Ah Carmen

68 19 19
                                    

Dönüp baktığımda Bill olduğunu gördüm.

Carmen: Bill?

Bill: Carmen...

Tom'a baktım bizi izliyordu.

Carmen: Noldu bill? Neden geldin?

Bill: Konuşabilir miyiz?

Yüzüme bakamıyordu.

Az öteye gittik ve konuşmaya başladık. Soğuk davranıyordum, Bill'e bunu yapmak son isteyeceğim şeylerden birisi ama bir taraftada Maria var. Maria benim için çok özel.

Carmen: Dinliyorum Bill.

Bill: Ben, Ben senden özür dilerim.

Carmen: Neden

Bill: Tom'u aldattığına inandığım için.

Carmen: Ben benim en yakın arkadaşım olarak öyle bir şey yapmayacağımı bilmeni umuyordum ama sen beni evden kovmakla ilgilendin. "Gider misin Carmen"

Gözlerini kapattı ve sıktı, yüzünü buruşturdu.

Bill: Ben son zamanlar iyi zamanlar geçirmiyorum çok özür dilerim.

Carmen: Noldu, Tom sana aldatmadı dedi diye mi bana bunu söylüyosun, yoksa bi mucize olduda arkadaşım bunu yapmaz mı dedin.

Bill: Aslında ikiside değil, yani ben zaten yapmayacağına inanıyor-

Carmen: İNANSAYDIN BENİ EVDEN KOVMAZDIN.

Bill: Ya Carmen çok özür dilerim. Tom dayanamadı burdan taşınmak istedi ve ev sahibi geldi. Sonra kameraların olduğunu öğrendik, ses almıyordu sadece görüntü vardı. O kim olduğunu bilmediğimiz çocukla neler yaşadığını gördük. Taşınmaktan vazgeçtik, senden özür dilemek istedim.

Carmen: İyi. Güzel.

Bill: Carmen, lütfen böyle olmayalım. Lütfen.

Carmen: Ben ikinizden de çok soğudum. Yeter, bir kere bana o hatayı yaptınız.

Bill: Carm-
Masaya dönmeye başladım.

Taylor: Bi salmadılar seni.

Lina: Ne diyo

Carmen: Kameralardan bakıp anlamışlar aldatmadığımı, ama taviz vermedim. İstedim, ama yapamam.

Taylor: Maria için.

Carmen: Maria için.

Barbara: İyide nereye kadar sürecek bu?

Lina: Haklı, artık Tom'dan vaz mı geçtin?

Carmen: Artık Tom'u unutmam gerekiyor...
dedim ve denize baktım, sesle irkildim
Tom: Hayır öyle bir şey gerekmiyo.

Bill ile sandalye çekip yanımıza oturdular, ben yaklaştıkları için kalkmaya çalıştım ama Tom beni tuttu.

Carmen: Tom bırak beni

Tom: Sadece yanlış anladım diye beni unutamaya çalışamazsın, buna izin vermicem.

Carmen: Sadece yanlış anlamadın. Sen, Bana, TOKAT ATTIN

Tom: Carmen, lütfen otur konuşalım.

Carmen: Seninle aynı ortamda bulunmak istemiyorum kaulitz.

Tom: Neden Carmen, Bir anda her şeyi unutamazsın. Sende seviyorsun , sende istiyorsun işte biliyorum.

Carmen: Benim için bittim Tom.

Tom: Tamam bak hafife alıyormuş gibi olmak istemiyorum ama neden sadece tokat attığım ve aldattığını düşündüğüm için beni silmeye meraklısın
Dedi ve ellerimi tuttu , çektim.

Carmen: Tom bilmediğin şeyler var.

Tom: Ne var Carmen, Ne var.

Carmen: Yok bir şey, Sadece sal beni. Seni istemiyorum.

Tom: ...

Carmen: ...

5 Saniyeye yakın kahverengi gözlerine baktım, dayanamadım ve etrafa baktım. Belkide o an maria'yı riske atıyordum ama bunu yapacaktım. Boynuna sarıldım ve sıkıca kendime çektim, belimden tuttu ve beni kendisine çekti. Ayrıldım.

Carmen: Bir daha karşıma dahi çıkma. Görüşmemek üzere...

Tom ayakta öylece kaldı ve benim gidişimi izlemeye başladı, ben ise dolu gözlerle eve doğru yürüyordum.

...

Eve geldim saat 3 olmuştu. Herkes yatıyordu, odama geçtim ve üstümü değiştirip camımın önüne geçtim. Taylor'u aradım.

Carmen: Neredesin?

Taylor: Senden sonra durmadık hemen eve geçtik ama

Carmen: Ama?

Taylor: Lina gelmemekte ısrarcıydı... Bill ile flörtleşiyordu.

Carmen: Tanrım.

Taylor: Israr ettik ama bizden daha inatçı biliyorsun, Sen nasılsın.

Carmen: Nasıl olabileceksem öyleyim.

Taylor: Senin kafa dinlemen lazım Carmen.

Carmen: Ben yanlızca Tom'un yanında kafa dinleyebiliyorum. Anasını siktiğimin Lia'sı elimden alıyor.

Taylor: Bence bu böyle kalmamalı, ne yap biliyor musun

Carmen: Hayır Taylor, Böyle kalmalı. Israr etmemeliyim.

Taylor: Maria kim? Neden onu bu kadar önemsiyorsun?

Carmen: Maria, Benim...

Taylor: Evet?

Carmen: Boşver Taylor, şimdi zamanı değil gerçekten.

Taylor: Peki, Sen gittiğin zaman Tom dalgınlaştı.

Carmen: Umrum dışı.

Taylor: Ah Carmen Ah

Carmen: Taylor, Uykum var yarın konuşuruz.

Taylor: Kapatmadan, yarın İki erkek arkadaşım kahvaltıya gelecek sende gel istersen, senin beğeniceğini düşündüğüm birisi var.

Carmen: Yok, ailem yeni geldi.

Taylor: Doğru ama sizi tanıştırmama izin ver.

Carmen: Tanıştırırsın.

Taylor: Ahahyyy tamamdır, hadi iyi geceler gülüm.

Kapattım ve telefonu kökten kapatıp yatağa fırlatacaktım, tam tuşu sürüklerken Jason'dan bir bildirim geldi.

Jason: Selam kadınım.

Of bi siktir git ya, dedim ve kapatıp yatağa fırlattım. Bir süre dışarıyı izlemek istemiştim ama düşüncelere daldım. Sabah olmuştu ve ben hâlâ dışarıyı izliyor ve düşüncelerimde boğuluyordum.

Everything Was A Lie (pale moonligh2)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt