Prens ile Kurbağa | TEXTİNG

21

Medya: Kartal Demirci

*Rica etsem buraya bölümü okuduğunuz saati yazar mısınız?

*Son iki bölüme yapmış olduğunuz yorumlar beni aşırı mutlu etti :') Lütfen aynısını bu bölüm için de yapar mısınız? Yorumlarınız = Enerci kaynağı. Hal böyle olunca bende bölümleri daha hızlı ve motive bir şekilde yazıyorum.

***

selambenkurbaga3:

Gözlerinin içine bakarak?

Söylerim tabii.

Neden söyleyemeyeyim ki?

Asıl sen benim gözlerimin içine bakarak söyleyebilecek misin?

Evet evet, yine o estetikli şahıstan bahsediyorum.

Başka kimden bahsedebilirim ki?

He eğer varsa bahsedebileceğim biri daha, hiç çekinme, söyle lütfen, benim için bir Hazal fazla, bir Hazal eksik hiç fark etmez?

Her türlü yüzüne tükürürüm zaten?

Neyse, ne diyordum, sende aynı şekilde söyleyebilecek misin bakalım?

Hazal'a dair hiçbir şey hissetmediğini, aranızda 'iş dışında' hiçbir yakınlık olmadığını?

kartaldemirci:

Söylememe gerek var mı?

selambenkurbaga3:

Benim ne kadar gerek varsa, senin de o kadar var!

kartaldemirci:

Hazal zerre kadar bile umurumda değil, Kurbağacık.

selambenkurbaga3:

Hah!

Hayır, sevgili Prensim.

Bunu hiç söylemedin.

Sadece yazdın.

Sadece öyle olduğunu iddia ettin.

Söyleyebilmek ve yazabilmek arasında dağlar kadar fark vardır.

Ve ben merak ediyorum, bunu neden merak ettiğimi de bilmiyorum ama acaba balo günü karşı karşıya geldiğimizde de bana Hazal'a dair hiçbir şey hissetmediğini söyleyebilir misin?

kartaldemirci:

Söylerim.

selambenkurbaga3:

Ben de söylerim.

Tamam o zaman, balo günü ikimizde bunu gözlerimizin içine bakarak söyleyeceğiz.

kartaldemirci:

Anlaştık.

selambenkurbaga3:

Anlaştık.

Ayrıca,

Doruk sırf odama girdi diye sabahtan beri soğuk yapıyorsun ama asıl bu konuda soğuk yapması gereken benim.

Mesela Hazal, haftalardır senin evinden çıkmıyor.

Evinin her köşesinde, ama her köşesinde, banyonda bile çektiği fotoğraflar var.

Ben bu konuyla ilgili ağzımı açıp da tek kelime ettim mi?

kartaldemirci:

Senin de dediğin gibi, Hazal sadece evime geldi.