Mine |Hyunlix Daddyking

15

Sey naber👉👈

"Kanıtlamamı ister misin peki?"

"Nasıl kanıtlayacaksın. Hem bi kere ben cevabımı aldım"

Hyunjin, yanında küskünce oturan çocuğu bir hamlede kucağına çekmişti ve suratına pis pis güleren bakmıştı.

Felix ise şoka uğrarken Hyunjin, Felix in dudaklarını tutkulu bir öpmeye başlamıştı bile. Bir süre sonra Felix ten ayrılıp tekrar suratına bakmıştı.

"Şimdi anladın mı Felixcim"

Felix ise elleriyle yanaklarını kapatırken Hyunjin onun bu haline küçük bir şekilde gülümsemişti.

"Gülmesene ben çicek miçek vericen sandım"

"Şapşal, inandın mı şimdi"

Felix, ellerini yanaklarından çekip düşünüyormuş gibi yaptı. Bu onu pek tatmin etmesede, kabul etmiş gibiydi. Ama öyle söylemekte istemedi.

"Çicek olsaydı belki, ama kabul etmedim"

Hyunjin kucağındaki Felix ile birlikte ayağa kalkïp odasının dışana çıktılar.

"Nereye gidiyoruz eve mi?"

"Evet eve gidiyoruz"

"Uykum gelmişti zaten gidelim"

Bun saatlerde şirkette pek çalışan olmazdı zaten, o yüzden rahat rahat gidiyorlardı. Bu rahatlık ultra manyak Lee Minho tarafından bölünmüştü.

"Nereye lan?! Sen Hyunjin bey Felix imi niye öyle tutuyorsun"

"Sanane ya maydonoz, yürü git işine"

"İşim bitti zaten beyinsiz, çıkıyodum şimdi de. Bu haliniz ne!?"

"Ya hyung, gitsen Jisungla bir şeyler yap, bırak bizi"

"Evet evet bırak bizi git"

"Ay size mi kaldım be. Gidiyorum"

Minho, ikisinin huzurunu bozup görevini tamamladıktan sonra şirket bahçesinden çıkmış arabasına gidiyordu.

"Uf buda hep beni sinirlendiriyor"

Diyip Felix i bindirmişti arabaya Hyunjin, ardındanda kendisi binmişti.

*

"Felix kalk geldik odanda uyu"

"Hayır beş dakika daha bekle uykum vaar"

Eve gelmişlerdi ama Felix, arabada uyuya kalmıştı. Şimdi ise kalkmıyordu.

"Kalkmasan ben götürürüm seni"

"İyi fikir.. Bende yorulmam. Götür beni"

Hyunjin oflayıp Felix i kucağına almış eve götürüyordu. Kapıyı çalıp açılmasını beklemişti.

"Hoş geldiniz efendim"

Kapıyı Jennie açmış ve Hyunjin e eğilmişti.

"Hoş bulduk Jennie"

Hyunjin de yanıtlayıp içeri geçmiş Felixi koltuğa bırakmıştı.

"Jennie Felix i uyandır, yemek bir şeyler yesin"

"Tamam efendim"

Jennie, başını eğip koltukta mışıl mışıl uyuyan Felix in yanına gitti. Önce çocuğun suratını inceledi, gülümseyerek çocuğun başını okşadı.

"*sessizce*Çok tatlısın Felix"

Çocuğun başını okşamayı bırakıp duvarda asılı olan saate baktı. 23.42. Saat çok geçti Felix i uyandırıp uyandırmamak arasında kalmıştı. En sonunda yanına Jisoo gelmişti. Elindede hazırladı bir kase ramen vardı.