2- Geçmiş

350 36 3
                                    

Bu bölümde, Alice ve Cindy nasıl tanışıp arkadaş oldular ve aralarındaki arkadaşlıktan bir tık ileri ilişki nasıl başladı onu özet geçtim. Kısa bir kurgu olacağı için bu şekilde özet geçmeyi tercih ettim.  Bu ve sonraki birkaç bölüm geçmiş odaklı olup, Alice Cindy'nin arasında geçen olayları anlatacağım. Günümüze gelince de, oradan sonra devam edeceğim. Sadece beklemede kalın.

Yorum bekliyorum.

*
*

Alice
Her şey, 6 yıl önce başlamıştı. Cindy'i tanıdıktan dört yıl sonra. Üniversitenin ilk yılında...

Cindy ile lisenin ilk gününde tanışmıştık. O zamanlar benim için sıradan, normal bir arkadaştan farkı yoktu.

Çok içine kapanık biriydi ve bizimle takılmasını ben sağlamıştım. Çok kalabalık olmayan arkadaş grubumuz sayesinde, aramıza karıştı kısa zamanda.

Çok arkadaş canlısı değildi. Muhtemelen ben onunla arkadaş olmasam, o benimle konuşamazdı. Çekingen ve utangaç bir yapısı vardı. Üstüne bir de içe kapanıklık eklenince, duvardan farksızdı. Benim bir iki aylık çabam sonunda, bizim grubumuza dahil olabilmişti.

Lise yıllarında, Cindy'le çok yakın arkadaş olduk. Her anımızı birlikte geçiriyor, bazen birbirimizde kaldığımız bile oluyordu. Cindy, bana her zaman gruptakilere olduğundan daha yakın oldu. Onlarla arasında yine biraz mesafe vardı ama bizim aramızda mesafe yoktu. Bazı kişiler çıktığımızı düşünüyordu.

Ama asıl mesele şuydu ki, biz Cindy ile sevgili değildik...

Üniversiteye birlikte çalıştık ve çabalarımız sonucunda, aynı üniversiteyi kazandık. O psikoloji okumak istiyordu ben güzel sanatlar. Aynı okulda, farklı bölümlere gitmeye başladık.

Ben zamanla garip şeyler hissetmeye başladım. İlkokulda hissettiğim duygulara benziyordu ama daha güçlüydü. Dediğim gibi, kendimi sekizinci sınıfta keşfetmiştim. Eşcinsel olduğumun farkındaydım. Yeni hissettiğim duygular ise, Cindy'e karşıydı.

Gün geçtikçe Cindy'e karşı daha korumacı ve sahiplenici davranmaya başladım. Elimde değildi bu. İstemsizce oluyordu. Cindy ona karşı duygularımın farkında mıydı bilmiyorum ama doğruyu söylemek gerekirse, farkında olmaması için kör ya da aptal olması lazımdı. Bin metre öteden bile farkedilirdi ona olan duygularım.

Sonunda en yakın arkadaşlarımdan olan çocukluk arkadaşım Aida, Cindy'e olan duygularımı farketti. Onunla konuştum ve bana karşı son derece anlayışlı ve destekleyici davrandı. Zaten yönelimimi biliyordu. Cindy meselesini de yeni öğrendi. Farketmeseydi de kısa bir zaman sonra anlatacaktım zaten.

Cindy, ona karşı olan duygularımı görmezden geliyordu büyük ihtimalle. Zeki bir kızdı. Bunu anlamaması mümkün değildi. Ya da benden duymak istiyordu hislerimi. Anlamayı değil, anlatmamı tercih ediyordu.

Cindy, altın gibi pırıl pırıl sarı saclara sahipti. Gözleri bir okyanus kadar derindi ve okyanus gibi maviydi. Bembeyaz bir teni vardı. Her zaman kırmızı ruj sürerdi. Makyaj yapardı genel olarak ama makyaj güzeli değildi. Doğal hali de çok güzeldi.

Dişil enerjisi yüksek bir kızdı Cindy. Ben ona göre daha maskülendim. Giyimi, tavırları, konuşma tarzıyla erkekleri çabucak etkileyebilecek bir kızdı. Ah, gerçi bir kız olduğum halde ben bile etkilenmiştim. Ama ben onu en saf, masum haliyle farketmiştim.

Üniversiteye başladıktan sonra, Cindy'nin eski halinden çok da eser kalmamıştı. Açıkçası korkmaya başlamıştım. Bana bazen her şeyin farkındaymış gibi davranıyordu, bazense hiçbir şey bilmiyormuş gibi, sıradan biriymişim gibi davranıyordu ve bu benim kafamı karıştırıyordu.

Korktuğum şey duygularımı anlaması ya da farketmesi değildi elbette. Hiçbir zaman duygularından kaçan biri olmadım. Cindy farkına varsa memnun bile olurdum. Benim korktuğum şey tam olarak Cindy'di. Dediğim gibi eski halinden eser yoktu. Ortamı değişmiş ve daha geniş bir çevreye hakimdi arkadaş olarak. Eski içe kapanık hali eskide kalmıştı. Yepyeni bir Cindy olmuştu üniversiteye geçince.

Artık kendimi tutamamaya başladığım bir zamanda, Cindy ile konuşup, ona duygularımdan bahsettim. Bana zaten her şeyin farkında olduğunu ama benden duymak için beklediğini söyledi. Bir ilişkiye başlamadık ama eskisinden daha yakındık. Ben Cindy'e yaklaşıyordum ama o da kendini geri çekmiyordu. Zaten ne olduysa ben ona açıldıktan sonra oldu.

Hayatım, vitesi boşa alınmış, yokuş aşağı hızla giden  bir kamyon gibiydi. Kontrol benden çıkmıştı. Bir yere çok fena çarpacağımı biliyordum ama elimden hiçbir şey gelmiyordu. Dediğim gibi, kontrol bende değildi. Sadece izlemek geliyordu o an elimden.

ALICE (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin