Deli Komutan :Asya

13. Bölüm 💚💚💚

Not: Bölüm hoşunuza gittiyse yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen sizi seviyorum 💚💚💚💚💚

Asya'dan

"Nasıl yani?" Dedi Yasmin. "Şöyle yani güzelim şimdi ben bu adamı en son 8 ay önce gittiğim gizli görevde gördüm. Gerçi ilk defa da o zaman görmüş oldum ama konu bu değil" dedim.

  Derin bir nefes alıp " Esir düşmüş timiyle. Gözü yüzü kan içindeydi. Morluklardan bahsetmiyorum bile. Ama yine de gözlerine baktığım anda ona çekildiğimi hissettim. Kalbim hiç bu kadar hızlı atmamamıştı mesela. Beş buçuk saat aralıksız koştuğumda bile" diye devam ettim.

Sonra gülümseyerek "Dürüst olmak gerekirse görmezsem unuturum diye düşündüm gözden ırak olan gönülden de ırak olur hesabı. Fakat onsuz  geçen her güne onu daha da çok severek uyandım. Deli miyim neyim? 8 ay boyunca görmediğim  adam burnumda tütüyor akıl alır şey değil" dedim.

"Ayyyy sen aşık olmuşsun Asena abla" dedi Yasmin heyecanla. "Adı sanı ne bu adamın?" diye sordu veledo. Bak sen şu ucubeye ablasını da kıskanırmış. Ama yine de biz bunun bir üst modelini alalım bence Asya  dedi Cemile. Bende ona 'Salak mısın Cemile? Bu yaştan sonra onu değiştirirler mi sanıyorsun? Garantisi biteli çok olmuştur bunun' dedim.

Yine de sorduğu soruya cevap verdim. "Binbaşı Kaan Gündoğdu". "Senin rütben ne abla?" diye sordu minik hanım heyecanla. Ona gülümseyip "Yüzbaşı Asya Korkmaz" dedim.

"Nasıl yani komutanına mı aşık oldun?" Diye sordu ortamdaki tek gereksiz varlık. "Niye? Komutanına aşık olamazsın diye bir kural mı var? Varda benim mi haberim yok?" Diye çıkıştım.

O sırada da Açelya hanım içeri girdi. Elinde iki  büyük çerçeveyle birlikte. Sanırım bana şehit babamı ve şehit abimi göstermek istemişti.

Tam önümde durdu ve iki çerçeveyi de bana uzattı. 40'lı yaşlarının sonuna yakın bir adam çerçeveden tanımadığı biyolojik kızına gülümseyerek bakıyordu üniformasıyla. Gözlerim yüzünü inceledikten sonra altta yazan isime  kaydı. "Albay Kemal Bozkurt".  Dilimden dökülen isimle  Açelya hanım buruk bir tebessümle yolladı bana.

Sonra ikinci çerçeveyi incelenmeye başladı gözlerim. "Pilot Binbaşı Aslan Bozkurt".  İkisi de yaşına göre hâlâ yakışıklıydı dürüst olmak gerekirse.

Ah! Ben size daha önce demiş miydim? Normal olmadığımı?

Çünkü söylenecek onca şey varken ben "Üniforma en çok bana yakışıyor" dedim. Salondaki herkes gülmeye başlarken ben kaşlarımı çatıp " İnanmıyorsanız göstereyim" diye  de inatlaştım bir de. Sonra telefonumdan timimle üniformayla çekindiğimiz fotoğrafımızı açıp Açelya hanıma uzattım.

"Bence de en güzel sende durmuş güzel kızım" dedi. Telefon elden ele dolaştı ve en son bana dönerken "Yanındakiler kim?" Diye sordu Azra.

"Timim yani eski timim" dedim somurtarak. "Çok mu seviyordun onları abla?" Diye sordu minik hanım.

Kafamı salladım ve "Sevilmicek gibi değillerdi ki. Gerçi bana az çektirmediler ama yine de hepsi kardeşim oldu günün sonunda" dedim.

Ben "Ay!" Diye birden ayağa kalkınca diğerleri de kalktı . "Ne oldu kızım?" Diye sordu Açelya hanım. "Şey bugün beni hiç aramadılar da eğer başka diyeceğiniz yoksa ben artık kalkayım malûm  canlarını okuyacağım kişiler var" dedim.

"Aslında seninle  tanıştırmak istediğim biri var Asenam" dedi biyolojik annem çekinerek. Kafamı tamam anlamında salladım ve Açelya hanım tekrar terk etti salonu.