sabah gerçekten çok iyi hissediyordum. Bayan Chu beni iyilestirmis olmalıydı. Odamdaki yataktaydım Wong bana sarılıyordu- bir dakika ÜSTÜ ÇIPLAK
"AĞ!"
"Noldu Eun?"
ellerimle gözlerimi kapattım
"üstün çıplak!"
"utandın mı yoksa? insan sevgilisinden utanır mı"
gözlerimin üstündeki ellerimi kendisi çekti.
"saçma ama, bakabilir miyim?"
güldü, "evet"
yavaşca gözümü açtım
"oha, ben daha fazla görürsem kalp krizi geciririm sen git üstünü giy"
"tamam" dedi sırıtarak. kalktı ve tişörtlerinden birini giydi.
"hadi gidelim" elimi tuttu ve mutfaga gectik.
---
kahvaltıdan sonra göreve gittik Hwang ve Gelly'nin işi bitti, sonunda yakaladık.
Wong olmayınca kendilerini iyilestiremiyorlardi ve daha da gucsuzlesiyorlardı.
"Wong seni gerçekten neden aralarından attılar"
"avcılardan birini sevdiğim için"
hana, "EUN, YUNG'A GİDİYORUZ GEL!" diye bağırınca gülümseyip diğerlerinin yanına gittim.
"bir sorun mu var?"
"bilmiyoruz hadi gidelim"
Yung-°
"avcılar sizinle konuşmamız gerek"
ben, "sorun nedir Wigen?"
"hâlâ yeni bir avcı bulamadık,"
hepimiz isyan eder cümleler söylemeye başladık.
"ama yine de komada olmayan birini almaya çalışabiliriz"
(nasıl olduğunu bana da sormayın ben uydurdum)
Jaek bong, "kimi?"
"öncelikli bir şartımız yok ama dövüşte zaten iyi olan biri daha iyi olabilir"
herkes susarken benim aklıma Wong geldi. O da olabilirdi?
"Wigen"
"Efendim Eun?"
"Daha önce kötü ruh olan biri, avcı olabilir mi?"
"olabilir, neden sordun?"
"Wong olabilir"
---Cafe (Wong ve Eun)
Wong ile cafeye gelmeye karar vermiştik ama geldiğimizden beri benimle konuşmuyor.
"Wong sana birsey soracaktım"
"sor Eunie"
"avcı olmak ister misin?"
"nasıl?"
"Yung yeni bir avcı arıyor da, komaya girmene gerek kalmadan olma ihtimalin var"
"düşünürüm"
tekrar telefonunu eline aldı. ben de aynı şekilde telefonumu aldım Mun'a yazmaya başladım.
So Mun ekmeki
eun= so mun
mun= efendim Eun
eun= Wong'a birşeyler olmuş gibi
kafeye geldik ama benimle hic konusmuyor ve telefonla ilgileniyormun= bilmiyorum Eun
birseyler ceviriyor olabilir ama yapmaz bence
Eun= neyse görüşürüz
mun= görüşürüz
---
"Wong birşey mi yaptım neden benimle hiç konusmuyorsun?"
"üzgünüm Eun, kafam çok karışık"
"bana anlatabilirsin" dedim elini tutarak
"hadi gidelim artık"
"peki."
sığınağa geldik ve ben acıkmadığımı söyleyip odama geçtim. Mun Hana'ya anlatmış olmalıydı ki farketse de birsey sormadı
uyumaya çalıştım ama olmadı. kimsenin böyle davranmasına dayanamazdım hele Wong. sessizce ağlamaya başladım. biliyordum abartıyordum ama gerçekten çok kırıcıydı. bir süre sonra Hana geldi
"noldu sana böyle?"
"neden böyle yapıyor Hana? neden birden bendem soğuyor, sürekli biriyle yazışıp duruyordu, benden daha mı değerliydi?"
"belki-"
"belkisi yok Hana. beni biraz yanlız bırakabilir misin?"
"nasıl istersen" dedi ve gitti ben de Bayan Chu'ya aciktigimi söylemeye gittim.
ben eriştemi yerken Wong geldi.
"afiyet olsun Eunie"
karşıma oturdu
"sey diyece- Eun sen ağladın mı?"
"evet"
"neden ağladın kim üzdü seni?"
"sen"
"ben mi.."
"tabii ben bugün senin umurunda değildim doğru"
"kafede konuşamadığım için mi diyorsun?"
"evet, eve gelince de tek kelime etmedin"
"özür dilerim Eunie farkına varmamisim"
yemegimi bitirip odama gittim ve uyudum.
------------------₊˚🖇️✩ ₊˚🎧⊹♡--------------------
Wong neler çeviriyor olabilir?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUC fic | "My Princess" | Wong ~☆
Fanfiction"𝘼𝙢𝙖 𝙨𝙚𝙣 𝙠𝙤𝙩𝙪 𝙧𝙪𝙝 𝙤𝙡𝙖𝙢𝙖𝙮𝙖𝙘𝙖𝙠 𝙠𝙖𝙙𝙖𝙧 𝙞𝙮𝙞𝙨𝙞𝙣" "𝙨𝙚𝙣 𝙙𝙚 𝙜𝙚𝙧𝙘𝙚𝙠 𝙤𝙡𝙖𝙢𝙖𝙮𝙖𝙘𝙖𝙠 𝙠𝙖𝙙𝙖𝙧 𝙗𝙪𝙮𝙪𝙡𝙚𝙮𝙞𝙘𝙞𝙨𝙞𝙣"