déchirements ◍LevHan◍

onzième

-»----» bölüm başı «----«

Giydiğin elbise fazla kısa olmamalı; dekolte bulundurmamalı.

Hem şık görünmeli; hem de fazla göze batmamalı.

Siyahtan kaçınmalısın, gereksiz dedikodular başlatmak istemeyiz.

Kırmızı bir elbise mi ? nesin sen , varis mi yoksa zengin koca peşinde koşan bir kız mı ?

Hange beyninde dönen saçma düşünceleri bir kenara itti bir sürü davete katılmıştı şimdi de giyeceğini biliyordu.

Giyim odasındaki Ackerman marka elbiselerden birini üzerine geçirdi ve aynı renk topuklu ayakkabıyı da giydikten sonra dışarı çıktı. Ağır bir makyaj yapmaması gerekiyordu; ama son birkaç gündür yorulmuştu ve gözlerinin altında morluklar vardı. Onları kapatmak için az da olsa çaba sarf etmeliydi.

Hızlı hareketlerle her daim kullandığı malzemeleri teker teker kullandı stüdyoda makyajını makyözler yapıyordu Levi bir makyözün eve gelmesini teklif etmişti ama Hange reddetmişti kendi yapabilirdi.

Yapabileceği en doğal görünümlü makyajı yaptıktan sonra aynadaki görüntüsüne baktı. " iyi iş Hange" dedi Kendi kendine gülümsedi ve oturduğu tabureden kalktı, ardından tıklatılan kapıya döndü. "Girebilirsin." dedi ve içeriye adım atan takım elbiseli gence baktı. Levi da Ackerman marka takım elbiselerden birini giymişti, siyah kravat ve gümüş rengi kol saati ile görünümünü tamamlamıştı.

Genç kız Levi'yle aralarındaki mesafeyi kapattı ve elini ileriye uzattı. "Hazırsan çıkalım mi?" dedi kısık bir sesle. Neden bilmiyordu ama, son bir haftadır Hange'in yanındayken ekstra efor sarf ediyor ve yumuşak olmaya çalışıyordu.

Beyninin 'sen bu kızdan boşanmaya çalışmıyor muydun? diye bağırdığını duyuyordu. Ama nedenini sorduğunda tüm zihni susuveriyordu. Neden Hange'den ayrılmak istemişti? Genç kız gayet iyi biriydi, herhangi bir gece hayatı ya da kötü alışkanlığı yoktu.

Daha iyi birini bulabilme ihtimali bile yokken, neden Hange'yi bırakıp gitmek istemişti?

Bu sırada genç kızın kendisine aşırı derecede yaklaştığını fark edip irkildi ve geriye doğru bir adım attı. "Ah, bir sorun mu var?" dedi tek elini ensesine atarak.

"Makyaj yaptığım belli oluyor mu diye sordum, ama cevap vermedin." Hange cümlesini tamamlamasıyla dudaklarını bozdu ve bakışlarını yere çevirdi. Aslında, yalnızca bir kere sormamıştı. En az üç kere aynı soruyu tekrarlamış olmasına rağmen cevap alamayınca moralinin bozulduğunu itiraf etmeliydi.

Bu sırada Levi küçük bir tebessüm ile genç kızın elini tuttu ve "sen her şekilde güzelsin,kimsenin farkı anlayacağını düşünmüyorum." diyerek koridora çıktı. Ardından, Hange ile yan yana yürümeye başladılar.

...

Sarışın genç kravatını düzeltti ve boy aynasından kendine baktı , ardından memnun bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi. Son tasarımlarından biri olan siyah takım elbisesini giymişti. Ve hem rahatlık hem şıklık açısından iyi bir iş çıkardığı belliydi. Hange'yi tanıdığından beri moda sektöründe çalışıyordu Hage'nin bir gün onun sektörü için modellik yapacağını düşünerek başlamıştı şimdi ise çok iyi bir yerdeydi.

Ama Ackerman ya da Smith markalarıyla başa çıkabilecek kadar güçlü değildi.

Zamanı gelince onları da geride bırakacağını biliyordu.