1.6

436 50 1
                                    

I Need You (Piano) - BTS

- Hayattan pek çok şey öğrenen insanlar, neşeli ve masum kalamazlar. -

....

"Onun adına üzgünüm Rosé.." lalisa karşımda durup bana üzgün gözlerle bakarken büyük bir özlemle koşup küçük bedenine sarıldım. "Seni çok özledim Lisa!" Ellerim boynunu sıkıca sararken gözümden yaşlar aktı. "Beni bırakıp gittin.."

"Şşt ağlama.." bedenini geriye çekip yanaklarımda ki yaşları başparmağıyla nazikçe silerken kendi gözlerinden yaşlar geldi bu sefer. Küçük elleri kalbimin üzerinde durdu."Ben hep burada seninleyim. Hiç bir yere gitmedim."

"Gitmedin değil mi Lisa?" Göz yaşlarımı elimin tersiyle silip yüzüne baktım. Benden ayrıldığı zamankiyle aynıydı. Halâ çok masum ve güzeldi. O benim gibi kirlenmemişti..

"Sen benim en iyi arkadaşımsın Rosé. En iyi arkadaşlar birbirlerini asla bırakmazlar unuttun mu?" Eski günlerdeki gibi yüzüme gülümseyerek bakıyordu onun gibi elimde olmadan bende gülümserken birden bire yüzü düştü ve ellerimizi ayırdı. "Seni çok üzüyor değil mi?" Dedi sesi titrerken. Kaşlarım merakla havalanırken "Kim?" Diye sordum hızlıca. Soruma cevap vermeden geri geri karanlığa doğru ilerledi. "Ona doğru yolu göster Rosé. Şuan senden daha kötü bir durumda." Gittikçe kayboluyordu. "İkinizinde ihtiyacı olan tek şey gerçeklerle yüzleşmeniz." Gülümsedi ve boşluğa bir adım daha attı. "Onu her şeyin başladığı yere götür Rosé, o zaman her şey bitecek, özgür kalacaksınız."

"Kimden bahsediyorsun Lisa!" Peşinden karanlıĝa koşarken ayaĝım takıldı ve düştüm. Bendeni karanlığa karışmıştı bile."Gitme, sana çok ihtiyacım var.." arkasından çaresizce bağırdım ama duymadı tüm her yer karanlık altında kaldığında sanki hayat benim için yeniden durdu. kalbim sıkışırken bu sefer hıçkırırarak ağlamaya başladım. "Neden herkes gitmek zorunda ki!" Sesim sona doğru kısılırken soğuk değildi fakat üşümeye başladım Kollarımı birbirine Sormaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu. Çaresiz miydim, yoksa çok mu yalnızdım? Bilmiyorum. O anda bildiĝim her şey uçup gitmişti sanki... gerçekliğine inandığım tek şey üşüdüğümdü. Belkide kalbimin soğukluğu yansımıştı aciz bedenime... bedenim güçlü bir şekilde sarsıldı. Karanlık kendini aydınlığa bırakırken gerçekliğe döndüğünü hissettim ve öylede oldu.

"İyi misin Roséanne?"

Nefes nefese uyandığımda karşımda gördüğüm menejerimle derin bir nefes alıp etrafa üzgün gözlerle baktım. Lalisa yoktu ve bende bıraktıĝı boşluk çok büyüktü...

"Sakin ol kabus gördün sadece, bir şey yok." Uzattığı suyu titreyen elimle tutup büyük bir ihtiyaçla içerken konuşmaya devam etmişti. "Yorgunluktan uyuya kalmışsın burada. Eğer kendini yine kötü hissediyorsan bugün ki konserini iptal edelim?" Sorduĝu soruyla başımı hızla iki yana sallayıp reddettim. Geçen seferki konseri zaten bu yüzden iptal ederken yeniden böyle bir şey yapamazdım, daha fazla nefret almak istemiyordum...

"İyiyim." Dedim yavaşça doğrulup yattığım koltuktan kalkarken, muhtemelen dediği gibi provadan sonra yorgun düştüğüm için burada uyuya kalmış, o  sırada da bir rüya görmüştüm.

Aklıma gelen soruyla cama dönerken çoktan kararmış havaya göz gezdirmiştim. "Konser saat kaçtaydı?" Sorduğum soruyla Bay Minho kol saatine bakıp gözlerini büyütürken odada'nın kapısına doğru koşmuştu. "Sadece yarım saatin var Roséanne!" Onun gibi gözlerim büyürken sahne kıyafetlerimi hızlıca elime alıp kabine doğru koştum. Bu şimdi mi söylenirdi! Bir de bana istersen iptal edebiliriz diyordu. Konsere sadece yarım saat kala sahneye gelemeyeceğimi insanlara söylesem önümüzde ki 10 yıl hiçbir linçten kurtulamazdım..

HATE ME | RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin