25 - ÇAN

425 31 3
                                    

Ronnie ve Maddie aynı anda kafalarını sesin geldiği yöne doğru çevirdiler ve Black'in öfkeyle burnundan soluduğu, çatık kaşlarının altında kırmızı parlayan gözlerle onlara baktığını gördüler.

Black diye inledi Ronnie titreyen bir sesle.  Her şeye rağmen onu karşısında görmek öylesine bir güç vermişti ki ona asıl şimdi kendisini güvende ve rahat hissediyordu. Aynı hisler Black içinde geçerliydi. Onu karşısında canlı görmek tüm endişelerini, kalbinde ki boşluğu yok etmiş yerine huzur getirmişti.

Ronnie hızlıca yerden kalktı ve geri geri adımlar atarak Black ve Maddie'nin ortasında durdu.

Bu saatten sonra bana engel olamazsın Black ! En azından yaşanmışlıklarımızın hatırına sana zarar vermeyeceğim ! dedi Maddie alaycı ve oldukça iğneleyici bir sesle söylenerek. Yüzünde o her zaman ki sahte kurnaz gülümseme vardı.

Black tam ağzını aralamıştı ki gözleri metal çana kaydı. O anda bir aydınlanma yaşarken Maddie durumu fark ederek onun baktığı yöne doğru çana dikkatle baktı ve sonra kafasını yeniden usulca ona doğru çevirdi.

Hoşuna gittiyse senin olabilir !

Black bakışlarını yavaşça ona kaydırırken dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve yüzüne kibirli, bilmiş bir gülümseme yerleştirdi.

O çana ihtiyacın var öyle değil mi ?

Maddie'nin gülümsemesi yüzünden silinip, duruşu daha ciddi bir hal alırken bir şey söyleyemedi. Black ise üzerine gitmeye devam ediyordu.

Evet.. ona ihtiyacın var. O çanı çalman gerekiyor çünkü son ritüel bu ! Çan sesi !

Bunu sen nerden biliyorsun ! dedi Maddie kısılmış bir sesle. Sanki başka birilerinin duymasından endişe eder gibi bir hali vardı. Black bir iki adım attı ve durdu. Kırmızı parlayan gözlerini üzerine diktiği anda dudakları oynamaya başladı.

Şarkılar söyler bizi..

Her dilde efsaneyiz..

Kulağımıza gelince çan sesleri.

Aranıza döneceğiz..

Maddie'nin yüzü renkten renge girerken Black'e öfke ile bakmaya devam etti.

Bu tekerleme ben daha çocukken oldukça popülerdi. Bu sizlerin tekerlemesi öyle değil mi ? Banshee çığlık atsa bile o çan olmadan bir işe yaramaz. Çünkü bir önceki banshee akıllılık yaparak çığlığını çan sesine karıştırmıştı !

Öyle ya da böyle çığlık atıldı. Artık bunun dönüşü yok ! dedi Maddie homurtu ile. Giderek öfkelenmeye başladığı belli oluyordu.

Rex ve Theo da alevlenen olayların tam ortasına denk gelmişlerdi. Endişe ve tedirginlikle bir Maddie'ye bir de arkadaşlarına bakıyorlardı.

Maddie omuz silkti ve "Bu durum çok uzadı !" demesinin ardından ayakları yerden kesildi. Havaya doğru bedeni bir tüy kadar hafifmişçesine kalkmaya başlarken gözlerinin ak kısımları kararmaya başladı.

Herkesin kafası yukarı doğru kalkarken Maddie'nin havada kalışına tanık oldular. Bunu yapabildiğini bilmiyorlardı açıkçası ama çokta önemli değildi. Kurtlarda yerden bir kaç metre yükseğe kadar zıplaya bilen yaratıklardı.

Maddie iki elini yana doğru açtı. Tam Black'e hamle yapmak üzere kollarını ileri doğru savurmuştu ki Ronnie içgüdüsel olarak  çığlık attı. Bu sefer sesi kendi kontrolü altındaydı. Çığlığını ona karşı bir silah olarak kullanıyordu. İnce tiz çığlığını elleri ile Maddie'nin üzerine doğru yönlendirdi. Ses dalgaları Maddie'yi olduğu yerden bir kaç metre geriye doğru savurdu.

Black bu fırsat anını değerlendirmek istercesine hızla ileri doğru koştu. Maddie'yi ayak bileğinden kavrayarak yere doğru  hızla çekerek düşürdü. Ama Maddie'nin pes etmeye hiç niyeti yoktu. Bir yılan gibi kıvrılarak Black'in elleri arasından kurtuldu ve yeniden havaya doğru süzüldü.

Ronnie'nin çığlığı kesilirken devreye Theo ve Rex girdi.  Theo bir boğa gibi tek bir ayağını yere sürttü ve hızlıca koşup yerden bir kaç metre yükseğe sıçradı. Maddie kendisine doğru gelen iri cüsseli bedeni fark ederek havada bir takla attı ve onun hamlesini boşa çıkarttı. Tam çan ile arasında bir metreden az kalmıştı ki Rex bu sefer Theo'nun yapamadığı hamleyi yapmaya çalıştı.

Kalın parmakları ile Maddie'nin ayak bileğini sıkıca kavradı. Maddie buna rağmen pes etmiyordu. Bu kadar yaklaşmışken arkasını dönüp kaçması tam bir aptallık olurdu. Ne olursa olsun amacına ulaşmaktan başka çaresi yoktu. Bu kanlı bir intikam meselesiydi.

Maddie bileğinde ki bombeli parmaklara baktı. Eğildi ve Rex'in bileğini sıkıca kavrayarak onu yukarı doğru kendisine çekti. Rex oldukça güçlü bir druid ile karşı karşıya olduğunu onun gücüne karşılık veremeyip ayaklarının yerden kesilmesi ile anladı. Ronnie çığlık atamıyordu çünkü bu sefer Rex araya girmişti. Çığlığı ona zarar verebilirdi bu riski göze alamazdı.

Maddie  Rex'in bileğini daha da sıkı kavradı  ve onu yukarı çekip karşısında duran  kalın gövdeli ağaca doğru savurdu. Ronnie'nin o an dudaklarından kısa bir inleme sesi çıktı. Rex'in durumuna bakmak için hızla ona doğru koşarken ayağı hiç görmedi toprak zemin üzerinde bir kısmı çıkmış olan ağacın kök parçasına takıldı ve yere doğru kapaklandı.

Sonra kulakları sağır eden o ses duyuldu. Maddie çana ulaşmış ve çalmıştı. 

KURT ÖPÜCÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin