MÛTENÂ

33.

Selamün aleyküm 👋

merkez66 bir özür şeyisi 😅🥰

....
🌻

Çalan alarm ile beraber uyanmıştım. Üzerimdeki Oğuz'un kolunu kenara bırakıp yatakta oturur pozisyona geldim. Yüzümü ovalayıp saçımı tepemde bir topuz yaptım ve yataktan çıktım.

Dün akşam eve dönmüştük, ve bugün Oğuz Alp işe başlayacaktı. Normalde bir önceki akşam dönecektik ama sonradan bir gün daha kalalım demişti Oğuz Alp o yüzden dün dönmüştük. Bugünde evimizde ilk defa kahvaltı yapacaktık.

Şimdide kalkıp kocama güzel bir kahvaltı hazırlamam lazımdı, daha ilk günden beceriksiz damgası yememek lazımdı.
Tabi bu işin şakasıydı.

İlk önce kalkıp elimi yüzümü yıkadım sonra üzerime tayt ve t-shirt giyip mutfağa geçtim. Tabi ben bunları yaparken Oğuz Alp asla uyanmamıştı çünkü kocamın öyle bir uykusu vardıki sabah yarım saat başında onu uyandırmak için bekliyordum.

Ben böyle bir uyku görmemiştim, bende uykuyu severdim ama Oğuz Alp gibi asla olamazdım.

İlk önce çayı koyup patates kızartmak için patatesleri soydum ve doğradım. Sonra birde menemen yapmak için domates biber doğradım.

Çayın altıda kaynayınca ocağın altını kısıp Oğuz Alp'i uyandırmak için odaya girdim. Yastığın biri bacağının arasında benim yastığım ise kollarının arasındaydı. Bu bir hafta içinde öğrendiğim bir şey ise Oğuz Alp yastıksız uyuyordu ve çok dağınık uyuyordu.

Yatağa oturup Oğuz Alp'in kolunun arasındaki yastığı çektim.

" Oğuz Alp!" Kolunu sarsıp uyanmasını bekledim. Ama tabiki olmadı, uyanmadı.

" Oğuz Alp kahvaltı hazırladım, menemen yaptım. Hadi kalkda evimizde ilk kahvaltımızı yapalım. " Oğuz Alp'de hiç kıpırdama bile olmazken biraz yaklaşıp

" Oğuz Alp uyanmazsan ısırırım bak" Oğuz Alp bu dediğime gülüp beni kendine çekmişti.

" Anca tehdit zaten, hiç kocamı öperek güzelce uyandırayım demek yok. Anca ısırma kol sarsma." Oğuz Alp'in göğsünde yükselip yüzüne baktım.

" Uyumuyor muydun sen?" Oğuz Alp'in gülümsemesi büyürken kaşlarını kaldırıp.

" Karım bize kahvaltı hazırlamış gelmiş tatlı tatlı (!) Beni uyandırmaya çalışmış, bende dedim çok uğraşmasın hemen uyanayım. " Oğuz Alp eğilip boynumdan öptükten sonra beni kenara bırakıp yataktan çıktı.

" O zaman ben yüzümü yıkayıp geliyorum" mutfağa geçip çayları doldurdum ve sandalyeye oturdum. Oğuz Alp de geldikten sonra kahvaltımıza başlamıştık.

" Ben işe giderken istersen seni annenlere bırakabilirim. İşten gelirken de alırım" Oğuz Alp'in önerisi ile başımı iki yana salladım.

" Yok, şimdi ilk günden olmaz. Hem ben bugün aşağıya inicem lokumu alırım, çocuğumu kaç haftadır doğru düzgün göremiyorum zaten. Özledim"

" Bizim birde lokumumuz vardı demi" Oğuz Alp'e şaşkınlıkla bakıp

" Ya nasıl unutursun yavrumu, aşk olsun Oğuz Alp. Sen ileride çocuğumuzu falan da unutursun"

" Ya kurban olduğum ne alakası var? Şaka yaptım ben. Neyse benim çıkmam lazım bir şey olursa ara olur mu. Gelirken ekmek falan almam gerekirse" Oğuz Alp'in bu haline kıkırdayıp