Seni kimler aldı dedi Sezen abla. Sordum, sahi kim aldı seni? Kim beni böyle sessiz ve mükemmel vaziyette öldürmeye azmetti. Canım diyordun canından candım hani? Nasıl kıydın canına, canıma? Ellerini tutarken hiç mi gelmedim, gelmeyeceğim aklına? Sana benim baktığım gibi bakacak mı? Göz bebeklerinin en içine, o iki dipsiz kuyuya benim gibi düşecek mi? Baksa ne olacak ki, görebilir mi benim gördüğümü sanki? Göz bebeklerin içinden yalniz benim siğacağim genişlikte bir yol olduğunu biliyor mu kalbine? O uzay karanlığı gözlerinin içinde, gidebilir mi bakışlarının gittiği yere ? Ne için söylüyorum bunları? Sensiz mahvoldugumu bil, bana acıyıp geri dön diye mi? Dönme! Okuyunca içindeki özlem artar, bir sesini duyarim belki diye mi? Arama! İçimdeki acıyı hisset, gel yaramı sar diye mi? Sarma! Madem gelmiyorsun öyleyse git ulan! Git gözüm görür yine seni cigaramin dumanında. Gitmezsin bilirim. Ama bende kendimi kör ederim. Gerekirse en iyi tabiplere kalbimi söktürürüm. Ciğer duymaz oldu acıyı, iki güne iptal zaten. Elbet uğurlarim senin cenazeni gönlümden. Kim bilir belki senin düğününden, belki ak kefen içinden. ..
Şimdi sende ona söyle Sezen abla, gitmesin. Ne olur gitmesin?