6.Bölüm

294 18 1
                                    

Sabah uyandığımda şirkette masanın üstüne anlımı dayayıp uyuya kalmıştım.
Efşan'ı görebilmek için tüm işerimi hızlandırmalıydım.
Gözlerimi ovdum ve lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım işimi halledip oradan ayrıldım.
Odamda bugün giymek için istediğim kıyafetler hazır edilip koltuğa konmuştu.
Lacivert pantolon ve beyaz lacoste yaka tişörtü hemen üstüme giydim ve kalan işleri halletmeye başladım.
Saatlerce telefonlar edip  belgeler hazırladım.
Gözlerim bir kaç gündür toplam 3 saat uyuduğum için isyan etmekteydi.
Beni iyileştirecek olan şeyin Efşan'ın yeşil gözleri olduğuna da emindim.
Kalan basit belge işlerini de bir araya toplayıp imzalarını attım ve halletmesi için sekretere verip hızla şirketten ayrıldım. Şu an ufak hissesi olan biri olsam da yakında buranın hepsi benim olacaktı.

~🌾~

Gün boyu ordan oraya koşuşturmuştum ve yorgunluktan bayılmak üzereydim, bu yorgunluğa bir de Mardin sıcağı eklenmişti. Ben sıcağı sevmiyordum küçüklüğümden beri hep böyleydi. Karın yağışı , soğuk kış akşamları verdiği hissiyat her zaman daha iyiydi. Camın yanındaki divana oturup başımı koluma yaslayıp dışarıyı seyretmeye başladım yalnız kaldığım zamanlarda hep bunu yapardım.
Çok geçmeden kapının önünde bir araba belirdi.
Kamran...
O gelmişti, içim içime sığmıyordu.
Bütün bu terslemeler onu sevemeyişim hepsi aslında ilk onu gördüğümde ona ait olduğumu anladığım için kabul etmek istemeyişimden miydi?
Evet öyleydi..

Küçüklükten beri hep tek bir yere ait hissetmiştim kendimi o yerde dedem ve babaannemin yanıydı..
Mesela annem ve babam "biz ölmedik" diye çıkıp gelse ben yinede onların yanına gitmezdim.
Ben başka kimsenin yanında yaşayamazdım yada başka kimseye ait olmazdım.
Yıllar boyu böyle düşünmüştüm.
Ama artık gönlümün en ücra köşelerinden bana çok uzak olan hiç tanımadığım daha önce görmediğim bir çiçek filizlendi..
Bu aşk mıydı? Bilmezdim ki..
Allah kullarını bir kader üzerine yaratmıştı ama kullarına bir de irade vermişti iradesini kullananlar iyi ve kötüyü ayırt edip doğruyu yolu seçebilirlerdi.
Ben bu yola kader, başa gelen çekilir diye çıkmıştım ama aslında tamamen benim seçimimdi..

Hemen ayaklandım ve aşağıyı indim. O ise arabadan inmiş beni kapının önünde bekliyordu.
Kapının önüne geldiğimde gülümseyerek baktı.
"Nasılsın Karıcım?"
Acı gerçek yüzüme çarptı o benimle çıkarı için evleniyordu gerçi buralarda aşık olarak kim evlenmişti de ben evlenecektim?

"Ne karısı Kamran, biz evlenmedik ki"

Tekrar gülümsedi ve "İmam nikahımız kıyıldı ya Rabbimin huzurunda karı kocayız" dedi. Ellerini yüzüme doğru yaklaştırdı ve yüzüme gelen saçlarımı kulaklarımın arkasına ittirdi.

Daha sonra yüzümü avuçları içine aldı
"Neden sürekli böyle bakıyorsun etrafa?"

Şaşkınlıkla "nasıl?"diye sordum.
Komiğine gitmiş olmalıydı tekrar kocaman gülümsedi.
"Çok karamsar ve mutsuz bakıyor gözlerin,sanki içine düşenin tekrar çıkamadığı bir girdap gibi..

"Ben her zaman sanki bu hayata mutsuz olmak için gelmişim gibi hissettim Kamran, o yüzden mutlu olmaya çabalasam da gözlerim beni ele veriyor."

Eğilerek boyuma geldi ve elimi tutup yüzüne yaklaştırdı. Elim yeni traş olmuş yüzüne değdi.

"Ben seni mutlu edeceğim bana inan.."

"İnanmaya çalışacağım."
Daha fazla konuşmak istemiyordu anlaşılan ve hemen konuyu değiştirdi.

"İş için Mersine gidiyorum düğünden önce son görüşmemiz yarın olabilir."

"Anladım.O kadar çok mu kalacaksın?" Elimi çektim ve dikkatlice gözlerine baktım artık eğilmiyordu ve ciddi bir şekilde duruyordu.

Yaz Yağmuru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin