Martılar, elveda şarkıları söylüyor çığlık çığlığa.
Hain martılar, kahpe vapur, çarşaf yüzlü deniz.
Hepsi anlaşmış gibi seni benden almaya.
Vermem canımın yongasını, vermem.
Kollarım bir kaç yüz metre uzuyor sana ulaşmak için.
Zifir gece ve sigara arasında pay ediliyor.
Göğüs kafesim yırtılmak üzere.
Bugün senin doğum günün.
Sol ciğer iflasın eşiğinde.
Çiçeklerin diplerini izmaritler aydınlatıyor.
Bulutlar ortak bu büsbütün hüzün.
İşin garip yanı havada toz bile yok.
Zaman, insan ve hatta mekan bile tükeniyor.
Dilimizden düşmeyen kelimeler, kader.
Dilimizi düğümleyen ip, keder.
Yaşanamayacak olanları anlatan keşkeler.
Bir derin nefessin içimde.
Öleceğim ama yinede gitme.
Yüzüm eskimiş, kal dememi bekleme.
Sen çıkmışsan o yola, güle güle.
Yeni baharlar geliyor üstüme üstüme.
Bak şu seni yazmaktan kırılan ellerime.
Yak bu bulutsuz geceyi yine...