20

177 48 15
                                    

İyi okumalar<333

Minho'dan

Sessizlik..
Sessizliğin arasında kulağıma dolan kap kacak, tıkırtı sesleri. Uyanmam için beynime gönderilen sinyaller işlevini yerine getirirken araladım yorgun gözlerimi. Bulanık irislerimi bulunduğum yeri idrak etmek istercesine birkaç kere kırpıştırdım.

Görüşüm netleştiğinde dün olanlar aklıma gelmiş, şuan nerede olduğum sorusu zihnimi terk etmişti. Jeonjin'in sıfır olduğu her halinden belli olan dairesinde bana ayırmış olduğu odadaydım.

Beyaz duvarlarla çevrili, adeta insanın ruhunu dinlendiren bu oda sanki şuan az da olsa yorgunluğumu yarıya indirmiş gibi hissetmemi sağlamıştı.

Dünkü anılar aniden zihnimi doldurduğunda odanın etrafında dolanan irislerim aniden beyaz tavana kilitlendi. Belki de o olmasa şuan nefes alıyor olmayacaktım. Benim tekrardan hayata tutunmam için elimden tutup peşinden sürüklemişti.

Böyle birşeyin olmasını istemiyordum ama aniden gelişen olaylar daha neyin ne olduğunu idrak edemeden bedenimin ona ayak uydurmasını sağlamıştı. Şimdiyse burdaydım işte. Beni yalnız bırakmayacağını biliyordum.

Çünkü tekrardan aynı şeyi yapabileceğime dair şüpheleri vardı. Haksızda sayılmazdı. Acılı, kederli bi anımda, ruhsal bir boşluk içerisinde kıvranırken kendimi yine aynı yerde bulabilirdim.

Bu karışık düşüncelerim aniden yönünü değiştirerek Hyunjin ve Felix'e kayarken boğazımda oluşan kuru yumruyu geçirmek için yutkundum. Şimdi daha da allak bullak olmuştum herzaman ki gibi. İkisinin de hayali gözlerimin önünde belirirken, sanki kaçıp gideceklermiş gibi gözlerimi kırpmaya bile korkuyordum.

Acaba şuan ne yapıyorlardı?
Bensiz mutlu olmaları gerekirdi. Hiç akıllarına bile gelmiyordum bence. Onlar için kötülükten başka bişey değilken beni düşünmelerini istemem bencilce ve aptalca olurdu.

Sessiz odada çıkan kapı açılma sesiyle düşüncelerim bir bıçak gibi kesilirken gelen kişiyi buldu dalgın gözlerim. Gülümseyen suratı ve meraklı bakışlarıyla ona odaklanmamı sağlayan Jeongin'in sesi de bir o kadar kendisi gibi rahatlatıcı bir antidepresan gibiydi.

Bence ruhsal bozukluğu olan insanlar ilaca başvurmadan önce onun kişiliğiyle tanışsalar şifa bulabilirlerdi. Yatağımın ayak ucuna oturup sessizce beni incelerken yerimden doğrulup yatağın başlığına dayadım sırtımı.

Hiç konuşmadan birbirimizi süzerken onun ne düşündüğünü az çok tahmin edebiliyordum. Yüzümden okumaya çalışıyordu durumumu. Ama anlamadığı her halinden belliydi. Bu tuhaf sessizliği bozmam gerekti bana sormak yerine saatlerce yüzüme bakabileceği olasılığı bedenimi germişti.

Üstelik ciğerlerim bana ufaktan ufaktan sinyallerini vermeye başlamıştı yine. Dün geldiğimde cebimi yoklamış ama bulamamıştım sigara paketimi. Ona da sormaya çekinmiştim. Ama artık daha fazla da dayanabileceğimi sanmıyordum.

Uzun süre sesimin çıkmayışından dolayı boğazımı hafifçene temizleyerek bozdum sessiziliği. "Şey sigaran var mı?" Sorduğum soruyla yüzümü inceleyen tilki gözleri kısılmış, sonrasında başıyla onaylayarak ayaklanmıştı.

"Geliyorum hemen." Şimdiden vücudumu saran rahatlama duygusuyla başımı duvara yaslayarak beklemeye başladım. 2-3 dk sonra içeriye giren bedenle irislerim elindeki kurtarıcıya kaymış, yanıma gelip çakmakla paketi elime tutuşturmuştu.

Kristal cam olan küllüğüde yanımda ki küçük masaya koyup tekrardan ayak ucuma yerleşti. Dudaklarımın arasına aldığım dalı tutuşturarak ilk nefesimi, ciğerlerimin en derinine iletmek için derince çektim. Az öncekine nazaran daha tatmin edici bu his, vücuduma yayılan rahatlama duygusuyla tekrardan başımı yaslayıp gözlerimi yumdum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Giz~ [Hyunholix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin