2 gün sonra
saat 08:41Üstüme siyah içlik ve beyaz gömlek, altıma kot pantolon giyip dosyalarımla birlikte evden boş adımlarla çıkarken 'Ben ne yapıyorum böyle?' Diye düşünmeden edemedim. Evin önünde beni bekleyen siyah dobloya titrek bakışlarımla ilerlerken arabanın şoförü takım elbisesinin düğmelerini iliklereyek bana doğru geliyordu.
Bu yaptığı güzel bir davranıştı içimde bir mutluluk belirdi ama kısa sürmüştü şoför sanki benim özel biri olduğumu düşündüğü için düğmelerini ilikleyerek ve hızlı adımlarla Hafifte olsa bir gülümseme ile önümde belirdiğinde duraksadım. Gözleri iki elimle sımsıkı tutuğum dosyalarımda dolaştı sonra göz göze geldik. "İsterseniz dosyalarınızı bana verin rahatsız olmayın." Çok ince bir sesi vardı ama takım elbisesinin içindeki kasları düşündükçe sesi çok kadınsı duruyordu. Boğazımı temizledim. "Şey teşekkür ederim. Ama bende dursalar daha rahat ederim." Şoför kafasını sallayarak önümden çekildi ve eliyle arabayı işaret etti. " O zaman buyrun."
Duraksayan adımlarımı harekete geçirerek dobloya yaklaştım. Şoför kapısını açarak içeri girmem için tekrar elleri ile işaret etti.Sanki o işaret etmese ben binmiyeceğim. Kafaya bak!
Yüzüme büründüğüm sahte gülümsemem ile nazikçe bana yakın olan koltuğa oturdum. Kapı kapandı bir süre sonra arabaya Şoförde bindi. Arabayı çalıştırarak yola koyulduğunda düşüncelerim ile baş başa kaldığımı hissetim.
Hayatımı bölümlere ayırmak isteseydim tamda bu gün 3. Bölüm olurdu. Yada 3. Sezon...
O zaman, hayatıma yeni bir başlangıç yapmam gerek.
Hayatıma ilk başlangıç yaptığımda olduğu gibi yeniden doğmak yeniden annemin kucağına verilmek isterdim.
Bazen annesine hakaret eden küçük çocuklar gördüğümde üzülüyorum.
Onlar daha küçükdür, çocuktur der tabiki, ama "Keşke hiç olmasaydın anne!" Demerine kim katlanırdı ki?Bazen olmasını istemediğiniz şeyler bi başkasının en büyük hayali olabiliyor...
Keşke şuan yanımda olsaydın anne.
Bak derdim güzel kızın kendi ayaklarının üstünde durabiliyor. Oysa kızının sana çok ihtiyacı var. Çıkılmaz bir sokağa girdi kızın annem ne yapıp çıkarım bu sokaktan?
Sen her zaman her başlangıcın mutlu bir sonu olduğunu söylerdin öyle mi olacak?
Başka insanların bilgilerini kötü amaçlar için kullanmak zorunda bırakıldım anne. Nolur kurtar beni bu cehennemden...Gözlerimden süzülen yaşları silmek için dosyaları yanımdaki koltuğa koydum. Ellerimle hafif hafif gözlerimden dökülen yaşları silerken camdan dışarı baktım. Karşımızda kocaman binanın üstündeki Sayar holding yazısını okumam ile göz yaşlarımı hızlıca silip toparlandım.
Özür dilerim anne buna mecbur bırakıldım. Affet kızını olur mu?
Şoför ile dikiz aynasında göz göze geldiğimde gülümser gibi yapıp "Geldik sanırım..." diyerek geldiğimizden emin olmak istedim. "Evet pera hanım geldik."
...
Şoför arabadan inip benim kapımıda açtığında yan koltuğa koyduğum dosyaları toparlayıp sabırsız bedenimle indim.
Beklediğimden daha büyüktü bu holding, eğer yakalancak olursam işim biterdi. En fazla ne olabilirdi ki? İlk başta öldürülesiye dövülür daha sonra öldürülürmüydüm? Yada direk öldürebilirler. Bence direk öldürmeleri en iyisi olurdu hem acı çekmeden ölmüş olurdum değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çatı Katı
Novela JuvenilGöründüğün kişi olmak zorunda değilsin. Başardım. Yazılım mühendisi oldum. Kendime verdiğim sözü tutmuştum, hayallerim gerçekleşmişti büyük şirketlerde çalışıp adımı duyurmuştum. O kocaman Pera Korkmaz Hayaller ötesinde, gözler önünde değersiz h...