Wong'dan
gerçekten öyle mi demişti yoksa ben mi yanlış duymuştum.
'seni seviyorum'
gülmemi engelleyemiyordum. uykum kaçmıştı ve bu yüzden saat neredeyse 4 olmuştu.
yattığım koltuktan su içmek için kalktım.
Eun'dan
düşünmekten uyuyamamistim bile. ses çıkarmadan kalkıp mutfağa gittim. Wong da burda!
beni görünce gülümsedi
"uyumadın mı?"
"uyuyamadım desek daha doğru olur"
tekrar güldü ve koltuğu işaret etti.
"oturmak ister misin?"
koltuğa oturduk,
"ee ne diyorsun?"
"ne ne diyorum?"
"sana demistim ya"
"ne demistin?" diyip sırıttı
"seni seviyorum demistim.."
birden sarıldı.
"ben de sizi seviyorum Bayan Jeong, benimle çıkar mısınız?"
dedigi seye gülmeye başladım.
"evett"
"çok güzel gülüyorsunn"
"wong"
"efendim?"
"dizine yatabilir miyim?"
"tabii ki"
"sonsuza kadar böyle durabilirim.."
"duramazsın, uyuman gerek"
"tamam ama sen de uyu"
"tamam iyi geceler.."
---
sabah yatağımdaydım ama Hana kalkmıştı bile. Ben de kalktım ve giyinip mutfağa gittim.
"günaydın herkese-"
Hepsi, "Wong ile çıkıyor musunuz?"
"Daha dün gece çıkmaya başladık"
Jaek bong, "bize anlattı, çok tatlısınızz"
"Jaek bong seni dövmeden önce susar mısın?"
"günaydın Eunie" diyerek geldi.
"günaydın wong"
Jaek bong, "hadi kahvaltı edelim!"
Hana yanıma oturdu ve fısıldadı,
"ilişkinizde başarılar"
güldüm ve tabağıma döndüm. Wong'un arada bana baktığını hissediyordum. Mo Tak da farketmiş olmalı ki,
"Aşk kuşları" dedi ve güldü
---
odamda otururken Jae Woo aradı
"Efendim Jae Woo?"
"seninle birşey konusmak istiyorum"
"söyle"
"ben senden hoşlanıyorum"
"üzgünüm Jae Woo ben seni arkadaşım olarak görüyorum. Hem sevgilim de var"
"kim?"
"Wong"
yüzüne kapattım ve Wong'un yanına, salona gittim.
"Napiyorsun Woni"
"Woni mi?"
"sende bana Eunie demiyor musun?"
gülmeye başladı. ben de yanına oturup konuşmaya başladım
"az önce Jae Woo aradi"
"ne dedi?"
"benden hoşlanıyormus, ben de dedim ki 'ben seni arkadaşım olarak görüyorum ve sevgilim var' "
"ayrılırsak onunla çıkar mısın?"
"tabii ki hayır, ama sen yaparsın belki" diyip kahkaha attım.
"şaka yapıyordum sadece, yapmam tabii ki"
biz konusurken Hana ve Mun geldi. kavga ediyor gibiydiler
"Dohwi ile hâlâ buluştuğuna inanamıyorum"
"buluşmadım ki. zaten beni hatirlamiyor!"
Mun derince ic cekerken oturdu.
"noluyo ilk günlerden kavga mı ediyorsunuz?"
Mun bana side eye atıp birşey demedi.
"biz kavga etmeyiz tabii ama Wong'a bağlı" diyip kahkaha attım.
"neyse, siz de kavga etmeyin barışın hemen" dedi Wong
"ben markete gidiyorum, gelir misin?"
"geliyorum"
el ele tutuşup yürümeye başladık. markete girdik ve dolaştık. sığınaktaki bazi eksikleri alıp kasaya geldik. ödeyip çıktık. Wong yolda birini gördü ve konuşmaya başladı. Kadın her kimse çok iticiydi.
"Eun bu liseden arkadaşım Min-ji. Min-ji bu da sevgilim Eun"
kız sevgili lafını duyunca afallamıştı
"bunu mu buldun cidden.." ded, o benden kat kat daha güzeldi.
"Eun bu dünyanın en güzel ve eşsiz kadını, böyle düşünmüyorsan gidebilirsin"
Kız uzaklaştığında Wong'a sarıldım
"teşekkür ederim Wong,"
Flashback
"seni çok seviyorum anne"
*sarılır*
"ne oldu Eun? birşeyin mi var"
"hatırladım"
"ne hatırladın?"
"anneme sarılıyordum.."
"ben mi hatırlattım? özür dilerim"
"hayır, özür dilemene gerek yok"
başım dönüyordu ama bu çok da normal değildi
"yürüyebilecek misin?"
"başım dönüyor düşerim"
"kucağımda taşıyabilir miyim?"
"gerek yok, koluma gir"
koluma girdi ve yürümeye başladık.
sığınağa gelince koltuğa yattim. Wong da yanağımdan öpüp gitti. ben de uykuya daldım
------------------₊˚🖇️✩ ₊˚🎧⊹♡--------------------
bölümü genel olarak değerlendirin!•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUC fic | "My Princess" | Wong ~☆
Fanfiction"𝘼𝙢𝙖 𝙨𝙚𝙣 𝙠𝙤𝙩𝙪 𝙧𝙪𝙝 𝙤𝙡𝙖𝙢𝙖𝙮𝙖𝙘𝙖𝙠 𝙠𝙖𝙙𝙖𝙧 𝙞𝙮𝙞𝙨𝙞𝙣" "𝙨𝙚𝙣 𝙙𝙚 𝙜𝙚𝙧𝙘𝙚𝙠 𝙤𝙡𝙖𝙢𝙖𝙮𝙖𝙘𝙖𝙠 𝙠𝙖𝙙𝙖𝙧 𝙗𝙪𝙮𝙪𝙡𝙚𝙮𝙞𝙘𝙞𝙨𝙞𝙣"