6. Bölüm

1.8K 111 47
                                    

Yarı uyanık yarı uyuyor halimle biri ismimi seslenip beni dürtüklüyordu. Gözlerimi hafif hafif açıp karşımdaki kişiyi görmem ile nefesim kesildi, kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.

Gördüklerim gerçekmiydi? Annem şuan yatağımın ucuna oturmuş bana mı bakıyordu?

Gerçek bile değilse bu anın hiç bitmemesini diliyorum. Anneme o kadar çok şey anlatmam gerekiyordu ki ama ellerimi bile kıpırdatamıyordum, kafamı bile hareket ettiremiyordum. Ağzımı açıp konuşmaya çalıştım ama sesimi duymuyordum.

Ben konuşuyordum ama sesim duyulmuyordu.
Tıpkı annemin öldüğü gece gibi...
Annemin üstünde yerlere kadar değdiğine emin olduğum mavi Boydan elbise vardı.

O bana baktı ben ona baktım İkimizde konuşamadık. Gözlerimden akan damlalar bile özgürce hareket edebiliyorken benim hareket edememem haksızlıktı. Bu dünyada ne sana ne de bana huzur var annem. Bana bakan o gözlerini, kimsede bulamadığım o kokunu çok özlemişim annem.

Bir an önce yanına gelmek için can atıyorum banada yerin var mı annem?

Gözlerim kendi kendine kapanırken annem de karanlıkta yok oldu...
Ne zaman rüyama girse ya Konuşamıyorum  yada dokunamıyorum. Öylece birbirimize bakıyoruz ama ikimizde heykel gibi kıpırdamıyoruz... etraf Her rüyanın sonunda olduğu gibi karanlıklaştı ve alarım sesi o karanlık görüntüde yankılandı.

Bitti Pera belkide anneni bir daha hiç rüyanda göremeyecektin yada yarın bile rüyana girebilirdi ne zaman saat kaçta hangi elbise ile görecektim annemi onu bile bilmiyordum. Tek bilmek istediğim en yakın zamanda tekrat görmek istememdi.

Gözlerimi açtığımda oda boştu bir ben vardım bir de ölü ruhum...

Battaniyeyi üstümden çekip katladım. Gözlerim kendi kendine kapanırken zorla da olsa katladığım battaniyeyi yatağımın kenarına koyup ayağa kalktım. Ellerimi gece ıslak saçlarımla uyuduğum saçlarımda gezdirip lavaboya girdim. Aynadan kızaran gözlerimle bakıştık, dişlerimi fırçalayıp elimi yüzümü de yıkayıp lavabodan çıktım.

Üstümü değiştirmeden önce telefonumdan gelen mesajları okumam gerektiğini düşünüp masanın üstündeki telefonumu alıp yatağıma oturdum.

8 Cevapsız arama
10 mesaj bildirimi

En son dün akşam olanlar yüzünden Telefonuma bakmadığım için mesajlar birikmiş olmalıydı.

Ayşegül: Pera sana bağırmak istemedim heyecan yaptım ondan sesim yüksek çıkmış olabilir.

Ayşegül: Özür dilerim

Ayşegül: Nereye gittin gelsene hadi!!

3 Cevapsız sesli arama

Ayşegül: Pera?

Ayşegül: Arkandan Doğukan bey de çıktı nolduyo kızım!!

Ayşegül: Pera nerdesin nolur söyle meraktan çatlayacam!!!

Ayşegüle kısa bir mesaj atıp iyi olduğumu ve Doğukan beyi görmediğimi belirtip mesaj kutusundan çıktım.

Yalanlar ve gene ben!

Bildirim kurumda sadece Mertin yani Miran koçun mesajı kalmıştı. Ellerim o mesajın üstüne tıklamak istemesede tıkladım.

Mert: Seninle yüz yüze konuşulmaz pera anlaşıldı.

Çatı Katı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin