18

187 30 44
                                    

Hyunjin hala serefsiz

+ aklimda olan asiri derece serefsiz planlarimla psikolojinizi bozucam

Çalınan kapıyla gözlerini o tarafa götüren Hyunjin, gel komutunu verdikten sonra kapıyı çalan kişinin girmesini bekledi. Ve evet gelen kişi Felix di.

"Sonunda gelebildin, gel buraya" eliyle yanını gösterdi ve Felixin küçük adımlarını izledi.

"Neden çağırdın beni?"

"Sana bir hediyem var" dedikten sonra Felixi kucağına oturtup masanın çekmecesinde duran kutuyu alırken Felix bir şey diyemiyordu, çünkü Hyunjin in vuracağından korkuyordu.

Kutuyu eline alıp Felix e verirken, Felix ise kutuya boş gözlerle bakıyordu. En sonunda açıp bakmasıyla gözlerinin şokla açılması bir oldu. Bir insan neden hediye niyetine kedi kulağı ve bir tasma alırdı ki?

"Şey bunlar ne Hyunjin?"

"Kedi kulağı işte, taksana, diğerinide ben takarım" Felix kulakları kafasına geçirip diğerininde Hyunjin in takmasını beklerken bir yandanda Hyunjin in hamlelerini izliyordu, görebildiği kadar.

"Bu şey çok rahatsız Hyunjin, çıkarabilir misin?"

"Neden çıkaralım, bak nede güzel oldun" Hyunjin Felix in yüzünü pis bir surat ifadesiyle incelerken Felix yine ona vuracağını zannediyordu. Korkuyordu.

"İstemiyorum. Lütfen çıkar Hyunjin"

"Söz dinleyecektin hani, yine dayak mı istiyorsun!?" Felix başını sağa sola korkuyla sallayıp önüne dönmüştü.

Hyunjin de Felix in çenesinden yavaşça tutup dudaklarına minik bir öpücük bıraktıktan sonra Felix in boynuna taktığı kolye tarzı dar tasmayı iyice sıkıp tekrar konuşmak adına nefes aldı.

"Ah bir de, şirket odasında başına gelenleri Jennie ve Jisoo ya anlatmışsın. Kayıtlardan gördüm"

"Ö-özür dilerim Hyunjin, Jennie nuna söyle dedi üzgünüm!" Felix in korkudan kalbi güm güm atarken Hyunjin suratına iyice yaklaşıp Felix i daha da korkutuyordu.

"Jennie nasıl fark etti? Seni zorladılar mı yoksa?" Felix kafasını iki yana doğru salladıktan sonra kafasındaki tacı çıkarmaya yelteniyordu ki, Hyunjin ona engel olmuştu.

"Artık çıkarabilir miyiz?"  Hyunjin Felix in saçlarını karıştırırken, bir yandan gözlerininin içine sanki Felix i öldürücekmiş gibide bakıyordu. Ürkünç.

"Hayır" Felix Hyunjin in korkunç gözlerinden gözlerini alıp konuyu daha fazla uzatmadan önüne dönmüştü.

"Şimdi aşağı git ve Jennie yi çağır. Sonrada odanda otur. Aşağı inme, ya da odadan çıkma"  diyip taktığı şeyleri çıkarıp tekrar kutusuna yerleştirdi. Felixde  Hyunjin den ayrıldıktan sonra, aşağı Jennie nunasını bulmaya gitti.

"Nuna, Hyunjin yukarıda seni çağırıyor" mutfak masasında Jisoo ile oturan Jennie, Felix in aniden ona seslenmesiyle irkilip 'tamam' anlamında kafa sallayıp yukarı çıktı. Felix de masaya Jisoo nun yanına oturdu.

Hyunjin odasının önünde durup kapıyı çaldı, ardından gel komutunu alıp içeri girdi.

"Efendim, beni çağırmışsınız, bir sorun mu var?" Hyunjin masanın üstünde duran çakmağıyla oynamayı (eliyle falan sallarlaya hani) bırakıp, ellerini birbirine kenetledikten sonra Jennieye sabahki baktığı gibi baktı.

"Evet Jennie, bir sorunumuz var. Hatta sorunun var" Hyunjin in konuşma stiline karşı tedirgin olan Jennie boğazını temizleyip sesini düzeltmişti.

"Nedir efendim?" Hyunjin kenetlediği ellerini ayırarak korkunç bakışlarını tekrar Jennieye yolladı.

"Senin her şeye burnunu sokman Jennie, neden Felix in kolundaki küçücük yaralara bakıp olayı büyütmeye çalıştın?" Jenniede Hyunjin e karşılık korkunç ve sinirli bakışlar atarken, resmen en sinirli bakışı atan kazanır yarışmasındaymış gibi gözüküyorlardı.

"Efendim, Felix in kolunda ve bacağında büyük yaralar vardı. Bende krem sürmek istemiştim sadece. Bu davranışım için özür dilerim efendim" son cümlesini kafasını biraz eğip, ellerini de arkasında birleştirdi. Ve gözleriyle sinsi bakışlar atarak söyledi.

Jenniede Hyunjin den az değildi.

"Bir daha böyle davranışlarda bulunduğunu görürsem işinden olursun, şimdilik seni evde Jisoo gibi normal bir hizmetli olarak sayıyorum. Yani, artık Felix in kişisel asistanı falanda değilsin" Jennie, duydukları karşısında küçük bir şoka uğrarken en sonunda şoku atlatıp eğilip çıkmıştı odadan.

Hyunjin de Jennie aşağı indiğinde kalıp Felix in odasına gidiyordu. Felix in orada olup olmadığını kontrol etmesi lazımdı.

Tam Felix in odasına girecekti ki, aşağıdan Felix in sesini duyunca duraksadı. Sonra kapıyı açıp içeride Felix olmadığını görünce, bi ayrı sinirlenmişti.

"Banada korkunç bi şekilde bakıyor nuna, peki sana ne dedi?"

"Artık normal bir hizmetli olduğumu söyledi, çok gıcık birisi!" Hyunjin duyduğu konuşma sırasında kendi dedikodusunun yapıldığını anlayıp Felix inde orada olduğunu görünce sinirleri iyice tepesine çıkmıştı.

Çünkü Felix e zaten odasında kalmasını söylemişti.

"Felix!" sinirli gözleri masada oturan Felix ile buluştuğunda, resmen çocuğu öldürecekmiş gibi duruyordu.

"E-efendim Hyunjin?" titrek çıkmış sesi ile gözlerini yere kenetleyen Felix, Hyunjin söyleyeceği ya da yapacağı ilk hamleyi bekliyordu. Hafif titreyerek.

"Neden odanda değilsin?! Hemen odana çık!" Felix başını sallayıp yukarı doğru yol aldı. Hyunjin de kızlara işlerinin başına dönmesini söyleyip yukarı çıkmıştı.

*


"Ne diye sözümü dinlemiyorsun Felix!" karşısındaki çocuğun boğazını sıkarken bir yandanda onu azarlıyordu Hyunjin. (bana kufredin)

"Ha! Cevap versene!" Felix in boğazını sertçe bırakarak yere düşmesini sağladı, Felix yere çöküp nefes alış verişini düzenlemeye çalışırken Hyunjin, karnına bir kaç tekme atıp Felix in yüzüne bakacak şekilde eğildikten sonra çenesinden tutup kendine bakmasını sağladı.

"Bunuda ağlayarak Jennie ya da Jisoo ya anlatırsan, sonun gelir Felix!" Felix öksürükleri arasında Hyunjin i onaylayan bakışlar atıp gözlerini sım sıkı (?) kapattı.

"İyi. Bu odadan çıkma, sakın!" diyip odadan kendisi çıktıp şirketine gitmek üzre yol aldı  ve Felix i öylece odada bıraktı.


*

Felix kendi masasında oturup resim yapmaya çalışıyordu. Jennie nunasını ve kendisini çizecekti. O resmini çizerken Jennie de Hyunjin in şirkete gitmesini bekliyordu. Felix e bakacaktı. Bir planı vardı.

Jennie, Hyunjin in gittiğinden emin olduğu an hızlı adımlarla yukarı Felix in odasına çıktı.

"Gelebilir miyim Felix?" sesinden Jennie olduğunu anlayan Felix yüzüne büyük bir gülümseme koyup gelebilirsin komutunu verdi.

"Napıyordun Felix?"

"Resim yapıyordum nuna" Jennie biraz yaklaşıp Felix in resmini incelerken ikisini birlikte çizdiğini fark edip dudaklarına küçük bir tebessüm ekledikten sonra yaptığı planı Felix e anlatmak üzere kağıdı masaya koyup boğazını temizledi.

"Seni burdan kurtaracağım Felix"







Normlade oy siniri 10 du ama zaten gelmicegi icin 5 yaptim

Neyse hadi bays kanziler

Mine |Hyunlix DaddykingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin