14 | İyi Ki Varsın

375 52 162
                                    

"Jisung." diyip sarıldı Hyunjin. Şu an tek ihtiyacım olan sanırım o ve Minho'ydu.

"Seni çok özledim, okula ne zaman gelmeyi düşünüyorsun?"

"Bu Pazartesi." dedim kısık ve çatlak sesimle.

"Bak Jisung, neredeyse 2 ay oldu. Böyle odana kapanarak geçiremezsin hayatını. Hem önümüzde koskocaman bir üniversite sınavı var. Eğer okula gelmemezlik edersen derslerinden de geri kalırsın. Anlıyorum acını, ben de çok üzülüyorum ama böyle yaşayamazsın." dediği şeyle beraber gözyaşlarımın akmasına engel olamamıştım.

"Jisung, ağlaman için söylemedim bunları." diyip tekrar sarıldı bana. Ben ise kafamı onun omzuna gömmüş, sadece ağlıyordum.

"Jisung, yapma böyle." elleriyle sırtımı sıvazlıyordu.

"Onu çok özledim Hyunjin. Ailemden en değer verdiğim kişi oydu. Bir tek onun yanında mutlu oluyordum. Ailem beni her azarladığında yanıma o geliyordu, o sakinleştiriyordu. Ödevlerini yapamadığında yardım ediyordum ona. Canımız sıkıldığında oyunlar oynardık. Ona her sırrımı anlatırdım. O benim her şeyimdi Hyunjin. Tek yaşama sebeplerimden biriydi, tek değer verdiğim kişiler sen, Minho ve Heeseung'dunuz. En yakınımı kaybettim Hyunjin, onsuz bu evde bir hiçim. O olmadan bu evde, bu ailede asla yapamam." konuşmamın arasına hıçkırıklarım da katılıyordu.

"Jisung, ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum. Hem, Heeseung orada daha mutludur belki. Âciz insanlardan ve bu Dünya'dan kurtuldu. Emin ol seni böyle görseydi çok üzülürdü. Onun için mutlu olmaya çalış. Benim için de öyle..." geri çekildim ve Hyunjin'e baktım.

"Ben de bu Dünya'dan, bu insanlardan kurtulmak istiyorum Hyunjin." dedim mimiksiz bir şekilde.

Yanağımı tokatlayıp kaşlarını çattı.

"Kes sesini Jisung. Saçma sapan konuşma, ben varım burada. Biz varız. Seni hep koruyacağız, hep yanında olacağız." hâlâ tepkisiz bir şekilde ona bakıyordum. Konuşacak hâlim kalmamıştı.

"Evet, Jisung. Biz varız." Hyunjin aniden gelen sesle irkilmişti. Ben ise artık alıştığım için hâlâ tepkisiz bir şekilde yere bakıyordum.

"Amına koyayım Minho. Ödüm koptu."

"Abartma be tırrek."

"Çok ayıp ya, nerden öğrendin bu lafları. Yakıştıramadım."

"İnsanlar çok kullanıyor, oradan duymuştum. Tam sana lâyık olduğu için sana söyleyeyim dedim." ardından da alaycı bir tavırla gülmüştü.

Yine başlamışlardı. Aralarında ne alıp veremiyorlar, anlayamıyorum.

"Yeter, tamam susun. Yalnız kalmak istiyorum." yatağımın üstünde dizlerimi kendime çekerek oturdum.

"Hyunjin, bizi yanlız bırakır mısın biraz? Zaten üç buçuk saattir buradasın. Sana zahmet, hadi." dedi Minho.

"Bak, eğer seni görebiliyor olsaydım tekme tokat dalardım."

"Tabii, tabii."

"Neyse, ben gidiyorum zaten. Annem mesaj atmış. Markete gitmem gerekiyormuş. Görüşürüz Jisung." diyip yanağımı öptü.

Ay Işığım | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin