4.Bölüm

1K 152 9
                                    

4.Bölüm : Çığlık

《Sessiz insanların en büyük çığlığıdır gözyaşları. 》

İstemsizce sarıp sarmalamış vaziyette bulunan Ceylin rüyada olmadığını anladığında kollarını Mirza'nın boynundan hızla çekti ve başını öne eğdi. Mirza ise ayakalandı. Sert bakışları Ceylin'i yine ürkütmüştü. Ah elleri kopsaydı da sarılmasaydı bu katı bakışlı adama.

Ama aniden elinde olmadan gerçekleşmişti bu olay.

Derken Mirza az evvel onun boynunu saran ellerden tuttu ve genç karısını ayaklandırdığında ellerini geri çekti. Ceylin o esnada neye uğradığını saşırmış avuç içleri ise oldukça acımıştı. Bu Mirza zavvalı Ceylin'in ellerini öfkeyle sıkmıştı. Kısa bir bakışmadan sonra Mirza Ceylin'in üzerine doğru yürümeye başladı. Genç adamın her adımında genç kadın geri geri adımlar atıyordu. Arada mesafe olmasını sürekli sağlamak için arkasına bakmadan hızla, korkuyla atıyordu Ceylin adımlarını. Mirza süt kahvesi rengindeki duvara elini süre süre bir katil misali üzerine üzerine doğru yürüyordu karısının. Mirza'nın tek amacı bir anlaşma uğruna evlendiği karısını kapı dışarı etmekti. Amacına ulaşmasına saniyeler kalmış, neredeyse kapının önüne varmışlardı. Geri geri adımlar attığından dolayı ayağına takılan cisimle yere düşen Ceylin hemen ayaklandı ve geri geri yürümeye devam etti. Tâki sırtı kapının sert tahtasına değene kadar. Mirza kapı kulpunu açmak için elini uzattığında bundan habersiz kafasında bambaşka kötü senaryolar kuran Ceylin gözlerini öylesine güçlükle kapatmıştı ki. Tâki kapının açılma sesini duyana kadar. Biri mi geldi, diye içinden geçirip gözlerini açtığında karşısında ona çık! dercesine bakan kocasının bakışlarıyla ne olduğunu tam anlamıyla anlamıştı.

"Çık odamdan!"

Onu odadan kovan bu adamın istediği şeyi canı gönülden yapar, çıkardı o odadan Ceylin.

"Çık ve bir daha bu odaya adımını atma. Nefret ediyorum senden. Sen ve ailen benim hayatımı alt üst ettiniz."

Ah babası ah. Ah annesi ah. Hep babası ve annesinin mutlu, rahat bir aile kursun kızım deyişinin üzerine oluyordu tüm bu olanlar. Ceylin, 'bende istemezdim.' demek için kendini hazırlıyorken kapı yüzüne kapandı. Bu Mirza yine son sözü kendi söylemişti.

Kapı önünde çaresizce kalan Ceylin nereye gideceğini düşündü. Şu an çekip gitmenin en iyi zamanıydı. Madem bu adam da istemiyordu o zaman kolay kolay boşanabilirlerdi. Derken basamaklara doğru ilerlediğinde ansızın çıkan sesle bedenini o sese çevirdi.

"Heyy!" Mirza o koca cüssesiyle kapı eşiğinde durmuş, keskin bakışlarıyla ürkekçe ona bakan karısına bakıyordu.

"Nereye gittiğini sanıyorsun. Sakın kaçmayı aklından geçirme... Bu odaya gir ve orada yat!" Dediğinde işaret parmağıyla yan odayı işaret etti. Bu oda Mirza'nın kimseyi bırakmadığı küçük bir odaydı. O odayı kendine ayırmıştı. Eski ama atmaya kıyamadığı eşyaları orada saklıyordu. Ceylin tam bir söz söyleyecekti ki yine kapı yüzüne kapanmıştı. Hem de bu sefer daha şiddetle kapanmıştı. O odaya girmek Ceylin'in işine gelirdi. Hem gecenin bu saatinde nereye gidebilirdi ki? Usulca kapının kulpunu açtığında eşikten içeri adımını attı. Girergirmez öksürdü. Bu küçük oda öylesine havasızdı ki ardı ardınca öksürmeye başlamıştı. Ceylin öksürmeyi kesince etrafına göz gezdirdi. Öyle güzel eşyalar vardı ki, Ceylin bu eşyaların neden burda olduğuna anlam verememişti. Bazı eşyalar koli bandıyla bantlaşmış, bazıları ise ortadaydı. Beyaz bir spor ayakkabı gördü. Ne yırtığı vardı, nede eskimişti. Hâlâ çalışan kol saati vardı. Sayısızca kalem ve kağıtlar vardı. Kağıtların üzerinde ne olduğu merak etti ama bakmadı. Kafasını kutuların üzerine koydu ve yorgun olan gözlerini usulca kapattı.

SON ÇARE                                                           (Tamamlandı√)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin