Deli Komutan :Asya

21. Bölüm 💚💚💚

Not: Bölüm hoşunuza gittiyse yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen bebetolarım byyyyyy 💚 💚 😘 😚

Kaan'dan : Operasyon öncesi;

Gözümü Kenan'ın bana seslenmesiyle açtım. "Söyle Kenan" dedim bıkkın bir şekilde. "Komutanım bir dakikalığına rütbeden çıkabilir miyim?" diye sordu.  Kafamı evet anlamında salladım. O da beni bekletmeden "Kaan ,abi iyi misin sen?" diye sordu bu sefer.

Tam kafamı sallayacaktım ki "Lan şimdi bari yalnızız deli etme adamı!" dedi . Ay -yıldız timi bana verildiği günden beri yakın arkadaşımdı. Bu yüzden yerimde dikleşip ellerimi birleştirerek "Değilim" dedim.

"Sebep? Yoksa" dedi ve sustu. Bir kaç saniyenin ardından devam etti yarım bıraktığı cümleye. "Baban mı aradı yine?" Dedi. Kafamı evet anlamında salladım. Sağ elini dizime vurup "Oğlum en azından haber ver adama. Bak birazdan operasyona çıkıcaz" dedi.

Belki haklıydı ama içimden gelmiyordu onunla konuşmak. Bu yüzden mesaj kısmına girip adına tıkladım ve 'Operasyon var' yazdım sadece. Sonra Kenan'a dönüp "Oldu mu istediğin Yüzbaşı?" diye sordum.

Bu sefer de gülerek "Ee?" diye sordu.  Başımı koltuğun arkasına yaslayıp "Ne e Yüzbaşı?" diye sordum. "Yok mu Yenge adayı falan komutanım?" diye sordu. Gözümün önüne o geldi bir an. Yüzbaşı Asya Korkmaz.

Dünyaya korkusuz mavi gözlerle bakan dik başlı güzel kadın. Hele bir gülüşü vardı. Akla zarar. Dudağımın kenarında ufak bir tebessüm oluştu.

"Aha! Valla var. Kim o?" diye heyecanlanla sordu Kenan. O günkü görevde yoktu. Diğerleri de dillerinden hiç düşürmediği için onlara kızıp bu konu hakkında konuşmalarını yasaklamıştım. Bu yüzden haberi yoktu Kenan'ın.

Gerçi neden diyeyim ki diye sordu bir tarafım. 8 ay geçti. Belki sevgilisi olmuştur. Ya da belki evlenmiş bile olabilir. "Abi niye çattın kaşlarını? Nolduuu" dedi Kenan drama bağlayarak.

Onun bu hâline gülüp "Aslında" dedim. Kenan ise heyecanla tekrar etti beni "Evet aslında" dedi. "Bir susarsan anlatıcam Kenan" dedim. O da eliyle dudaklarına gizli bir fermuar çekti. "8 ay önce timle esir düşmüştük ya orada bizi bir Yüzbaşı kurtardı"

"Ee kimmiş bu Yüzbaşı?" diye sordu ağzı kulaklarına varana kadar gülümseyip. "Yüzbaşı Asya Korkmaz"

Kaşlarını çattı ayağa kalkıp "Yüzbaşı Korkmaz mı?" dedi. Bende ayağa kalkıp onun gibi kaşlarımı çatarak "Evet. Yüzbaşı Korkmaz. Tanıyor musun?" diye sordum. Kafasını evet anlamında salladı ve "Tanımam mı? Babamın benden bile daha çok sevdiği kızı. Benim de biricik güzeller güzeli bacım"

Duyduklarımla rahatladım ve içimden tekrar ettim. Bacısıymış. Fakat sonra Kenan'a dönüp  "Ee tepkin bu kadar mı?" diye sordum. Çünkü normalde bu kadar  sakın karşılamazdı . Kenan ellerini  omuzlarıma koyup " Akif amcan yeterince ağzına sıçacak senin! Bir de ben bozmayayım ağzının tadını komutanım" dedi. Sonra yüzünden gülümsemesini silip devam etti konuşmaya. "Asena zordur Kaan. Ona kendini ne kadar sevdirmeye çalışırsan çalış bir kere soğuduysa daha da ısınmaz. Ama sevdiyse de tam sever ,  harbi sever" dedi.

Beni sevdiğini söylemişti. Ciddi miydi acaba bunu derken?

Kenan tam ağzını açacaktı ki kapı çaldı. "GİR" dedim. Timimden Zafer tekmil verdi. "Üsteğmen Zafer Çağlayan/ Sakarya emret komutanım"

"Rahat Zafer" dedim. O da rahata geçti ve "Komutanım rahatsız ettim sizi ama bizi harekât odasına bekliyor Cahit Albay" dedi. Kafamı salladım ve Kenan' la yürümeye başladık.