Simdi ben korede noona yerine nuna dendigini ogrendim yani erkrkler bir kizdan kucukse onlara nuna diyolarmis yeni ogrendim
Bide felix artik feminen😻😻🛐🛐
Femlix>>>>>
"Sence neden o çocuğu araştırmamızı istedi Lisa?" Nayeon daha Jeongin in yüzünü bile görmediği için neden onu araştırdıklarının, Hyunjin ile ne alakası olduğunu merak etmişti.
"Dur! Yoksa, Hyunjin bey Jeongin e aşık mı!?" Nayeon heyecanla söylediği şeye karşılık bir cevap beklerken Lisa, bezginlik ile bir nefes alıp sorusuna yanıt vermişti.
"Hayır tabikiide, Felix in arkadaşı. Oda kim olduğunu merak etmiş."
"Hm anladım. Neyse kafeye gidiyorum geliyor musun?"
"Gelemem. Jisoo nun yanına gidicem" Nayeon kafa sallayıp kafeye doğru gitti. Lisada ona el sallayıp şirketten ayrıldı.
*
"Hoş geldiniz efendim" saat daha geçti ve Hyunjin eve yeni gelmişti. Kapıyıda Jisoo açmıştı.
"Hm, hoş buldum Jisoo. Felix nerede?" içeriye girip ceketini Jisooya vermişti, sonra Jisoonun cevabını bekledi Hyunjin.
"Yukarıda uyuyor, Jennie de ununla birlikte"
"Tamam" diyip yukarı doğru çıktı Hyunjin.
Yukarı çıktığında ne Jennienin sesini duymuş, nede Jennieyi görmüştü Hyunjin.
Ama bu onu ilgilendirmiyordu. Uzun süredir Felix ile çok görüşemedikleri için, onu tek Felix ilgilendiriyordu.
Odaya girdiğin yatağında mışıl mışıl uyuyan Felix ile küçük bir tebessüm etti, ve gözleriyle odada Jennie yi aradı Hyunjin.
Jennie nin olmadığını görünce boşverip Felix in yatağına doğru adımladı.
"Nede tatlı uyuyor"
Felix in saçlarını okşayıp yüzünü inceliyordu Hyunjin. Odayı çocuğun güzel kokusu kaplarken Felix huylanıp gözlerini yavaşça aralamıştı.
"Hyunjin? Saat kaç?"
"Saat çok geç, niye uyandın" Felix yatağında oturur pozisyona gelirken Hyunjin de elini Felix in saçlarında yavaşça çekmişti.
"Sen saçlarıma dokununca huylandım, o yüzden"
"Tamam. Benimle uyumak ister misin hm?"
"Şey, olur" Felix in cevabına karşılık Hyunjin, Felix i kucaklayıp odasına götürüyordu.
Hyunjin in odasına geldiklerinde Felix Hyunjin in kucağında uyuya kalmıştı. Hyunjin de Felix i yatağa uzatıp kendi kıyafetini çıkarıyordu. (Sadece ustu pant. degil)
Sonra Felix in üstünüde güzelce örtüp kendiside yanına uzanmıştı. Felix in saçlarını koklayarak kendini uykunun kollarına bırakmıştı.
*
"Felix? Uyanmışsın" saat sabahın yedisiydi ve Hyunjin işe gitmek için kalktığında erkenden uyanan Felix i görmeyi beklemiyordu. Çünkü Hyunjin işe giderken genellikle Felix uykudaydı.
"Evet, erken uyunmaya alışkındım. Zaten pastanemede erkenden gider- dur bir saniye pastanem!" söylediği son sözden sonra gözleri korku ile açılmış, Hyunjin e bakmaya başlamıştı Felix.
"Ah, evet pastanen. Orayı çalışanlarım çoktan kapattı Felix"
"Kapattı mı? Tamda işler tutmaya başlarken, neden kapattın ki!" yüzündeki korku bu sefer pişmanlığa doğru kayarken Hyunjin yatağından kalkıp dolabına gidip yeni kıyafetler seçiyordu.
"Sana söylediğimi hatırlıyorum. Dur, yoksa söylemedim mi?"
"Söylemedin neden söylemedin peki!"
"Yoğun işler arasında unutmuşumdur Felix, hem işi ne yapıcaksın? Otur işte" t-shirt ünü kafasından geçirirken Hyunjin bir yandan da Felix e endişelenmemesini söylüyordu.
"Nasıl unuttun? Of keşke ben sana sorsaydım daha erkenden!"
"Tamam artık bağırmayı kes. Jennie ve Jisoo geldi mi?" kemerinide çekip ceketini üstünü geçirirken bir yandanda Felix i izliyordu.
"Hmm, geldiler. Hatta Jisoo nuna bana kahvaltı bile hazırladı sonra bende yedim falan. Neyse konuyu dağıtma ben pastaneme gidicem!"
"Felix hayır, ne pastanesi!"
Felix kollarını göğsünde birleştirip Hyunjin e sinirli bir bakış atarak odadan çıkıp aşağı indi. Hyunjin de arkasından oflayarak gitti.
"Evde 3 yaşındaki bir çocuk var sanki!" (skz family!?!?!?)
Felix mutfağa Jennie nunasının yanındaki sandalyeye sinirlice oturup arkasına yaslanmıştı. Jennie Felix in bu haline pek alışık olmadıği için ne olduğunu merak etmişti.
"Ne oldu Felix?"
"Nuna! Hyunjin bana kızıyor!" sahte ağlamasıyla Jisoo nunda dikkatinide üstüne çeken Felix Hyunjin e bakış atıp Jennie nunasına sarılmıştı.
"Ne? Neden kızdı peki?"
"Boşver sen Jennie, Felix sahte bir şekilde ağlamayı kes sende!"
"Ya nuna! Bak hala kızıyor!" Felix Jennieye daha çok sarılıp sahte ağlamasına devam ederken Hyunjin, çileden çıkıyordu!
"Belkide uslu bir çocuk olman gerektiği için kızıyordur Felix"
"Ben zaten usluyum Jisoo nuna!" Jennieden ağrılıp arkasındaki Jisoo ya dönen Felix 'sahte' ağlamasını kesmişti.
"Felix senide şirkete götürmemi ister misin?"
"Aa evet isterim! Hadi gidelim Hyunjin!" Felix in sevindiği gözlerindeki ışıltıdan anlayan Hyunjin minik bir tebessüm edip yanına gelmesi için elini sallamıştı. Felix te sandalyesinden kalkıp Hyunjin in yanına gitmişti.
"Hadi gidelim"
*
"Minho hyung!!"
"Felix!" şirkete gelmişlerdi ve Felix Minho hyungunu bu erken saatte görünce çok mutlu olmuştu.
"Hoş geldiniz efendim" Hyunjin i kapıda asistanı Nayeon karşılamıştı eğilerek, Hyunjin de konuşarak yanıt vermek yerine küçük bir şekilde eğilerek karşılık vermeyi seçmişti.
"Sizin sarılmanızımı bekliyeceğim ben Felix?"
"Bekliceksin tabii köle, Felix ile beni ayırmaya çalışıyorsun kel!"Hyunjin Minho ile uğraşmadan Felix i alıp Minho ya bakış atıp Felix ile birlikte kendi odasına gitmek üzere asansöre biniyorlardı.
"Ah Felix, en son seninle buraya bindiğimizde sana bir şey söylemiştim. Ney di o?"
"Bilmem, nasıl hatırlayayım ki ben"
"Şu gıcık Minho ile sarılmıştınız, o senin yanağından falan öpmüştü. Hatırladın mı?" Felix, Hyunjin imalı imalı söylediklerine karşılık duyulacak bir şekilde yutkunarak Hyunjin i yanıtlamıştı.
"Hm, evet de. Neden sordun Hyunjin?"
"Bunun bir cezası olacağını söylemiştim değil mi? Birazdan babacığın cezanı verecek!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mine |Hyunlix Daddyking
FanfictionÖlümün eşiğindeyken pişman olurmuş insan... İKİBİNYİRMİUC NİSAN AYİNDA YAZDİM 😭😭😭😭😭😭 OKUYANA EV GİRSİN💋💋💋