Dünyada güneşin olduğu gibi, başka bir mucize daha var olmuştu. Gökyüzünde nereden geldiği bilinmeyen bir prizma oluşunca insanlar araştırmaya başladı. Araştırdıkça evreni keşfeden insanlar, prizmanın evrenin bir mucizesi olduğunu ve ne işe yaradığını bulamadı. İnsanlar prizma ile yaşamaya alışmıştı, prizma ile yaşamaya alışan ama zihinsel özelliklerinin farkındalığını yaşamayan, kuantum bilince sahip olan bir çocuk vardı. Çocuk prizmayı etkileyebileceği zihinsel yeteneklerinin var olduğunu bilmiyordu. Prizmadan geçen düşüncelerinin dünyada gerçekleşeceğini bilmeyişi, her şeyi doğal kılıyordu. Çocuk evinden çıkarken gökyüzünde gördüğü prizmaya,
''Günaydın.''
Dedi ve adımlarını prizmanın içinden geçirmiş olduğu hayallerini düşünerek atmaya başladı. Düşünceleri prizmadan geçebilirse, farkındalığını yaşamadığı kuantum bilinci dünyada yaşanabilir olayları canlandırıyordu. Çocuğun dünyadaki her insanın algısının içerisinde var olan prizmayı etkilediği için olduğunu henüz farkında değildi. Düşüncelerinin oluşturduğu olaylar ve olgular olarak zamanın içerisine gerçekleşen var oluşlar ekleniyordu. Bu var oluşlar her insana bir şans olarak sunulurken, insanlar seçimlerini kendi iradeleri yönünde kullanmış olması insanlara bırakılan bir geleceğin olduğu anlamına geliyordu. Kuantum bilincini daha iyi bir insan olmak için kullanıyor olması, dünya için bir şanstı ama aynı şans insanlar için geçerli miydi? Her insanın varoluş yaşadığı dünyada, doğanın bir söz hakkı var mıydı?
Kuantum bilince geçiş yaptığı sırada bir problem yaşadı. Daha önce gördüğü gibi görmüyordu, renkler olduğundan daha cansız, fikirleri hayal gücünden yoksun ve derin düşünebilme yetisini kaybetmiş gibiydi. Bir problem olduğunu anladı ve adımlarını daha yavaş atmaya başladı. Kuantum bilince geçiş yaparken, bir problem olduğunu anladı. Prizmayı hayal dünyasında canlandırmaya çalışsa da yeteneğinin artık kendisinde olmadığını biliyordu. Adımları hızlanmaya başlamıştı, eskisi gibi düşüncelere dalamadı, hayal dünyasında kuantum bilinci sayesinde prizmadan geçen düşüncelerini zihninde canlanmayınca bir anlığına durdu. Herkes gibi yaşayacağını anladı, son kez düşünerek düşüncelerine veda etmeye çalışsa da artık eskisi gibi düşüncelerini prizmadan geçiremeyeceğini anladığında,
''Son kez düşünebilmek istiyorum lütfen kabul edin, prizmadan düşüncelerimin geçerek dünyada gerçekleşme ihtimalini arttırdığımı unutmak ve bende herkes gibi yaşamak ve düşünmek istiyorum.''
*****
Sosyal medya platformu olan 'ISLIK'' sitesi, ıslıklamak adını verdikleri mesajlarla saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde içerikler üreten bir tartışma platformuydu. Prizma ile her şeyin değiştiği Dünya'da, Islık sitesi de insanların sistem hakkındaki düşüncelerini paylaştığı bir yer haline geldi. Yazdıkları cümlenin anlamını yaşadıkları gibi zıt anlamını da yaşayabiliyorlardı, gönül isterdi ki eş anlamını da yaşasınlar ama hoşgörü, empati ya da iyi olan duygular için kullandıkları kelime dağarcıkları, anladıkları kelimelerin sadece tanımı kadardı. 2112 yılında yaşayan insanların anlayışı kıt olmakla birlikte, tavukları bile kıskandıracak bir yemleri vardı. Yine bir gün ıslık sitesine yemlenmek için giren insanlar,
HOCADERLER,''Çipin özellikleri olmasa da aynı hayatı yaşardım, beyin kapasitemi çip sayesinde kullanmıyorum, zaten zekiyim.''
NORMA,''Çipteki özellikler insan beynini daha aktif kullanmaya yarıyor, zaten kendi beyniniz kadar yaşıyorsunuz, burada bir adaletsizlik göremiyorum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİHİNSEL SELEKSİYON
Ciencia FicciónGenetik potansiyelleri insanların zihinlerinden çalan sistemin içerisinde dünyaya gözlerini açan Ege Gökşah, kuantum zekasını ve zihin yeteneklerini sistem ile mücadele ederken keşfeder. Farklı boyutlara kapı açan, Bilim Kurgu romanında insanların...