17

145 47 7
                                    

İyi Okumalar
Umarım beğenirsiniz..

Minho'dan

Yalnızlığımın koca zifiri karanlığında boğuluyordum. Kimsesiz bir çocuk gibi oturmuş beni bulmaları, elimden tutmaları, ruhumu emen kasveti uzaklara savurarak ellerimden tutup karanlık dünyamdan çıkarmalarını bekliyordum.

Ruhum ne kadar kötülükle bezenmiş gibi görünsede aslında tek ihtiyacım masum bir çocuk gibi saf bir sevgiyle sevilmekti. Ama bu sevgiler ne bana ulaştı, nede kendini hissettirmek için elinden geleni yaptı.

Başaramadığınız zaman sinirlenir, öfkeyle kavrulan varlığınız sizi uçsuz bucaksız bir uçuruma sürüklerdi.
Bu uçurumun ucuna kadar gelir en dibini görmek için çaba sarfedersiniz, ama toz ve dumandan başka birşey göremezsiniz.

Bazılarına cesaret gelir, kendini belki bu dünyadan kurtulup cennete erişebilmek umuduyla kanat misali kollarını açıp sonsuzluğa savrulurdu.

Bazıları ise içini kaplayan korkuyla geri adım atar, uçurumun sonsuzluğunu bile görmek istemezlerdi. İçi ürperir olduğu yerde daha çok ağlayarak çaresizliğin verdiği acıya, daha çok acı, üzüntü, hayattan vazgeçmişlik hisleri karışırdı.

İşte ozaman neye ihtiyacı olur insanın biliyormusunuz? Tam o anda birinin gelip kollarının arasına alarak, hissettirdiği güven hissi..
Başınızı onun göğsüne koyup haykırarak içinizi dökebileceğiniz birini arıyorsunuz.

En sonunda ise gözlerinizin içine bakarak sizi o uçurumun kenarından uzaklaştırarak kendi dünyasına çekmesi, sizi teselli edebilecek sözler gibi aynı hissi vererek güven veren gülümsemesini sunması..

Peki benim elimden tutan oldumu? Beni sarmalayan oldumu? Bir kez olsun içlerinden gelerek bana sarılıp bunu hissettirdilermi? Koca bir hayır. Beklentim de olmadı. Oldu ama bi zaman sonra oda umudunu yitirdi. Kendimden nefret ederken sevdiğim kişilerinde benden nefret etmesi daha çok berbat hissetmeme neden oluyordu.

İçimde gördükleri bu kötülüğü saf ve temiz sevgileriyle temizleseler ne olurdu ki? Lee Minho'yu sevmek bu kadar zormuydu? Ufacıkta olsa sevgi gösterebilmek bu kadarmı zordu bana? Bu kadar mı iğrenç biriyim?

Şuan birinin beni gerçek manada sevmesine o kadar ihtiyacım varki.. Bunu söyleyince aciz olduğumu düşünsemde, artık saklamaya gerek duymuyorum. Yeterince oynadım. Artık tüm duygularımı ne pahasına olursa olsun içimde yer edinen kişilere çekinmeden hissettireceğim. Başta hatalarla dolu yaşantımın içinden ilk doğrum olarak bunu yapmakla başlayacağım.

Felix'ten mesaj almıştım. Bugün kahvemi yudumlarken telefonuma gelen bildirim uzun uzun oturup içinde olduğumuz durumu ince detayına kadar düşünmem gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Onu buraya getirmem gerek. Hyunjin'i görmek istiyormuş.

Ne kadar aptalım. Yaptığım herşey onları uzaklaştırmak yerine daha da çok bağladı. Birbirlerine bağlanan tek onlar değildi. Aynı zamanda bende onlara bağlanmıştım. Hyunjin'in yanımdayken huzurlu nefes alışverişleriyle, temiz kalbiyle, bana aşkla değilde acımasından dolayı uzattığı eliyle bağlanmıştım ona.

Felix'e ise yokluğunun verdiği özlemle, ona sarılırken hissettiğim kalp atışlarımla, yokluğunda bir yanım eksikmiş gibi hissetmemle bağlanmıştım ona da. O olmazsa olmazdı. Onun minik kalbinin atışları ikimizin yanında olmazsa olmazdı. Biz onsuz, o bizsiz olamazdı.

Ama onların benim için aynı şeyi düşünmediğine o kadar eminimki. Bu kahrolası lanet kalbim öyle bir çıkmazın içine girdi ki çıkamadığı gibi beni daha çok karmaşık yollara soktu. İki kişinin aşkı kalbime ağır gelmişti. Onların güzel hissettirdiği aşktan bahsetmiyorum. Onların beni istemeyip, kendi zehirimin içinde ölmem için göz yummaları ağır gelmişti.

Giz~ [Hyunholix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin