28 - DRUİD İKİLİSİ

383 27 4
                                    

Çan çaldığı anda Maddie ortadan kayboldu. Toprak zemine yeniden ayak bastığında doğduğu ilk yerdeydi. Bu yer ormanın en batısında bir yer altı sığınağının içindeydi.  Kardeşleri bu sığınak içinde uyuyorlardı. Ağaç dallarının ve sarmaşıkların demir parmaklıkları çevrelediği ama bir insan bedeninin geçebileceği şekilde betondan ayrılmış demir kısımdan içeri doğru süzüldü. 

Beton zemin nemli ve yer yer su birikintileri ile kaplıydı. Rutubet kokusu ilk anda aldığınız kokulardan biriydi. Bir kaç metre ilerledikten sonra  iki yola ayrılan bir alana girdi ve sol taraftan yürümeye devam etti. Karşısına çıkan büyük demir kapının sürgüsünü çekerek açtı.

Girdiği bu yer geçtiği tüm yolların aksine bir ev gibiydi. Birbirlerine dönük koltuklar, bir yemek masası, hemen ilerde kütüphane ve önünde bir sandalye ile yine oturma gurubunun sağ tarafında küçük bir ada mutfak mevcuttu. Maddie evine dönmenin verdiği huzur ile  metal merdivenlerden aşağı indi. Doğruca adımlarını mutfağa yönlendirdi. Sert bir şeylere ihtiyacı vardı. Tezgahın önüne geldi ve üst dolapta ki kapağı açtı. Henüz evden ayrılmadan önce oraya koyduğuna emin olduğu room şişesi orada değildi. Arkasından duyduğu ince bir sesle hızla döndü.

Karşısında Elena ve Cassie  uyutuldukları anda ki o genç ve dinamik halleri ile karşısında duruyorlardı. İkisinin de sarı saçları vardı ve asla doğallıklarından bir şey kaybetmemişlerdi. Maddie'nin gözleri mutlulukla kocaman açılırken dudaklarının arasından sevinç çığlığı koy verdi. Hızlıca yanlarına giderek onlara sıkıca sarıldı. Elana ve Cassie hala sersem haldeydiler. Maddie'nin gözlerinden mutluluk göz yaşları çoktan inmeye başlamıştı. Kardeşlerini asırlar sonra karşısında kanlı canlı bir şekilde görüyor olmak tarif edemeyeceği şekilde mutluluk veriyordu.

Bunu nasıl yaptın  ? diye sordu Cassie hayret dolu bir sesle kardeşine bakarak. Hayata yeniden uyanmanın heyecanı yanında aklı birazda karışıktı.

Son banshee.. Onu buldum ve gerekli ritüelleri yaptım ! diye inledi Maddie sevinçle konuşurken.

Son banshee mi ? dedi Elena kaşları çatılırken. Onun bizi uyutan Royal olduğunu sanıyordum.

Hayır değilmiş. Evet öyle biliyorduk ama sonra onu buldum. Royal Stone son bansheenin büyükannesi.. Yakın bir aile dostlarını sizin adınıza kurban etmek ilk ritüelimdi. 

Cassie ve Elena birbirlerine baktılar. Küçük kardeşlerinin kendilerini uyandıracak kadar gözlerini karatmasından gurur mu duysalar yoksa korksalar mı bilemediler. Yine de her şeye rağmen bu dünyaya dönmek harikaydı. 

Maddie  ikisinin yüzünde oluşan ifadeyi görünce duraksadı. Bir memnuniyetsizlik sezinliyordu.

Ne ?!Geri döndüğünüz için mutlu değil misiniz ? Artık beklediğiniz o kaos gelebilir. Hep birlikte daha güçlüyüz. Yer yüzüne egemen olabiliriz !

Elbette mutluyuz ! dedi Cassie kardeşinin omzuna şefkatle dokunurken. Ama bizim yer yüzüne kaos getirebilmemiz için bansheeninde yanımızda olması gerekiyor. 

Maddie bir adım geriye doğru çekildi. Bunu elbette biliyordu ama peşinde alfa ve betalar varken onu kolundan tutup götürmek zordu ! 

Çünkü o dünya ile ruhlar aleminin habercisi. Bu dünyaya kaos gelirken onun görülerini kullanmamız gerekiyor diye devam etti Cassie sözlerine. Oldukça sakin ve nazik bir dille ifade etmişti durumu küçük kardeşine. Eğer konuşan Elena olsaydı onu çoktan yerden yere vurmuştu bile.

Cassie haklı diyerek araya Elana girdi. Sesini son derece kontrol altında tutmaya çalışıyor, sert tonda çıkışmak yerine usulca söylüyordu. Kaos ancak mahşerin atlıları ile yer yüzüne gelir ve onları çağırmak için bansheeye ihtiyacımız var ama gördüğüm kadarı ile o burada değil ! d

Her şeye rağmen ne kadar sakin kalmaya çalışsa da sesinde ki iğneleyici tını hemen anlaşılıyordu. O her zaman böyleydi. Maddie'nin yaptığı hiç bir şeyden memnun olmazken, kendisi her konuya dahil olurdu. Maddie onu uyandırmanın iyi bir fikir olmadığını anlamıştı ama artık iş işten geçmişti.

Maddie somurtkan bir ifade ile ikisine baktı. Mahşerin atlıları için ona ihtiyaçları olduğunu biliyordu. Elindeyken onu boğazlayıp buraya tıkmalıydı ama şansı yaver gitmişti. Black'ler son dakikada onlara yetişmişti ve tek başına olması işleri zorlaştırmıştı.

Derin bir nefes alıp verdi  yüzünü buruştururken. Sizler biraz dinlenin onu sizlere getireceğim ! dedi dişlerinin arasından.

Elena yapmacık bir homurdanma ile gülümsedi. Biliyoruz..



KURT ÖPÜCÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin