Stephen Strange x okuyucu
Uyarı: soft smut
Özet: Stephen Strange'e aşık olduğun doğruydu. Strange'in hala Dr. Palmer'a aşık olduğu da doğruydu. Stephen senden düğündeki partneri olmanı istediğinde kabul ettiğin için kararından pişmanlık duymaya başlıyorsun. Ama doktorun itirafı her şeyi değiştiriyor.
Kelime sayısı: 1237Ondan zekice bir yorum bekliyordun, bunu değil. İkiniz boş koridorda dururken onun bu itirafı karşısında suskun kalmıştın. Ona baktıkça kalbin yerinden çıkacakmış gibi hissediyordun. "Christine bana mutlu olup olmadığımı sorduğunda evet dedim...Ona birini bulduğumu söyledim."
Aranızda sadece birkaç santim kalana kadar birkaç adım atarken sessiz kaldın. Parfümünün kokusu burun deliğini doldurdu ve seni puslu bir uykuya sürükledi. "Bunu anlamam biraz zaman aldı ama ben..."
Yüzünü ellerinin arasına aldığında yutkundun. İkinizin arasındaki yakınlaşma yüzüne sıcaklık saçtı. Baş parmağı yanağını okşadı, bakışları yumuşadı, bir çift safire dönüştü. "Kararımı verdim."
"Ne hakkında?" Elin onun elini tutarken, sözlerinin sessiz bir nefesten başka bir şey olmadığını fark ettin. Stephen yavaş yavaş yaklaşıyordu. Yalnızca saf beklenti karşısında kalbin göğsünden fırlayacakmış gibiydi. Dudakları seninkilere dokunduğunda, sanki uçmak üzereymişsin gibi hissettin.
Onun öpüşüne erirken gözlerin kapandı. Seni orada tutuyordu, asla yapabileceğini ummadığın bir tutkuyla seni öpüyordu. Elleri ensene doğru gitti. Parmaklarının kaba yüzeyi cildini nazikçe sıyırdı ve tüylerini diken diken eden dokunuşlar bıraktı. Bunun üzerine nefesin kesildi ve Stephen bu fırsatı değerlendirerek dilini ağzının içine soktu.
Öpücüğünü derinleştirirken kalbin göğsüne şiddetle çarpıyordu. Dili seninkine çarpıştı ve karıştı. Katlandı ve yuvarlandı, ikinizi de nefessiz ve nefes nefese bıraktı. Seni çaresizlikle öpüyordu; bu senin için yeni bir ihtiyaçtı. Dilinden gelen tatlılıkla inliyordun ve ne zaman kısık, kalın bir inilti çıkarsa külotunun hafifçe nemlendiğini hissediyordun.
Stephen dizlerinin arkası yumuşak bir şeye çarpana kadar seni geriye doğru yürüttü. Hızlıca öpücükten uzaklaştın ama ikinizi tam yatak odanda dururken buldun. "Bizi buraya mı ışınladın?" Aptalca bir soruydu ama biraz havaya ya da en azından Stephen Strange'in dilini boğazına sokmasını gerektirmeyen bir şeye ihtiyaç duydun.
"Evet," dedi sert bir şekilde, takımının ceketini çıkarıp yere düşürürken. Düzgünce taranmış saçlarının bozulmasından dolayı tamamen darmadağınık, kızarmış görünüyordu. Parmakları sabırsızca kravatını çekiştirdi, kravatını gevşettikten sonra üst kısmındaki birkaç düğmeyi açarak bir heykeltıraș tarafından yontulmuș gibi görünen göğsünü ortaya çıkardı. Bu görüntü boğazının kurumasına neden oldu.
Stephen'ın ağzı yine seninkinin üzerindeydi, bu sefer öncekinden daha az ketumdu. Seni sinirlerini alevlendiren bir aciliyet ve açlıkla öptü. Dudaklarınızı ayırmadan seni yavaşça yumuşak yatağının üzerine yatırdı. Dudakları aşağıya doğru gitti ve bedenin hiç düşünmeden ona teslim oldu. Başın yana eğildi ve boynunun hassas derisi onun için açık bir hedef haline geldi. Dudakları aşağıya doğru sarktı, dilini sanki senin tadına bakıyormuşçasına hafifçe oraya buraya sürttü. Strange nabız noktanı emerken ve aynı noktayı yalamadan önce hafifçe ısırırken dudaklarından gırtlaktan bir inilti koptu. Serbest eli yavaşça elbisenin askılarını beline kadar indirdi. Sanki bir sanat eserine hayranlık duyuyormuş gibi bir an sana baktı - Hayır, sen onun için bir sanat eserinden daha fazlasıydın. Sen güneş, ay ve evrendin, hepsi bir aradaydı. Bunca zaman onu ayakta tutan kozmik güç sendin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel Imagines ♡
Fanfic¬Bölümler one shot ya da seri halinde ¬Tumblrdan kendim çeviriyorum ¬İstek alıyorum 🧟♀️