuş, ardından denize atılmış. Cinayet dün gece işlenmiş diye tahmin ediliyor ve sabaha kadar iç organları su ile dolmuş."
"Bu durumda cesedin denize batması gerekir, karnını taş ile doldurmuşlar."
"Evet öyle, sanırım kıyıya yakın yerlere kadar sürüklenmiş, o civarlarda yüzen insanlar derine daldıklarında cesedi fark etmişler. Az önce ifadelerini aldım."
"Yani ceset bir şekilde kıyı yakınlarına kadar gitmeseydi hiç bulunamayacaktı."
"Belki de."
"Diğerleri geldiğinde daha detaylı konuşuruz."
"Evet, diğer vakalar ile beraber bunu da yeniden inceler bir şeyler bulmaya çalışırız. Olay yerinde ipucu bulunamamış."
Gözleri yanımdaki kekin olduğu poşete kaydı.
"O poşette ne var."
"Kek, sana yapmıştım."
Duraksadı, gözlerinin içi parlıyordu. Sanırım etkilemeyi başardım.
Poşetten saklama kabını çıkarıp kapağını açtım ve ona uzattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
ActionDefne bir Melekti, bense Melek kılığında, sırlarla dolu bir Şeytan. Bu iki zıt kutbun beraber olması dahi imkansız iken, asla olmaması gereken bir şey olmuş ve melek , şeytana aşık olmuştu. Ya da biz öyle zannettik.. Polisiye konuludur. küfür , cins...