30. Bölüm

584 71 14
                                    

30. Bölüm= Sorgulayıcı bakış

Önce büyük amca ardından Mirza büyük odaya giriş yaptıklarında, o esnada su içen Kemal Bey kardeşini görmesiyle su boğazına kaçmıştı. Defalarca öksürdüğünde öksürüğü kesilince bir hışım ayaklandı.

"Mirza Murat'ı neden çağırdın?"

"Beklenmeyen misafir miyim? Neler oluyor Kemal." Büyük amca sinirlenmişti. Bunu fark eden Mirza ortalığı yatıştırmaya çalışıyordu.

"Sakin olur musunuz? Birazdan hepinizi neden çağırdığımı söyleyeceğim ama şimdi yemeklerimizi soğutmayalım." Dediğinde büyük amca ile birlikte sandalyelere oturdular. Mirza yemek boyunca dedesinin öfkesini üzerine almıştı. Amcaları ve babaları da büyük amcayı neden çağırdığına bir anlam verememişlerdi. Yemekler yendiğinde koltuklara geçtiler.

Herkes oturmaktaydı bir tek Mirza ayakta idi. Sorgucu bir polis gibi hepsini bakışlarıyla ayakta sorguluyordu.

O esnada habire saatine bakan Serkan ayaklanmak üzereydi.

"Benim gitmem gerek."

Bu ayaklanmayı fırsata çevirip Timür da ayaklandı. Timur'un üzerinde müthiş bir gerginlik vardı. Eşref Bey kıskanç bakışlarını eksik etmiyordu. Bir yenilgiyle daha karşı karşıya kalmıştı. Bugün Beysoy'lar iyi iş çıkarmıştı, anlaşma onlar tarafından yapılmıştı. Eşref Bey bir nispet olarak çağırıldığını düşünüyor içten içe kuduruyordu.

"Otur Serkan anlatacağım sizleri neden topladığımı."

Serkan otururken herkes pürdikkat Mirza'ya bakıyorlardı. Mirza bıkınlık vermek adına anlatıcak gibi olup sustukça susuyordu. Derken bir ses daha duyuldu.

"Eee yeter be! Deminden beridir saçma sapan konuşmalar. Yok abimden habersiz toplamalar falan sen ayık mısın evlat! Hem ben istenmiyor muyum?" Murat yeğenlerinin lafı üzerine sakinleşmişti.

"Estağfurullah amca burası senin de yalın."

"Sus anlatma!"  Kemal Bey torununun kardeşini suçlu olarak düşünmesine adeta çıldırmıştı. İçinden sürekli evlat kafayı yedi diye geçiriyordu. Eğer bunu kardeşi duysa nasıl bakardı kardeşinin yüzüne. Mirza dedesinin sert çıkışı üzerine ellerini kumaş pantolonun cebinden çıkarttı ve herkesle göz teması kurmak üzere konuşmak üzereyken bu sefer Erdem Bey sesini yükseltti.

"Dedeni duydun sus!"

Timür daha bir gerginleşti. Büyük amca meraklandı. Serkan habire saatine bakıp, buluşmaya geç kalacağı için hemen anlatmasını istiyordu. Eşref Bey ise nisbet üzerine yorumluyordu.

"Size bir hikaye anlatacağım. Yaşanmış ama tamamlanmamış bir hikaye."

Kuzey biraz hava alsın diye pencereyi açtı. Adnan Bey üşüyünce geri kapattı. Kuzey'in gözü Serkan da, Adnan Bey'in gözü gergin Timür da, Erdem Bey'in ise gözü kıskançlıktan birazdan ortadan iki ayrılacak olan Eşref Beyde idi. Bu bakışları bizzat Mirza istemişti...

"Ooohooo bizi buraya hikaye dinlemeye mi çağırdın?" Eşref Bey'in bu sözleri üzerine gergin Timür biraz olsun kendini gevşetip kahkaha attı.

"Başrolde kim var bari?"

"Ekin." Mirza'nın bakışları büyük amcadaydı. Büyük amca zorraki bir şekilde yutkundu. Sağına baktığında duygulanan yeğenine omuz atıp teselli vermeye çalıştı. Adnan Bey şu an çok hüzün doluydu. Omuzunda amcasının elini hissettiğinde gülümsedi. Bakışları ise Timür Bey de idi. Timür Bey daha bir gerginleşip, gömleğinin boyun düğmesini açtı. Erdem'in gözü ise hâlâ Eşref Bey de idi. Eşref Bey kaşlarını çatmıştı. "Eee bize ne bundan."

SON ÇARE                                                           (Tamamlandı√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin