15. Bölüm

772 101 110
                                    

15.Bölüm: ~İlanı aşk

《Sevgi bazen içinde oluşan o koca nefreti yok etmeyi başarırdı . Sevgisizlik ise bazen hiç olmayan nefretin zeminini hazırlardı.》

Bu sabah başka bir sabahtı Mirza için. İçinde adeta sanki kelebekler uçuşuyordu. Hani söylerlerdi de inanmazdı. Meğerse gerçekmiş diye kabullendi. Hiç bu kadar heyecanlı hissetmemişti kendi. Kendine ettiği itirafla sanki daha huzurla açmıştı gözlerini. Bugün siyahı terk etmiş, beyaz gömlek giymişti. Ayna karşısında dakikalardır saçlarını yukarı doğru tarıyordu. Bol bol sıkmıştı parfümü. Ağzına dün geceden beri dolanan şarkıyı mırıldanıyordu. Ayna karşısından tam ayrılıcakken tekrar ayna karşısına geçti. Sert yüz hatları onu sinirliymiş gibi gösteriyordu. Kaşlarını rahat bıraktı ve gülümsedi.

Evet şimdi çok daha iyi görünüyordu.

Banyo kapısını açtığında karşısında kalbinin heyecanla atmasına sebep olan kişiyi gördü. Görür görmez dudağı yukarıya doğru kıvrıldı. Gülümseyerek bakıyordu o keskin gözlere. Sarhoşlaşmış gibiydi.

Öte yandan holdingte çalışma heyecanı ile erken saatte uyanıp hazırlanan Ceylin dakikalardır banyo kapısında kocasını bekliyordu. Kocası nihayet banyodan çıkmıştı. Kocasının ona gülen yüzle bakmasına oldukça şaşırmıştı. Kaç gündür yüzü gülmeyen çatık kaşlı bu adam durmadan gülümsüyordu. İçten içe endişeleniyordu genç kız, yine n'apıcak bu Mirza diye.

"Ee hadi kahvaltı edip çıkalım. Sonuçta bugün benim ilk iş günüm olucak. Geç kalmayalım."

"Sorun yok patron benim. Iıı bide şey seninle bir konu hakında konuşmak istiyorum." Mirza hissettiklerini daha fazla içinde tutmak istemiyordu. Sonuçta o Mirza Beyosoy'du. Onu rededicek kişiyi tanımıyordu. İyi ama bu gözlere bakıp nasıl hislerini açacaktı. Bu gözler onu sustuyordu.
Kolay olduğunu sanıyordu ama sandığından daha zordu. Açtı ağzını, çekti nefesini, "seni seviyorum" demek için.

Velakin kelimeler dökülememişti dudaklarından. Ceylin pürdikkat dinliyordu. Doğruya Ekin meselesi.

"Ekin meselesi" dedi kapının kulpuna dokunarak. "Beni tembihlemeyi bırak artık. Ben bu esnada çalışanları da boşlamıyacağım ama tekrardan lafımı yineliyorum. Bence katil çalışanlardan biri değil."

"Onlardan biri... Artık sen onlardan uza dur."

Uzak dur mu? Şaşırmıştı Ceylin. Daha düne kadar başının etini yiyordu çalışanlardan laf çıkar diye. Peki ya şimdi n'olmuştu? Kafasına taş falan mı düşmüştü?

"Ama niye?"

Mirza aniden Ceylin'in elini tuttu.

"Çünkü senin zarar görmeni istemiyorum." Derken gözlerinin içine masum bir o kadar da derinden bakıyordu. Ne olduğunu anlayamamıştı genç kız. Kim bilir ne işin peşinde diye düşünürken elini yavaşca kendine doğru çekti. Genç kız kapıya yöneldi. Bu bakışları kesmişti çünkü kocası ona çok güzel bakıyordu. Bu bakışlardan etkilenmemek mümkün değildi ve neredeyse etkilenmek üzereydi. Tabii ki de bay yakışıklıya sevdalanmaya hiç niyeti yoktu. Hem bay yakışıklının kim bilir kaç sevdiği vardı. Kaç kere aşık olmuş, kaç kadının kalbini kırmıştı.

"Artık inelim." Dediğinde çıkmıştı kapıdan. Hislerini söyleyemediğinden dolayı kendini sucladıktan sonra sevdiği kadının arkasından çıktı.

"Ah manyak Mirza ne aval aval kıza bakıyon. Pat diye desene seni seviyorum. Ne diye bakıyon öküzün trene baktığı gibi. "

***

SON ÇARE                                                           (Tamamlandı√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin