8. Bölüm 💚💚💚

13.5K 630 35
                                    

Medya: Bobo

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yoruma bekliyorum. Eğer bölüm hoşunuza gittiyse yıldıza basmayı unutmayın bebetolar 🍼🍼🍼🍼🍼

Asya'dan

Hastane girişinin önünde Leyla teyzenin telefonunu açmasını bekliyordum. Telefon 50. kez kapandığında seslice oflayıp 51. çağrıyı başlattım.

Nihayet açılan telefonla açtım ağzımı yumdum gözümü. Kadın komutan karısı aynen yapmışsındır bu dediğini diyen Cemileye göz devirdim ve konuşmaya başladım.

"Leyla sultan bu telefonu uzaktaki yakınlarımızla istediğimiz an konuşalım diye yapan insanların mezarlarında kalmayan kemiklerini neden sızlattığını sorabilir miyim acaba?"

Karşıdan gelen gülme sesiyle bende kocaman gülümsedim. Hayır bipolar değilim. Sadece gerçekten tam karşımda güzeller güzeli Leyla sultan durduğu için mutluyum o kadar.

"Ah deli kızım ah! Ne gerek vardı 51 kez aramana?" Diye sitem etmeye başlayan Leyla teyzeye koşarak sımsıkı sarıldım.

Sırtımda hissettiğim ellerle kendimi huzurun kollarına bıraktım fakat hemen sonra Leyla teyzeden uzaklaştım.

Normalde şuan gerçekten iki saat hiç susmadan beni azarlamaya başlardı ancak buraya gelme sebebimiz ikimizin de üzerine bir ağırlık çökmesine neden oluyordu.

Derin bir nefes alıp Leyla teyzenin elini tutarak önümüzdeki kapıdan içeriye adım attık.

Danışmanın yanına doğru giderken ileriden gelen bağırış sesleriyle ikimizde o tarafa ilerlemeye başladık.

Gördüğüm manzarayla Leyla teyzeyi arkama aldım. Zira gördüğüm manzara inanılır gibi değildi. Bir tane cinsiyeti erkek olan sarhoş pislik , siyah saçlı sevimli ve güzel kadın bir doktora bıçak çekmiş tehdit ediyordu.

"Beyefendi reçete falan yazamam diyorum bakın hastalarımı da rahatsız ediyorsunuz lütfen daha fazla olay çıkarmadan burayı terk edin " diye kendini gayet güzel bir dille ifade eden doktor hanıma içimden derin bir iç çektim.

Sarhoş pislik durur mu? Durmadı. Elinde emanet gibi duran bıçağı sağa sola sallayarak "Yazacahsın ulan! Eliin yoğ mu? Sabahtan beriğ yazmıyorsuun?"

"Asıl sende kulak yok mu? Sabahtan beri beni duymuyorsun" diye yapıştırdı doktor hanım cevabı. Yalnız fena yapıştırdı dedi Cemile.

Ve tam o anda sinirden küpün üzerine yuva yapan sarhoş pislik bıçağı doktor hanımın kalbine saplamaya çalıştı.

Fakat hızla doktor hanımın önüne geçtiğim ve elimle bıçağı tuttuğum için amacına ulaşamadı.

Hastane koridorundan sesler kesilmezken doktor hanıma bakarak "Güzel konuştun, iyi laf soktun ama bunun gibiler senin o kibarlığından ve zarifliğinden hiç anlamaz doktor hanım" dedim.

Ve önümdeki namussuza bastım atalarımın miras bıraktığı Osmanlı tokadını. Koridoru kaplayan tokat sesi benim stresimi biraz olsun azaltırken bir kişinin "oha o nasıl tokattı ya" diyen sesini duydum.

Sonra doktor hanıma gözlerimle yerde baygın yatan pisliği gösterip " Senin dilini anlamazlar ama bu dilden çok iyi anlarlar" dedim.

Tabi Leyla teyze durur mu? O da durmadı "Asena! Kızım! Sen ne demeye elinle bıçağı tutuyorsun manyak mısın sen? Yok ya da beni erkenden öldürmeye mi çalışıyorsun?" Dedi.

Onu sağ kolumun altına sokup "Sultanım ben askerim bu benim için sinek ısırığı bile olamaz biliyorsun bunu" dedim fısıldayarak.

Fakat onu rahatlatmaya yetmedi. Karşısına geçip " Sana söylemesem de bundan daha kötü ve ağır yaralarımın olduğunu biliyorsun bu onların yanında gerçekten hiç bir şey hem hiçbir şey hissetmedim bile" dedim.

Deli Komutan :AsyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin