2.7

292 39 17
                                    

Shape Of My Heart - Sting

- ve eğer sana seni sevdiğimi
söyleseydim, bir şeylerin yanlış gittiğini düşünebilirdin. -

İyi okumalar <3

•••

Sadece birkaç dakika önce karanlıĝın esir almak üzere olduğu yere vardıĝımızda hiçbir şey olması gerektiĝi gibi değildi ve sanki ben aydınlığa yaklaştıĝımı düşünürken daha da dibe batıyordum. Bulunduğum yer kesinlikle yabancısı olmak istediĝim bir yerken, ben yabancısı olamayacak kadar iyi biliyordum burayı...

Çünkü geçmiş kendini hiçbir zaman unutturmaz sadece unuttuğumuzu sanmamıza izin verirdi... bu da bir çeşit her şeyi siktir edip hayatımıza devam etmemiz için bir oyundu. Fakat bir sonra ki levele geçmemiz için olduğumuz leveli geçmemiz gerekiyordu ve ben sanki hep aynı levelde takılı kalmıştım... Ne ileriye gidebiliyordum, ne de geriye..

"Neden buraya getirdin bizi Jungkook?"

Boğazım düğümlenip göĝsüm sıkışırken ben nefesimin daraldıĝını hissettim. Sadece yarım saat önce üşüdüĝüm için arabadan inmek istemediğimi söylerken şimdi resmen yanıyordum. Bedenim alev alev yanıyordu ve ben anılar yüzünden önümü net gördüğümden bile emin değildim.

Yıllar sonra burada, olmaktan en korktuĝum yerde omuzlarımda ki yük artarken boğazımı saran görünmez parmaklar günler sonra yeniden yerini almıştı sanki.

O an tüm çaresizliğimle anladım ki ben, burada olmaktan tahmin ettiğimden daha çok korkuyordum...

"Neden buradayız?"

Yanımda, hemen başucumda ki beden sorularım karşısında gerilirken cevap vermeden önce derin bir nefes çekti içine. Usulca göğsüne dolan nefesi dışarıya verirken yavaştan esmeye başlayan rüzgar saçlarını uçuşturuyordu.

"Hani o gece demiştin ya bana." Diyerek bir an durup boğazını temizlerken acı bulaşmış meraklı gözlerimi ondan tarafa çevirmiştim. "ikimizde gün ışığından kaçıyoruz' diye" konuşmasına devam ettiğinde kahvelerinde orada ilk kez gördüğüm bir duygu harmanlanmıştı. O gece beni daha önceden tanıdığını öğrendiğimde atmıştım ona bu mesajı, fakat aklında tutacağını hiç düşünmemiştim.

"Biliyor musun belkide sen haklıydın... bu yüzden tüm bu olasılıkları düşündüm ve bir karar verdim." Dediği gibi hâlâ düşünceli olan bakışları yüzüme ismini koyamadığım duygularla bakmaya devam ederken, ben sadece yüzüne tüm duygularım çekilmişçesine bakıyordum.

"Seni buraya getirdim çünkü eğer bu yolun sonunda dediğin gibi bir aydınlık varsa ikimizi de ona ulaştırmanın tek yolu buydu Chaeyoung..."

Jungkook benim gibi karşımda hiç eskimemiş sadece anılarımda yıkılmış olan binaya dönerken kendinden emin çıkan sesiyle konuşmuştu. Yemin ederim ki beynimden vurulmuşa döndüm o an. Sadece bir kelime bile beni mahvetmeye yetecek kadar kuvvetliydi..

"C-Chaeyoung mu?"

Tireyen sesime engel olamadan konuştuğumda yanlış işittiğimi duymak için canımı bile verebilirdim o an. Fakat ne ben yanıldım ne de Jungkook geri adım attı.

"Her şey bitti chaeyoung." Diyerek yeniden gözlerimizi kesiştirdi. sanki kurduğu cümleyi kendinede inandırmak ister gibi bastırarak konuşmuştu. Yeniden önüne dönüp yıllanmış yurda bakarken dahada üşüdüğümü hissettim. "Artık ne kaçmak var ne de gizlenmek." Derken omzunun üzerinden dönüp gözlerimin içine, en derinlerime bakmıştı. Gözlerimi kaçırıp, bakışlarından kaçtığım gibi olduğum yerdende kaçmak istemiştim fakat o bunu hissetmiş gibi daha da derin bakmıştı koyu hareleriyle gözlerimin içine.

HATE ME | RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin