Wanda Maximoff x okuyucu
Uyarı: yok
Özet: Havaalanına giderken geri dönmeye, Wanda'ya dönmeye karar verirsin.
Kelime sayısı: 748"Aman Tanrım ben ne yapıyorum." dedin yüksek sesle, yanağından yaşlar süzülmeye başlarken. Şoför sana endişeli gözlerle baktı. Neden Wanda'dan ayrılıyordun, onu gerçekten seviyorum diye düşündün birden. Başta sadece bir yaz tatiliydi ama sonra Wanda ile tanıştın ve bu yaz tatili senin için çok daha fazlasına dönüştü. Ondan ayrılabileceğini sandın ama Wanda'yı geride bırakmak doğru gelmiyordu. Geri dönüp onu bulman gerekiyordu.
Șoför, "Her şey yolunda mı hanımefendi?" diye sordu ve sen kafanı salladın.
"Ters yola girebilir misiniz? Geri dönmem gerekiyor."
"Otele mi?" "Evet lütfen." cevap verdin ve şoför dönüş yapmak için iyi bir yer aradı. Arabayla geri dönerken Wanda'yı aramaya çalıştın ama Wanda telefonu açmadı. Onu kaybetmiştin, kalbini kırmak için o kadar çok aptalca şey söyledin ki. Bütün bunları söyledikten sonra seni affeder miydi? Onu sevdiğin için denemek zorundaydın. Birkaç dakika sonra otele döndün. Kapıyı açtın ve otele koştun. O kadar dalmıştın ki, şoförün bavulun hâlâ arabada diye bağırdığını duymadın. Kaldığın otel odasına geldiğinde görevlilerin orada odayı temizlediğini gördün. Wanda artık orada değildi. Etrafına baktın ve nefesin hızlanmaya başladı.
"Hey, her şey yolunda mı?" bir temizlik görevlisi seni gördü ve sordu. Sadece başını salladın ve arkanı döndün. Çıkışa giderken Wanda'yı bir kez daha aramaya çalıştın ama yine telefonu açmadı. Dışarı çıktığında taksinin artık orada olmadığını ve valizinin bir bankın yanında durduğunu gördün. Hızlıca valizin yanına gittin ve Wanda'nın nerede olabileceğini düşünmeye başladın. Sonra aklına Natasha'nın sana yerleşkedeyken numarasını verdiği geldi. Numarasını çevirdin ve telefonu açana kadar bekledin. Natasha telefonu açtığında çok mutluydun ama Wanda'nın orda olmadığını söylediğinde kafan karıştı ve tekrar nereye gitmiş olabileceğini düşündün. Onunla birkaç kez gittiğin iki özel yeriniz vardı. İlk öpücüğünüzü aldığın Central Park ve ilk tanıştığınız ve daha sonra orada daha çok zaman geçirdiğiniz kafe. O yerlerden birine gitmiş olabilirdi. Otele yakın olduğu için önce yürüyerek kafeye gitmeye karar verdin ve böylece tekrar taksi çağırmak zorunda kalmadın. Gitmemeliydin ama her şeyi bırakıp oraya taşınmak doğru gelmiyordu. Ama Wanda'dan ayrılmak da doğru gelmiyordu. Birkaç dakika yürüdükten sonra nihayet kafeye gelmiştin. Uzaktan, sokağın diğer tarafında çimenlerde oturan birini gördün. Yaklaştığında orada oturanın Wanda olduğunu anladın. Gülümsemen büyümeye başladı ama sonra onun ağladığını gördün ve bunun sebebinin sen olduğunu biliyordun. Ona doğru yürüdün, ama sen onun önünde durup yanına oturana kadar seni fark etmedi.
"Hey."
"Senin burada ne işin var, uçağını kaçıracaksın." dedi Wanda, yüzünden akan yaşları silmek için elini kaldırırken.
"Söylediklerim için çok üzgünüm, ben... lütfen beni affet." Bir saniye durakladın ve düşüncelerini toparlamaya çalıştın. Wanda seni bir şey söylemen için zorlamadan sana baktı.
"Üzgünüm, umarım beni affedebilirsin. Bu sadece bir yaz aşkı değildi. Çok üzgünüm, benim için bir yaz aşkından çok daha fazlasını ifade ediyorsun. Ben... seni seviyorum." bunu söyledin, gerçekten söyledin ve Wanda gülümsemeye başladı.
"Ben de seni seviyorum detka." Wanda elini tuttu ve bu sefer uzaklaşmadın.
"Peki, ne yapacaksın? Burada mı kalıyorsun?" Wanda gözlerinde büyük bir umutla sana baktı.
"Evet, kalıyorum." dediğinde Wanda gülümsemeye başladı, bunun onu ne kadar mutlu ettiğini gerçekten görebiliyordun.
"Peki ya ailen ve işin?"
"Burada yeni bir iş bulmam gerekiyor ve ailem, onları arayabilirim veya belki onları ziyaret edebiliriz."
"Emin misin?"
"Evet, ben... eminim." Wanda'nın gülümsemesi büyüdü ve sana yaklaştı. Sana doğru eğildi ve sonra sana yumuşak bir öpücük verdi. Ayrıldığınızda alınlarınız birbirine değiyor ve birbirinize gülümsüyordunuz.
"Ama evdeki ve işteki her şeyi halletmek için hala birkaç günlüğüne eve gitmem gerektiğini düşünüyorum." dedin ve Wanda başını salladı.
"Tabii ki bu anlaşılabilir bir durum ama seninle gelmeme izin verirsen."
"Benimle gelmek ister misin?"
"Tabii, neden olmasın? Ve bence ailen onları kimin için bıraktığını çok merak edecek." Wanda dedi ve seni gülümsetti.
"Tamam, haklısın, onlara söylersem çıldıracaklar ama seninle tanıştıklarında kesinlikle senden hoşlanacaklar."
"Umarım." dedi ve seni güldürdü. Bir süre orada oturup birbirinizle ilk tanıştığınız zamanı düşündünüz. Kahvesini üzerine sıçrattığı gün ona aşık olmuştun.
"Ama bekle nerede yaşayacağım? Burada bir daire bulmam gerekiyor ve ayarlanması gereken çok şey var." Sessizliği bozdun ve buraya taşındığında planlanacak çok şey olduğunu fark etmeye başladın.
"Hey, her şey yoluna girecek. Birlikte bunun üstesinden geleceğiz, tamam mı?" "Evet, haklısın. Bunu birlikte yaparız."
"Ve kendine bir daire bulana kadar benimle yerleşkede yaşayabilirsin."
"Diğerlerinin bunu sorun etmeyeceğinden emin misin?" diye sordun ve Wanda'nın eli tekrar seninkiyle buluştu.
"Tabii ki hayır, son gittiğinde seni gerçekten sevmişlerdi, unutma."
"Güzel, o zaman öyle yapalım." dedin gülümseyerek ve başını onun omzuna koydun. Her şeyin başladığı kafeye gitmeye karar verene kadar bir süre orada kaldınız. Ailene mesaj attın ve uçağını kaçırdığını söyledin. Eve gelirken neden böyle yaptığını onlara söylemedin. Başını kaldırıp sana gülümseyen ve geri dönüp onunla kaldığın için mutlu olan Wanda'ya baktın. Kalmanın doğru karar olduğunu biliyordun çünkü Wanda'sız bir hayat düşünemezdin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel Imagines ♡
Fanfiction¬Bölümler one shot ya da seri halinde ¬Tumblrdan kendim çeviriyorum ¬İstek alıyorum 🧟♀️