5.Bölüm

315 18 2
                                    

"Tamam kızım sen istemiyorsan olmaz hayırlısı olsun inşallah ben yarın haber gönderirim sen geç yat, allah rahatlık versin."

Babaanneme başımı sallayıp odama geçtim ve uyudum sabah uyandığımda ahıra indim. Uzun zamandır Vuslat'la geziye çıkmamıştım doğrusu biraz nankördüm sadece düşüncelerimde boğulduğumda kafamı dağıtmak için Vuslat'ın yanına gelir olmuştum.
Biraz sevdikten sonra eğeri elime alıp dışarıya yöneldim kapının yanına gelince kapıyı açıp atın üstüne atladım. Daha gün yeni ağarıyordu dedemgil uyanmadan biraz gezmek istemiştim.
Evden uzaklaştığımda iki yol ayrımı vardı biri yaylaya çıkan dağlık yol diğeri ise köyün ortasından geçen yol..
Açıkcası bu saatte birisinin beni görmesinden çekindiğim için dağlık yoldan gitmeyi tercih ettim.
Hızlandıkça yüzüme çarpan ılık rüzgar, ağaçların hışırtısı sabahın temiz kokusu beni huzurlu hissetmeye itiyordu.
Artık durduğumda Kamran'ın beni dün çağırdığı yerdeydim, gerilmeme sebep olmuştu ardından aklımdan sabaha kadar beni burada beklememiştir diye geçirdim ve yola devam ettim.
At birden bire kişneyerek durduğunda önümdeki yeni model parlak arabayı gördüm.
Tüm saçmalıklar beni bulmazsa şaşardım Kamran mı değil mi diye kontrol etmek için indim ve arabaya yaklaştım , camlar siyah bir şeyle kaplı olduğundan pek içi belli olmuyordu daha fazla yaklaşıp iki elimi ve kafamı cama dayadım ve hemen kendimi geriye doğru attım.
Bu adam cidden deli olmalıydı beni sabaha kadar beklemiş olmasını aklım almıyordu.
Camı tıklattım ve uyanmasını sağladım. Yarı uyku sersemi şekilde konuştu;

"Ooo sonunda gelmişsin ya"

"Sen çağırdın diye gelmedim heralde sen niye buradasın ayrıca?"

"Seni beklerken ağaç olmuşum işte" dedi sırıtarak.

"Ahahaha ne kadar komik! Bana bak seninle görüşmek istemediğimi söyledim neden hala ısrar ediyorsun?"

"Beni yanlış anladın o gün sarhoş olmamın başka bir nedeni vardı ya! Ayrıca ben her zaman içmem kötü bir şey olmuşt-

"Hadi onu geçtim neden beni istediğini söyledin hanımağaya ben senin yanına olur muyum ne istiyorsun?"

"Birincisi ben söylemedim  babaannem sana birini buldum dedi -senin olduğunu bile söylemedi- İkincisi seninle evlenmek zorundayım."

"Allah allah niyeymiş o?"

"Ailenin ve şirketin başına geçeceğim ama amcalarım ve diğer akrabalar evli olmadığım için arıza çıkarıyorlar. Senden gerçek bir evlilik istemiyorum zaten hemen boşanırız."

"HAYIR!"

"Tamam seni ikna ederim o zaman bende"

"Olmaz o iş boşuna ümitlenme"

"Tamam nişanlanalım eğer ikna olursan evleniriz olmazsan da nişanı atarız bende burdan giderim.En azından yanımda durmanı istiyorum. Köyde başka birine güvenemem."

"Çattık ya! İstemiyorum ben evlenmek, rica ediyorum tekrar karşıma çıkma ağa"

Ata atladığım gibi süratle eve gittim hava iyice aydınlanmıştı hemen ahıra Vuslat'ı bağlayıp eve çıktım ve duşa girdim üstüme ahır kokusu sinmişti.
Artık yaz okulları açıldığı için çocuklara camide kuran dersi verecektim tesettüre uygun kıyafetler giyip yanıma eşarp alıp evden çıktım. Ders saatine kadar biraz Ferideyle laflarız diye onlara doğru yürüdüm.
Yolda kaldırım kenarından oturup dedikodu eşliğinde örgü ören mahalle teyzelerini gördüm.

"Efşan nasılsın kızım?"

"İyiyim Hacer teyze sen nasılsın?"

"Bende iyiyim çok şükür seni bir oğlanla görmüşler geçen bir kısmetin falan mı var bize söylemedin ayıp ettin" Maşallah sabahın köründe formundaydı yine teyze.

Yaz Yağmuru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin