ALICE (GxG)

9- Parti ve yüzleşme gecesi

"Bazı gerçeklerle yüzleşmek can acıtsa da, hayatınızı ipten alır."

***

Parti akşamı
Alice
Yüksek sesli bir müzik duyunca, partinin başladığını duyduk. Ben Fred'in koluna girmiştim. Aida'da kuzeniyle gelmişti.

Parti daha yeni başlıyordu. Hâlâ gelenler vardı ve henüz daha erkendi. Hava tam kararmamıştı.

Bahçeden geçip, salona girdik. Süslemeler ve ışıklandırmalar göz alıyordu. Kızlar da aynı şekilde. Hepsi birbirinden güzeldi bu gece.

Bir kokteyl masasına geçtik ve hafif bir şeyler aldık. Bu gece çok içmeyi düşünmüyordum çünkü içmek bana hiç yaramıyordu. Bir yandan ağır ağır içerken, bir yandan da etrafa göz atıyordum.

Öylece etrafıma bakarken, gözüm kapıya ilişti. Daha doğrusu, kapıdan giren ikiliye. Evet, Cindy ve Martin'di ve henüz gelmişlerdi.

Cindy, her daim düz olan sarı saçlarına maşa yaptırmış, üstüne de benimki gibi gece mavisi bir elbise giymişti. Onu görünce yutkundum ve bakışlarımı üstünden çekerek, içkimden içtim.

Birkaç dakika sonra, tanıdık ses kulağımın dibindeydi.

"Ah Alice, Aida... Çok güzel görünüyorsunuz." dedi Martin. Martin'e teşekkür etmek için başımı çevirdiğimde, hemen yanındaki Cindy'le göz göze geldik.

"Pişti olmuşuz." dedi elbisemi göstererek.

"Halbuki görmüştün elbiseyi. Büyük tesadüf." dedim yapmacık bir şekilde gülümseyerek.

"Öyle. Ama onu alacağını bilmiyordum." dedi ama bu yalandı tabii. Kabinin önündeyken Aida'ya alacağımı söylemiştim. Duymaması imkansızdı.

"Hı hım. Tabi." dedim ve bakışlarımı çektim üstünden. İyi gidiyordum.

"Demek partnerin Fred." dediğinde tekrar ona baktım. "Beni sürpriz diye geçiştirmiştin. Cidden de sürpriz oldu. Beklemiyordum." dedi Fred'e bakış atarak. "Erkeklere mi yöneldin?" dediğinde donup kaldım. Masadaki herkes sustu bir anlık.

"Evet." dedi Fred ve elimi tuttu. "Alice çok güzel bir kadın. Bugüne kadar boş kalması hataydı. Bir sakıncası mı var senin için?" diye sordu. Cindy'e.

"Yok canım. Ne sakıncası olacak? Mutlu olurum anca." dediğinde, bakışlarında çok farklı bir ifade vardı. Daha önce yüzünde hiç rastlamadığım bir ifade.

"Teşekkürler." diye fısıldadım yanımdaki Fred'e. Elini sırtıma koydu destek olur gibi.

"Özür dilerim. Senin adına konuştum ama tahammül edemedim artık bu şekilde davranmasına." diye fısıldadı Fred'de.

"Yok canım. Ne özürü? İyi yaptın teşekkürler." dedim fısıltıyla. Biz öyle kendi aramızda fısıldaşırken, Martin'le Cindy ayrıldılar masadan.

"Wow! Cindy'i ne güzel susturdun öyle Fred! Hayran kaldım şu an sana." dedi Aida gülümseyerek. Fred gülerek karşılık verirken ben de güldüm.

"Cindy fazla havalanmış yalnız." dedi David. Yani Aida'nın kuzeni. O da Cindy'i tanıyordu. Benim ona karşı olan hislerimden de haberdardı.

"Kesinlikle." diyerek onu destekledi Aida. "Neyse boşverin onu. O gecemizde küçük bir detay sadece. Biz keyfimize bakalım. Hadi bakalım, cheers!" dedi, elindeki kadehi kaldırarak. Biz de kadehlerimizi aldık ve karşılık verdik aynı şekilde. Keyfim yerindeydi ve iyi hissediyordum.

Gece ilerlerken, Aida partinin en çok eğlenenlerinden biriydi şüphesiz. Her şarkıda çılgınlar gibi dans ediyordu kuzeniyle. Ben de Fred sıkılmasın diye ona eşlik ediyordum.

Arada sırada da Cindy'le bakışlarımız kesişiyordu. Hep beni mi izliyordu bilmiyorum ama ne zaman ona baksam, bana bakışlarını yakalıyordum her defasında.

Fred'le canlı bir dans sonrası, biraz kendimi toparlamak adına, lavaboya gitmek için müsade aldım ve lavaboya geçtim. Kimse yoktu. Hemen bir aynanın karşısına geçtim ve hafif dağılan saçlarımı düzelttim. Rujumu tazelerken Cindy içeri girdi ve kapıyı kilitledi.

"Ne yapıyorsun? Neden kilitledin kapıyı?" dedim şaşkınlıkla. Ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum asla.

"Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun? Ne öyle Fred'i takmışsın koluna partiye geliyorsun? Amacın beni kıskandırmak falansa başaramadın üzgünüm!"

"Kendini bu kadar önemseme. Seni kıskandırmak falan değildi. Ama bakıyorum ki oldukça kıskanmış görünüyorsun Cindy. Ne oldu? Oyuncağından sıkıldın galiba?" dedim yakınlaşarak. O ise daha da yaklaştı bana doğru.

"Kıskanmadım. Komik duruma düşüyorsun. Fred ve sen... senin bana aşık olduğunu bilmesem inanırdım." dediğinde güldüm.

"Ben artık sana aşık falan değilim Cindy. Kendinden öyle bir soğuttun ki, artık sana karşı öyle çok güçlü duygular falan beslemiyorum." dedim ve kapıya yöneldim.

"Sen benden vazgeçemezsin Alice. Beni hâlâ sevdiğini görüyorum gözlerinde." dediğinde, duraksadım.

"Her ne görüyorsan yanlış görüyorsun." dedim ve ona döndüm. "Ben sana aşık oldum evet. Ama eski Cindy'e aşık oldum. Ben seni tanımıyorum. Karşımdaki kızı tanımıyorum. Beni rahat bırak ve sevgiline sadık ol." dedikten sonra, kilidi açıp kapıdan çıktım.

Rahatlamış hissediyordum. Söyleyemediklerimi söylemek iyi gelmişti ruhuma. Çok iyi hissediyordum.

Finaleee adım adım...