10

167 50 17
                                    


İyi okumalar..

Yazar'dan

Hyunjin uçaktan indiğinde havaalanının dışında onu bekleyen adamları bulmak istercesine gözlerini etrafta gezdiyordu. Changbinin adamları karşılayacak ve ona bu zaman zarfında yardımcı olacaklardı.

Biraz ileride siyah lüks bir minübüs tarzı araba gözüne çarptığında yanındaki siyah takım elbiseli adamların aradığı kişiler olduğunu anlayıp, yanlarına gitmek üzere ilerledi.

Adam saygıyla hafifçene eğilip kapısı açılan arabayı işaret ederek

"Buyrun Efendim." dedikten sonra

Diğer adamlarda Hyunjinin arkasından arabaya binerek karşısındaki uzun boylu oldukça yakışıklı ve bir okadarda sert ifadeli olan adama karşı oturdular.

"Efendim öncelikle sizi kalacağınız otele götüreceğiz. Sonrasında siz müsait olduğunuz bir zamanda bize haber verirsiniz. Barın olduğu yere götürürüz sizi. Bide Yongbok beyin oturduğu evide ziyaret ederiz. Hem kapınızda adamlarımız olucak. Hiçbirşey de aklınız kalmasın."

Hyunjin karşısında diğer adamların başı olduğu belli olan adamın söylediklerini dikkatle dinleyip kafasını sallamakla yetindi.

İçindeki heyecanı bir türlü geçmek bilmiyor, aksine Yongboka her bir adımında yaklaştığında daha da artıyordu. Henüz onun karşısında ne yapacağını bile tam düşünememiş, sadece onu görmek için yanıp tutuşan hücreleri benliğini ele geçirmişti. 5 yıldır görmediği dünyadaki en güzel varlığı görmeye şimdi kalbi nasıl dayanacaktı? Düşününce bile eli ayağı birbirine dolanıyor şimdiden nefes alış verişleri hızlanıyordu.

Beynini saran düşüncelerle arabanın camından yolu izlemeye ve kendini sakinleştirmeye çalıştı.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Yazar'dan

Chan karşısındaki adamın söylediklerine karşı kaşlarını çatmış yerinde daha fazla dikleşerek

"Şuan Avustralyada olduklarına eminmisiniz?"

"Evet efendim ikiside şuan buradalar. Minho denilen herif sabah üzeri Hyunjinde daha 1 saat olmadan şuan iniş yapmış."

"Bu pisliklerin derdi ne?"

Chan maskesinin altından sıkıntılı bir nefes vererek devam etti.

"Şuan neredeler?"

"Hyunjin denilen kişi şuan bir otelde kalmakta. Minho ise başka bir otelde kalmakta efendim. İkisininde birbirlerinden haberi yok gibi gözüküyorlar."

"Tetikte olun. İkisininde en ufak bi hareketinden haberim olacak ve Yongbokun evine ve bara bir kaç koruma daha gönderin. Yongboka, evine, yakınına kimseyi yaklaştırmayın. Dikkatli olun. Yongbok için gelmiş olabilirler."

Adam onaylayıp kapıdan çıktıktan sonra Chan bunu Yongbok'a söyleyip söylememe hususunda düşünüyordu. Eğer söylerse daha dikkatli davranabilir kendiside tedbirlerini ihmal etmezdi. Ama bir yandanda onu telaşa sokmak istemiyordu.

Bir kaç dakika üzerinde düşündükten sonra söylemenin daha iyi olduğunu düşünerek telefonuna uzandı. Yongbok'tan bir mesaj gelmişti onu aramasına dair. Ne söyleyeceğini merak ederek rehberden bulduğu isime tıkladı. Numarayı çevirdiğinde söyleyeceği şeye Yongbok'un ne tepki vereceğini kafasında kestirmeye çalışarak söyleyeceği cümleleri düzenlemeye çalıştı.

Bir kaç çalıştan sonra telefon açılsığında Chan sıkıntılı bir nefes alarak konuştu.

"Selam Yongbok nasılsın?"

Giz~ [Hyunholix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin