7.Gün

197 17 83
                                    

Bu gün, Asistanı Sanji'yi tekrar Cora'ya götürecekti. Zoro ise daha sonra gelecekti.

Zoro kanla kaplı katanasını gösterip diz çökerken Judge konuştu:

"Cesedi Nerede?"

"Asistanınkiyle birlikte parçalayıp sarayın altındaki nehre attım."

Judge gülümserken Zoro'nun ise sinirleri oynuyordu. Kral'ı hemen şuracıkta kesebilirdi, lakin bu Prens'i daha da tehlikeye iterdi. Sonra Judge konuştu:

"Saat 10'da cenazesi olacak."

"Peki, efendim."

Zoro, odadan çıktığında kapıyı örttü ve aniden biri yakasında belirdi.

"Sen... Sen, Sanji'yi mi öldürdün?"

"Hayır."

Reiju, Zoro'ya bir tokat geçirdikten sonra bağırmaya başladı

"HER ŞEYİ DUYDUM NE YAPTIN LAN ONA"

Reiju'nun gözleri ateşle parlarken Zoro aniden onu bileğinden tutup yandaki odaya çekiştirdi ve kapıyı örttü.

"Sessiz ol."

"BANA BAK SENİ-"

Sonra Zoro Reiju'nun ağzını eliyle kapatıp fısıldamaya başladı ve her şeyi anlattı. Reiju sakinleşse de, hâla içindeki öfke ateşi dinmemişti. O yaşlı puştu kendi elleriyle gebertecekti. Ortada konuşma felan yoktu. Judge'in tek amacı Sanji'yi ortadan kaldırmakta. Ve bütün aile üyeleri buna inanacak kadar saftı.

Personeller, Sanji'nin öldüğünü duyduklarında hepsi kederle gözyaşlarına boğulmuştu. İchiji, Niji ve Yonji de dâhil. Her ne kadar belli etmeselerde, içleri yanmıştı onlarında. Sonuçta; Sanji onların da küçük kardeşiydi.

10:00: Prens'in Cenazesi

Saray'ın önünde, Sanji'nin büyük bir resmi ve çiçeklerle kaplı bir tabut vardı. Bütün halk, haber muhabirleri ve saray sakinleri oradaydı.
Sonra Judge konuşmaya başladı.

"Bu üzücü günde burada toplanma sebebimiz; Cora Krallığı'nın Prens'i Vinsmoke Sanji'nin aniden aramızdan ayrılışı. Prens'i öldüren kişi ise, kendisinin Asistanıdır. Lakin Asistan da Prens'i öldürdükten hemen sonra intihar etti..."

Judge konuşmaya devam ederken; Küçük kız dükkandan çıkmış sarayı izliyordu. Sonra büyükbabasını çekiştirip getirmişti; Yaşlı adamın gözleri açıldı. Bir cenaze vardı... Ve oradaki Sanji'nin resmiydi. Küçük kız sarayı işaret ederek sordu.

"Dede, orada n'oluyor?"

Dede, her ne kadar küçük kıza söylemek istemese de bunlar hayatın gerçekleriydi. Yavaşça küçük kızı kucağına alıp saraya doğru yürümeye başladı. Nihayet saraya ulaştıklarında, Saray korumaları Prens'in tabutunu Saray mezarlığına taşıyorlardı. Bunu gören küçük kız ufak çaplı bir şok yaşamıştı.

"Dede, o kim?"

"Prens. Prens Sanji."

Aniden küçük kızın gözleri doldu.

"Prens... Öldü mü?.."

Yaşlı adam dolan kırmızı gözlerini silip belli etmemeye çalışarak konuştu.

"Evet..."

Küçük kız büyükbabasına sıkıca tutunup hıçkırarak ağlamaya başladı. Cora'da da durumlar pek farklı değildi. Haberleri gören Zeff çılgına dönmüştü. Göz yaşları akıyor; oğlunun adını haykırıyordu. Saray personellerden biri yanına geldiğinde tam ne olduğunu soracaktı ki haber başlığını okuduğunda nutku tutuldu.

My Prince | ZosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin