10.Bölüm

152 12 1
                                    

"Ay sonunda nefes alabiliyorum" diyerek nefes verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ay sonunda nefes alabiliyorum" diyerek nefes verdim.

"Kız sende tüy gibi hafif kocanı taşıyamadın he"
dedi alaylı bir şekilde gülerek.

"Kamran çekil allah aşkına ben balkona çıkıyorum daraldım." diyerek göz devirdim. Aslında yapmayı ve yapılmasından pek hoşlanmadığım bir şeydi ama onu da sinir eder diye yapmış bulundum. Ardından kış bahçemiz olan balkona çıkıp camları açtım.

Yanaklarım kızarmıştı içimdeki kelebekler sonu yokmuşçasına hareket ediyordu. Biz her yakınlaştığımızda böyle olursam nasıl olacaktı?

Sandalyeye oturup,ellerimi yüzüme doğru yelpaze gibi sallayarak gerginliğimin geçmesini bekledim.

O sırada Kamran gelip yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Efşan şaka yaptım gerçekten canın acıdı mı?" dedi.
Yaptığı şakaya pişman olmuş gibiydi. Bende şakalaşmayı severdim ama şakasından dolayı burada değildim.

Bakışlarımı ona çevirdim. Üzgün köpek yavrusu gibi bakıyordu. Kendimi tutsam da sonunda kahkaha attım.

"Hayır ondan dolayı değil ben..sadece.."

"Ne?"

"Şey..seninle bu kadar çok yakınlaşmak beni utandırıyor.."

Bu sefer o güldü ve anlımı öptü. Ardından izlediğim manzaraya doğru dönüp bana sarıldı. "Efşan seninle evlendiğim için çok mutluyum."

Bu iltifatı mutlu etmişti beni..
Bana sarılmasına karşılık vererek göğsünü, kalbinin olduğu kısmı öptüm. Anında bakışları bana döndü.
"Kamran evliliğimiz saçma bir şekilde başlamış olsa da bende seninle evlendiğim için çok mutluyum. Bu köyde kızlar genelde 15-16 yaşlarında evlenir çok geçmeden çocuk doğurur daha bebeği büyümeden tarlada çalışır kocasının binbir türlü eziyetine katlanır üstüne birde dayak yer.."

Sözlerimin devamını sessizce dinledi.

"Bende bu yüzden evlilikten kaçtım çoçuk doğurup dayak yemek istemedim..Bir arkadaşım babasının zoruyla 15 yaşına girer girmez evlendirilmişti ve doğum yaparken öldü biliyor musun?"

O anlattıklarımı dinlerken benim gözlerim dolmuştu. Gözümden firar eden yaşımı sildi.

"Beni zorlamadığın için ve karın olarak beni beğendiğin için de teşekkür ederim."

Sözlerimi bitirdiğimde dudaklarını dudaklarıma değdirdi.
Yumuşak başlayan öpücüğü sertçe bitirdi.

"Bu ruhu paslanmış adamın içini temizledin...Asıl ben sana teşekkür ederim biriciğim."

"Seni seviyorum Kamran..." oturduğum sandalyeden kalkıp boynuna kokulu bir öpücük bıraktım. Sarıldığımda bedeninin kasıldığını hissettim.

Yaz Yağmuru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin