7

179 51 19
                                    

İyi okumalar..

Hyunjin'den

Gece kapının açılma sesiyle aralamıştım gözlerimi.  Nerde olduğumu idrak etmek istercesine etrafıma bakındığimda salonda uyuyakaldığımı anlamıştım. Yerimden doğrulmaya çalıştığımda Minho'nun sesini duydum. Sinirli ve sert geliyordu. Salona gelen bedenle gözlerimi o tarafa çevirdim. Kapının önünde durmuş bana bakıyordu ateş saçan gözleriyle. Bu görüntüyle yutkunmama engel olamadan konuştum.

"Minho ne oldu iyimisin bu halin ne?"

Sorumun karşılığında yavaşça yanıma gelmeye başladı. Bir iki adım önümde durarak

"Sence nasıl görünüyorum Hyunjin?"

"Minho yine sana gelmişler ben yukarı çıkıyorum."

Ayağa kalkıp yanından geçecekken kolumdan tuttu sert bir şekilde.

"Napıyosun bıraksana canımı yakıyosun!"

Bu sözümün üzerine kolumu daha çok sıkıp kendine çekti. Korkmaya başlamıştım.

"Minho lütfen beni korkutuyorsun."

"Korkman gerek Hyuniin. Bu gece daha çok korkman gerek."

Söylediği şeyi anlamamıştım.

"Ne demek istiyorsun?"

Yavaşça boynuma yaklaşıp nefesini verdiğinde ürpermiştim.

"Bu gece seni istiyorum Hyunjin."

Dudakları boynuma değerken tahrik edici söylediği şeyle aniden kendimi ondan  çekmeye çalışmıştım. Ama benden güçlüydü. Karşı koyamıyordum.

"Minho lütfen bırakta yukarı çıkayım kendimi hiç iyi hissetmiyorum ve sen beni ürkütüyorsun. Ayrıca sen içmişsin kokuyorsun."

Söylediğim şeyle boynumu öpmeye başlamıştı bile beni duymuyor gibi görünüyordu. Nasıl baş edeceğimi bilmiyordum. Boynumdaki öpücükleri yukarı çıkarken dolmuş gözlerimi yummuş bu anının bitmesini diliyordum.

En sonunda ayrılıp gözlerimin içine baktı. Sonrada dudaklarıma. Yavaşça dudaklarıma yaklaştığında konuştu.

"Ne zamana kadar kaçmayı planlıyorsun benden bebeğim."

"Senden kaçmıyorum Minho sadece biliyosun herşey üstümüze geldi gerginim."

Bu söylediğimle gözlerini dudaklarımdan ayırıp bir adım gerilemişti.

"Emin ol senden çok ben gerginim Hyunjin. O piçi bulmadanda patlamaya hazır bir bomba gibi olacağım."

"Şey Minho bulmak dedinde aklıma geldi Felix'ten bir haber varmı?"

Söylediğimle sinirle çatılan kaşlarıyla bana dönmüştü alev saçan gözleri.

"Yok bir haber filan. Siktiğimin adamları hiç bir boku bulamıyorki en sonunda öldürüp hepsini kendi ellerimle gömücem!"

Yüksek çıkan sesinden dolayı gözlerimi kapatıp kulaklarımın çınlamasının dinmesini bekledim. Yüksek seslere gelemiyordum. Beni çok etkiliyordu. Sanki karşımda biri beynimi sökmeye çalışıyor gibi hissediyordum. Minho bunu anlamış tekrardan yanaşmıştı.

"Üzgünüm sevgilim. Fazla gerginim bildiğin gibi değil."

"İlaçlarını attınmı bugün?"

Söylediğim şeyle hafifçe başını sallamış kollarıma bırakmıştı kendini. Ona gerçekten üzülüyordum. Zar zorda olsa tedavi olmayı kabul ettirmiştim ona. Azda olsa ilerleme kat etmiştik ama bu çok azdı. Hala sinirlendiğinde karşısındakini öldürebilen bir Minho vardı kollarımda. Mırıldanmasıyla dikkatimi ona verdim.

Giz~ [Hyunholix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin