12. Bölüm 💚

12.1K 620 30
                                    


Not:  Beğendiyseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 💚🤎🧡💙🧡💙🤍💙🤍♥️💗💚

Yazardan; Geçmişten devamke:

Asya 4 gündür hiç bir şey yemeden, uyumadan, kimseyle görüşmeden müdür pisliğini takip ediyordu. Sadece takiple de kalmayıp ne zaman telefon gelse kobra yılanı aşçıdan arakladığı ucuz telefonla sesini kayıt ediyor eğer işine yaramıyorsa siliyordu.

Ancak 4. günün ardından nihayet onu bitirmeye yeticek  ne varsa hepsini bir araya getirdi. Ve yurttaki kızlar en başta da yaralı kuş için adaleti sağlamaya müdürün odasının kapısını çalmadan açıp içeri girdi.

Kapının sertçe duvara çarpması pislik müdürü korkutup sıçratırken "Noluyor deli! Dingonun ahırı mı burası! Bu ne terbiyesizlik böyle" diye bağırmaya başladı. Ancak Asya onu takmıyordu bile.

Karşısında laciverte çalmış gözlerle ona bakan kız hem cesaretiyle hem de görünüşüyle müdürü biraz korkutsa bile pabucu ona bırakmıyordu müdür. Zira biliyordu ki bu kızı eğitirse diğerleri ondan yüz bulamaz ve o ne derse hemen yaparlardı.

Fakat karşısındaki kıza ne ceza verirse versin. Dövse de karanlık odalara da kapatsa, aç da bıraksa hatta çatıya çıkarıp aşağı atmakla tehdit de etse bu kız Nuh demiş peygamber dememişti.

Hayatında gördüğü en asi en inatçı en laftan anlamaz çocuktu!

Kız yüzüne alaylı bir gülüş yerleştirdi ve "Daha çok Dingilin odası" dedi. Müdür pisliği ayağa kalktı ve Asya'nın tam önünde durup kıza tokat attı. Ancak Asya kendisine kalkan eli yanağına nüfus etmeden yakaladı ve karşısındaki adamın dizine sert bir tekme geçirdi.

"Ben yaşı büyük olana değil adam olana saygı duyarım seni pislik müdür bozuntusu! Şimdi pestilini çıkarmadan beni dinle!" Dedi kısık sesle. Fakat sesinin kısık olması onu daha da korkunç gösteriyordu. Oysa o duvarların inceliği yüzünden diğer kızlar duyup da korkmasın diye kısık sesle konuşmuştu.

Müdür seslice yutkundu ve "K-konuş deli!" Dedi. İçinden bu kız karşısında kekelediği için kendine küfür ederek ayağa kalktı. "Konuş Deli. Ancak çok zamanım yok bu yüzden kısa kes "

"Yediğin bokların hepsi burada" dedi Asya elindeki telefonu omuz hizasında kaldırarak. Müdür "Sen beni mi takip ettin Deli!" Diye bağırdı müdür. Fakat Asya takmadı ve ses kaydını açtı.

"Tamam istediğin günde kız hazır olacak ancak o günden bir gün önce parayı teslim edersen! Merak etme sen parayı hallet gerisini düşünme"

Asya ses kaydını durdurdu ve midesi bulana bulana çektiği o iğrenç fotoğrafları açıp telefonu müdürün eline verdi. "Sadece ses kaydı değil fotoğraflar da var" dedi.

Müdür sinsice gülümsedi ve "Sen eskiden daha zekiydin Deli! Eylül'le takıla takıla onun bacakları gibi senin de beynin işlevini yitirdi sanırım" dedi ve telefonu yere fırlattı.

Telefon binlerce parçaya ayrıldı ve odanın her bir köşesine dağıldı. "Evet yaptım. Sadece sizi de değil sizden önceki kızları da ben pazarladım . Üstelik en güzellerini de kendime aldım. Aslında deli olmasan seni de alırdım ama delisin işte. Ben yaptıklarımı itiraf ettim Deli! Ama senin kanıtın nerede!" Dedi ve iğrenç kahkahasıyla çevreyi bir kez daha kirletti mikrop.

Daha sonra pislik müdür Asya' nın yanına geldi ve elini kız çocuğunun yanağına koydu. Fakat Asya bu iğrenç temasa müsamaha göstermedi ve o pisliğin ona değen solungacını geriye büktü. Ve Asya' yı rahatlatan kemik kırılma sesi doldurdu odayı.

"Kanıtım arkanda duruyor seni çöp kutusu herif! Ne sanıyorsun seni bitirmek yerine kanıtı sana vereceğimi mi? Sırf sahip olmadığım egom yüzünden üstelik. Ahmak! Artık az önceki kanıtlara ek olarak kendi ağzından çıkan itiraflara da sahibim" dedi.

Ve Asya dik duruşu, küçük yaşına tezat heybeti ve tüm asaletiyle odayı terk etti.

Odadan onun çıkmasıyla tesadüfen tanıştığı polis memuru Savaş Ak odaya girdi ve o pisliğe ters kelepçe vurup bugüne kadar zarar verdigi bütün kızların yüzüne fırlattığı tükürüğü ve bedduası eşliğinde arabaya bindirildi.

Ondan sonra yetimhanede  'Asena Devri' başladı. Yani Asya' ya duyulan sonsuz saygı, sevgi ve kardeşlik devri.

Günümüz; Şimdiki Zaman:

Asya'dan devamke:

Aklıma gelen eski anılarla yüzümde ufak bir tebbesüm peydah etti. Vay be! Küçükken de savaşçıymısşın be Asya! Dedi Cemile hayranlıkla. Abartma Cemile ben sadece küçükken de insandım.

"Neden ağlıyorsunuz Açelya hanım?" Dedim endişeyle. Ne zaman başladı ki ağlamaya?

Açelya hanım bana sıkıca sarıldı ve "Neler yaşamışsın tek başına güzel kızım" dedi ve bir hıçkırık kaçtı dudaklarından.

İşte ben o zaman dedim ki içimden kendime. 'Dur Asena! Daha ilerisini kaldıramazlar' bu yüzden daha neşeli bir sesle "Sadece kötü şeyler gelmedi ki başıma mesela bir sürü babam oldu. Beni doğurmasa da bir sürü annem oldu. Yoluma yoldaşım, kan kardeşlerim oldu. Ayrıca hayatım hakkında bu kadar bilgi yeter şimdi siz merak ettiklerinizi sorun sonra da ben gideyim. Yarın iş başı yapıcam da" dedim.

"İsmin Asya ama neden dünkü teyze sana Asena dedi abla?" Dedi minik hanım. Ayağa kalktım ve onun saçını okşayıp ufak bir öpücük kondurdum. "Güzelim ben gerçek ismimi sevmem. Bana kötü anıları hatırlatıyor bu yüzden sevdiklerim ve beni sevenler bana Asena diyor" dedim

"Dünkü kadın kimdi?" Diye sordu Azra. "Vişneli kekim Leyla sultan benim hem annemdir hem de yarın gideceğim karargâhtaki komutanlarımın birinin eşi" dedim. Azra ona  'vişneli kekim' dememe şasırsa da sonradan kendine geldi ve başını tamam anlamında salladı.

"Samimiyetinize bakılırsa daha önceden tanışıyorsunuz herhalde?" dedi biyolojik ablam. Kafamı sallayıp " Haklısın Şekerparem. Beni bu meslek için yetiştirenlerden biri Cahit babam o yüzden eskiye dayanır bizim tanışıklık" dedim.

Resmen odadaki herkese şok üstüne şok yaşatıyordum ama ne yapayım benim orijinal halim bu!

"Herkesle bu kadar çabuk samimi olur musun sen?" Diye sordu veledo. Kocaman gülümseyerek "Sadece kanımın kaynadığına  veledo"  dedim.

"Veledo?" Dedi bizim salak veledo! Nereden sizin? Sanane Cemile senin yok diye kıskanma!

"Velet artı yiğidonun birleşimi. Beğenmedin mi?" Diye sordum. O da "Beğenmedim" dedi. Bende omuz silkip "Napim? O senin sorunun veledo" dedim. Maksat gıcıklık.

Veledo bir ya sabır çekti sonra da yerine geri sindi başka ne yapabilir ki? Alırım ayağımın altına valla!  Açelya hanım ise ayağa kalktı ve odadan dışarı çıktı. O sırada Yasmin'in kardeşine dönüp "Bro! Senin isim neydi?" diye sordum.

"Ama Asena benim seninle evlenmek gibi planlarım vardı. Şimdi oldu mu Bro falan? Ayrıca aşkının ismi Oğuz" dedi .

"Yoo benim aşkımın ismi Kaan" dedim. Olayın yabancıları Yasmin ve Oğuz aynı anda "Evli misin?" Diye sordu. Bende yüzümü asıp "Adam kayıplarda ne evliliği " diye sitem ettim.

"Nasıl yani?" Dedi Yasmin

--------------------------

Maalesef börek sarmaya gitmek için burada bırakmalıyım bu yüzden SORRY 😭😭😭😭😭😭😭

Neyse hepinizi öpüyorum yarın yeni bölüm gelmeyebilir kendimi iyi hissedersem yazarım ama . Yani işim hiç belli olmaz

Hepinizi öpüyorum 💋💋💋💋💋 byyyyyy




Deli Komutan :AsyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin