Geliyorlar ! dedi Ronnie yerinden sıçrarken.
Göz bebekleri korkudan büyürken nefes nefese kalmıştı. Hemen ayak ucunda ki Black'i bir ayak darbesi ile dürterek uyandırdı. Black irkilerek uyandığında ilk başta rüyada mı yoksa gerçeklikte mi olduğunu kavrayamadı.
Geliyorlar ! dedi Ronnie panik dolu bir sesle. Damağı çoktan kurumuş, kavurucu susuzluk çoktan başlamıştı.
Kimler ? dedi Black. Pek aldırış etmiş gibi görünmüyordu. Öyle ki gözleri kapanmak üzereydi.
Ronnie yerinden kalktı ve bu defa onu kollarından tutarak büyük bir güçle sarstı.
Uyanın diye bağırdı evin içinde. Geliyorlar orduları ile !
Maggie ve Maddie karşılıklı koltuklarda uyanarak birbirlerine baktılar. Bu durumun Maddie için tek bir açıklaması vardı.
----
Güneş doğmamıştı. Gri yeşil gökyüzünde aralıksız şimşekler çarpıyordu. Sanki gökyüzü bir savaşa girmişti ve bulutların mı yoksa şimşeklerin mi galip geleceğini tahmin etmek zordu. Black ve Ronnie verandaya doğru çıktılar.
Esen rüzgar artık farklı hissettiriyordu. Orman tüyler ürpertici derecede sessizdi. Kafalarını kaldırarak gökyüzüne baktılar. Sanki saat akşam beş gibiydi. Hava kararmaya çok yaklaşmış gibiydi ama işin aslı bu değildi. Gökyüzü savaşın kaosun geldiğini onlara bildiriyordu.
Yeşil ışık yansımaları gri bulutların arasına karışıyor ve beyaz renkte çarpan şimşekler vaktin geldiğini haber veriyordu. Black hafifçe elini Ronnie'nin eline dokundurdu. Gözleri hala gökyüzündeydi. Ronnie içinin ürpertisinin Black'in ona bir dokunuşuyla bıçak gibi kesildiğini hissetti. Onun yanında olmak, onu hissetmek her şeyin ötesinde bir histi.
Black ona karşılık veren ele göz ucu ile hafifçe baktı. Kalbini, zihnini aslında hiç bu kadar huzurlu hissetmemişti. Kaos vardı evet onlara doğru yaklaşıyordu ama şuan bu özel an oldukça huzur vericiydi. Hiç bitmesin istediği anlardan biriydi aslında Black için..
Sana bir şey demem lazım dedi Black usulca..
Ronnie ne demek istediğini çok iyi biliyordu. Ona döndü. Savaştan sonraya sakla !
Black gülümsedi ama kısa sürdü. Ronnie ben ciddiyim dedi son derece uysal bir sesle.
Ben de öyle dedi Ronnie ve gözlerini ona çevirdi. Savaştan sonraya sakla !
Siz ne yapıyorsunuz burada ? dedi Luna yanlarına gelirken. Black ve Ronnie hızla ayrılırken ona doğru döndüler.
Luna'nın gözleri o an gökyüzüne kaydı. Bu inanılmaz ! dedi yutkunarak.
Ödün patlıyor değil mi ? dedi Ronnie manidar bir gülümseme ile.
Hem de nasıl.. derken Luna Ronnie'ye baktı. Daha doğrusu onun arkasında gördüğünü zannettiği şeye doğru kilitlendi gözlerdi.
O da ne dedi bir iki adım atıp ilerleyerek. Black ve Ronnie önce ona sonra baktığı yöne doğru baktılar.
Gökyüzünden gri bulutlarla beraber yeşil ışıklara sağlı sollu geriye çekilirken dolunaya yer açtılar. Dolunay tüm ışıklarını hepsinin gördüğü karşı orman arazinin üzerine parlatıyordu.
Bunlarda ne ! dedi Ronnie. Yarı panik yarı hayretlik içeren bir sesle.
Luna emin olmadan cevap vermek istemedi ama Black ne olduklarını çoktan anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT ÖPÜCÜĞÜ
Manusia SerigalaRonnie Stone aldığı bir mektup üzerine Red Hill kasabasına gelir. İyi bir okulda burs kazandığını düşünen Ronnie gerçeği daha sonra öğrenir. Kurtlar arasına düşen Ronnie bir süre sonra gizemli şeylerin yaşanması ile çevresinden şüphelenmeye başlar. ...
