Az sonra maça papazı zeplini gökyüzünde görünmüştü. Hepsi endişeyle bakarken arkalarından birisi "Kaçın!" diye bağırdı. Hayatta kalan oyuncular Shibuya'ya doğru geliyordu. Silah sesleri duyulmaya başlamış görüş alanındaki insanlar teker teker vuruluyordu.
"İkisini de arabaların arkasına saklayın." Dedi Arisu, Niragi ve Chishiya'dan söz ediyordu. Mei Chishiya'yı kaldırdı ve onu bir arabanın arkasına bıraktı. Usagi de Niragi'yi getirmişti. Mei bir Chishiya'ya bir Usagi'ye baktı. Onu bırakmak istemiyordu ama bu oyunu kazanmaktan başka çareleri yoktu.
"Mutlaka geri geleceğim." Dedi Mei Chishiya'nın elini tutarken. "Ölme." dedi Chishiya. Mei gülümsedi ve Usagi'yle birlikte Arisu'nun yanına koştular. Maça papazı kurşun yağdırarak geliyordu. Üçü bir arabanın arkasında beklerken Kuina ve Ann uzaktan geliyordu. Fark eden Usagi oldu ve diğerlerine haber verdi. Arisu onlara seslendi ve yanlarına gelmesini sağladı.
"Mei!" dedi kızı görür görmez kollarını sardı. "İyi olmana sevindim." ardından sordu. "Chishiya'yı gördünüz mü?"
Mei sessiz kaldı. "Evet." dedi Arisu. Biraz duraksadı. "İyi olacak."
Kuina rahatlamış bir şekilde onayladı. Az ileride ateş eden maça papazı için konuştu. "Onu hep birlikte yenelim." dedi.
Biraz sonra maça papazı onlara yaklaşırken bir araba ona çarptı ve patlamanın içinde kaldı. Diğer oyunculardan "Başardık!" sesleri yükseliyordu. Hepsi arabanın arkasından çıkmış gerçekten bittiğinden emin olmak isterken maça papazı alevlerin arasından ateş ederek çıktı. Önce pelerinini sonra maskesini çıkardı. Arisu'ların olduğu tarafa baktı ve ateş etmeye başladı.
Hepsi koşmaya başlamıştı. Ann geride kalmış ve yere düşmüştü. Kuina ve Mei durdu. Maça papazı Ann'ı kaldırdı ve kolunun altına aldı. Şarjörünü yenilemekle meşguldü. Mei elindeki sargısını çıkardı ve bir ip gibi kullandı. Papazın arkasından yavaşça yaklaştı ve sargısını boynundan geçirerek onu boğmaya yeltendi. Fakat papaz bir tekme savurdu ve onun bir arabaya fırlattı. Mei acı içinde kıvranmıştı. Kuina arabanın dikiz aynasına tekme atarak papazın kafasına isabet ettirmişti. Dikkati dağılan papaza birde Arisu tarafından ateş edilince Ann'ı bıraktı ve odağını Arisu'ya verdi.
Kuina, Mei ve Ann bu fırsatı değelendirerek bir tünelin içine kaçtı. Çok geçmeden Arisu ve Usagi de gelmişti. Yere çömelmiş bekliyorlardı ki bir kız sesi duyuldu. "Arisu."
"Heiya." dedi.
"Usagi sen misin?" dedi ona bakarak. "Evet." cevabı aldı. Gülümsedi ve "Memnun oldum." dedi.
Az sonra yanlarına Aguni gelmişti. Hepsi biraz şaşırdı.
"Yakında cephanesi bitmeli. O bir insan, yenilmez değil. Silahları da öyle. Sonsuza kadar ateş edemez." dedi Aguni.
"Silahlarımız var." dedi Arisu. Onun bir tüfeği, Ann'ın bir tabancası, Heiya'nın okları ve Kuina'nın yumrukları vardı. Peki ya Mei? Bir şeyler deneyecekti.
"Bir de bu var." dedi Kuina. "Chishiya'nın yaptığı bomba." dedi ve Chishiya'dan aldığı bombayı çıkardı. "Doğru. Bende de var." dedi Mei. O da kendisininkini gösterdi. "Chishiya mı? O oyuncaklar ne işe yarar?" dedi Aguni alay edercesine.
Arisu Kuina'nın bombasını aldı. "Onu yakına çekerek kullanabiliriz. Kokuya bakılırsa içinde gaz yağı var dedi."
"ANFO bombası." diye ekledi Ann.
"Büyük bir patlama yaratmaz." dedi Aguni.
"Şurada bir eczane var." Dedi Arisu göstererek. "Her yeri kapatıp içeriyi aerosol gazıyla doldurursak patlama şiddeti artabilir."
"Emin misin?"
"Muhtemelen." dedi Arisu.
"Yani birimizin papazı oraya çekmesi gerekiyor?" dedi Mei.
"Evet. Onu çekip bombayı patlatacağım." dedi Arisu.
"Sen de ölürsün."
"İkinci katta olursam patlamayla birlikte dışarı fırlasam bile hayatta kalabilirim."
"Muhtemelen." diye ekledi.
"Muhtemelen diyip duruyorsun." dedi Heiya. Aguni konuştu. "O 'muhtemelen' diyorsa denemeye değer.
"Bu sefer ben yem olacağım." dedi Aguni. Usagi itiraz etti. "Bu çok tehlikeli. Hep birlikte yem olacağız."
Aguni şaşkınlıkla karışık bir gülümseme bahşetti. "Onu ara sokağa çekersek zeplin cephane gönderemez. Sonra da eczaneye çekeriz. Önce ben koşacağım." Dedi ve öncülük etti.
Mei koşmadan önce Heiya'yı durdurdu. "Bıçağını bana verebilir misin?" dedi. Fazladan olduğunu görmüştü. Yakın dövüşe girerse bıçak lazım olabilirdi. Heiya gülümsedi ve bıçağını ona verdi.
Hepsi sırayla koşup papazın dikkatini dağıtıyorlardı. Sonunda onu ara sokağa sokmuş hepsi bir yerde saklanıyordu. Mei ve Kuina yan yana eski bir kafenin içinde bekliyorlardı. Mei el arabasını gösterdi. "Onunla saldırabiliriz." dedi fısıldayarak. Kuina başını salladı ve papazın doğru konuma gelmesini bekledi. Papaz şarjörünü değiştirirken tam kapının önünde durmuştu. İkisi birden el arabasını ittirerek camı kırarak çıkmış ve papaza çarpmışlardı.
Papaz düştüğü yerden ateş etti. Kuina ve Mei eğildi ve yardımlarına Usagi yetişti. Usagi duvardan atlayarak klimaları düşürüp papazı yavaşlattı. Sonra Aguni ve papaz yakın dövüşe girdi. Kuina yaklaştı ve papazın silahını tekmeyle düşürmek istedi. Papaz anında ateş edince sendeledi ve yere düştü. Ardından Heiya geldi ve bir ok fırlattı. Ne yazık ki ıskalamıştı. Ardından Ann ateş etti. İşe yaramıyordu. Mei aşağıdan yaklaştı ve bir bıçak darbesini papazın bacağına geçirdi. Papaz sinirle üzerindeki Aguni'yi itip Mei'yi saçlarından tutarak kaldırdı ve duvara fırlattı. Tekrar ateş etmeye başladığında zorlukla kalkıp diğer herkes gibi saklandı.
Aguni ve papaz birbirlerini devirmeye çalışırken Aguni kaybediyor gibiydi. Papaz onu fırlattı ve silahını doğrulttu. Bunu gören Heiye papazın önüne geçti kendini siper etti. Papaz acımasızca onu defalarca vurmuştu. Ann karşılık olarak ateş etmek istese de papaz onu da vurdu ve yere yığıldı. Kuina ve Mei dehşet içinde kalmışlardı. Aguni bağırırak papaza saldırdı ve ikinci bir yakın dövüşü başlattı. Aguni zorlanıyordu. Yardım için ilk çıkan Kuina oldu. Papazı yumruklarıyla şaşırtsa da kısa sürede onun altında kalmış ve karın boşluğundan defalarca bıçaklanmıştı. Acı çığlıkları Mei'nin gözünün dönmesine yetti.
Saklandığı yerden çıktı ve papazın arkasından gelip bıçağını omzuna sapladı. Papaz ona karşılık verene kadar defalarca sapladı. Papaza sorsanız bu saldırı onun için hiçbir şeydi.
Papaz arkasını döndü Mei'yi kafasından tutarak duvara çarptı. Yere düştüğünde üstüne çıktı. Mei hala direniyordu. Kuina'yla aynı acıyı paylaştı. Karın boşluğundan defalarca bıçaklandı. Çığlıklarını Chishiya bile duymuş olabilirdi.Tek farkı, hala direnmesine karşılık iki göğsünün ortasına aldığı bıçak darbesi oldu. Nefesi tıkandı, ağzından kanlar geldi.
Papazı onun üstünden alan Usagi oldu. Usagi papazla boğuşurken Kuina son gücüyle yardım ediyordu. Papaz onun karnına bir tekme attı ve savurdu. Muhtemelen artık kalkamazdı. Usagi hala boğuşurken Mei kalktı. Ağzındaki kanı tükürdü ve yerde kalan bıçağını aldı. Bağırarak papaza koştu ve tıpkı onlara yaptığı gibi bıçağını karın boşluğuna sapladı. Fakat papazın tekmesini o da tatmıştı, kafasını sertçe vurdu. Gözleri karardı. Sadece Kuina'nın inlemelerini ve Usagi'nin çığlıklarını duyuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'll Never Forget
Hayran Kurgu"Yıldız kayıyor, bir dilek dile." "Seni asla unutmamayı diledim." "Dileğini söylersen gerçek olmaz derler."
