11- Davetsiz Misafir

237 26 20
                                    

'Güven, bir ayna gibidir. Bir kez çatladı mı, hep çizik gösterir.'

***

Alice
Sabah gözlerimi açtığımda, henüz yeni aydınlanıyordu hava. Bir süre tavanla bakıştıktan sonra, sol tarafıma doğru baktım. Aida hâlâ yanımda uyuyordu. Aklıma dün gece geldiğinde, gülümsedim.

Aida'yı öptükten sonra, fazla konuşmadık. Sessizliği dinledik ve sarılıp uyuduk. Onunla huzurlu hissediyordum. Aida bana huzuru vermişti. Bugüne kadar onu göremediğim için kendime kızıyordum.

Aida'nın yanağına hafif bir öpücük bıraktım ve yataktan yavaşça kalktım. Önce banyoya gittim. Banyoda işlerimi hallettikten sonra mutfağa geçtim. Kahvaltı hazırlayacaktım.

Bizim diğer kızlar ailelerinin yanına gittikleri için, evde tek biz vardık. Aida normalde ailesiyle kalıyordu ama beni yalnız bırakmak istememişti.

Yaklaşık yarım saat kadar sonra kahvaltı hazır olunca, Aida'yı uyandırmak için odama gidecektim ki, ellerimi suya tutarken belime sarılan kollarla donup kaldım. Aida kollarını belime sarmış, başını da sırtıma dayamıştı. Benden biraz kısaydı. Bu boy farkımız bir kez daha hoşuma gitti.

"Günaydın." diye seslendim neşeli çıkan sesimle. Kollarını belimden ayırmadan ona doğru döndüm. Siyah saçlarını geriye doğru taradım elimle.

"Günaydın." dedi hâlâ uyku dolu sesiyle. "Kahvaltı çok güzel görünüyor." dediğinde gülümsedim.

"Beğendin mi? Senin.. Şey yani, bizim için hazırladım." dedim. Kızı akşam öpmüştüm ama şimdi konuşmaya utanıyordum.

"Tamam o zaman. Ben bantımı takıp geliyorum." dedi ve odama gitti. O mutfaktan çıkınca çayları doldurmaya başladım. Tam o sırada kapı çalmaya başladı alacaklı gibi.

"Ne oluyor be?" diye söylenerek kapıya gittim ve dürbünden baktım. Kapıdaki Cindy'di. Kendimi geri çekip şaşkınlıkla bakmaya başladım kapıya, ardını görürmüşcesine. Bu süre zarfında kapı hâlâ ısrarla çalıyordu.

"Neden açmıyorsun kapıyı? Kim gelmiş?" diyen sesle, kendime geldim. Aida yanıma kadar gelmiş, koluma dokunmuştu zarifçe. Kolumu tutan eline dokundum yavaşça.

"Sen mutfağa geç güzelim. Ben şimdi geliyorum. Kapıdakini gönderip geleceğim." dediğimde, o da kimin geldiğini tahmin etmiş olacak ki, ikiletmeden mutfağa geçmişti bile.

Aida mutfağa girdikten sonra, hemen kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Cindy'i içeri almayacaktım elbette.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen Cindy? Sabah sabah niye dayandın yine kapıma? Ne oluyor?" dedim gergin bir şekilde.

"Konuşmamız lazım." dedi sakince. Histerik bir şekilde güldüm.

"Konuşmamız mı lazım? Ne konuşacağız? Bence konuşacak bir şeyimiz yok."

"Hayır var." dedi ve etrafına baktı. "Ama böyle ayaküstü olmaz." dedi. Bu hareketleri garipti. Birinden mi gizleniyordu yoksa bilerek mi yapıyordu anlamıyordum. Eğer birinden gizlenmeye çalışıyorsa, kafasındaki kocaman şapka ona hiç yardımcı olmuyordu.

"Sen kimden gizleniyorsun?" diye sorduğumda gözlerime baktı direkt. Artık onun bakışlarının eskisi gibi tesiri olmadığını fark ettiğimde rahatladım.

"Kimseden... Hadi içeri geçelim." dediğinde, durdurdum onu.

"İçeride olmaz. Seni eve alamam. Şimdi, burada söyle ne söyleyeceksen." dedim kararlı bir şekilde.

"Ah, pekala." dedi ve trabzana yaslandı. Ben de onun karşısında durdum, kollarımı göğsümde bağlayarak. "Alice seni bugüne kadar çok üzdüm biliyorum." dediğinde, iç çektim sessizce. Bunu şimdi farketmesi beni sinirlendirmişti.

"Ee yani?" dedim umursamaz bir şekilde. Bedenini dikleştirdi ve bana doğru yaklaştı.

"Aslında sana haksızlık ettiğimi farkettim." dediğinde, elimle durdurdum onu. Bana istediği gibi yaklaşıp, özel alanıma giremezdi. Hem artık ona güvenmiyordum da.

"Orada dur bakalım." dedim ve öne düşen kaküllerimi kulağımın arkasına sıkıştırıp cevap verdim Cindy'e. "Sen bana çok haksızlık yaptın evet. Buna rağmen sevdim seni. Ama o eskidendi. Artık seni sevmiyorum. Kendinden öylesine soğuttun ki, yüzünü görmeye bile tahammülüm yok." dedim sinirle. Kaşlarını çatıp üstüme yürüdü ve bedenimi duvara itip, ellerini iki yanımdan duvara dayadı ve beni duvarla kendi arasında sıkıştırdı.

"Beni istediğini görebiliyorum gözlerinde. Sen benden vazgeçemezsin Alice." diyerek dudaklarıma yöneldiğinde başımı çevirmemle, gördüğüm yüz beni şoka uğratmıştı.

"Martin." dedim fısıldar gibi çıkan sesimle. Cindy dediğimi duyunca kendini hemen üstümden çekti ve benim baktığım tarafa baktı şokla. Martin bizi dip dibe görmüştü ve bu Cindy için hiç iyi değildi. Benim ise çok da umurumda değildi.

Muhtemelen 15. bölümde final olur kitap. O yüzden toparlamaya başladım.

Bölümü nasıl buldunuz?

ALICE (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin